Red Hat Day Türkiye’de Katılımcılar, Fikirlerini Gerçeğe Dönüştürmenin Yollarını Keşfetti

Açık kaynak, kendine özgü kültürü ve ona gönül verenlerin yaklaşımları sayesinde geleceğe yön veren bir teknolojiye dönüştü. Sınır bilişim, 5G ve otonom araçlar gibi tüm dünyayı yeniden şekillendirecek teknolojilerin gelişiminde kilit rol oynayan açık kaynak yaklaşımı, geniş ölçekleme olanaklarının yanı sıra günümüzün çığır açan teknolojilerinin farklı sektörlerde öncülük edecek şekilde kullanılabilmesini sağlıyor. Tüm bunlar ve daha fazlası, 16 Kasım 2022’de 800’den fazla katılımcıyla düzenlenen Red Hat Day Türkiye’de ele alındı.

Red Hat Day Türkiye (Red Hat Day Turkey), üç yıllık aranın ardından 16 Kasım 2022’de 800’den fazla katılımcı eşliğinde İstanbul Wyndham Grand Otel’de gerçekleştirildi. Etkinlikte Red Hat yöneticileri ve sektörün önde gelen isimleri, açık kaynak ve Red Hat çözümlerine dair bilgi birikimlerini ve vizyonlarını katılımcılarla paylaştı.

Etkinliğin açılışında kısa bir hoş geldiniz konuşması yapan selamlayan Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, pandemiyle geçen uzun bir aradan sonra yeniden bir araya gelmekten mutlu olduklarını söyledi.

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin

3 yıldır özlemle bugünü beklediklerini ifade eden Tekin, “Açık kaynak topluluğu olarak uzaktan çalışmaya, müşterilerimizi uzaktan desteklemeye ve sorunları çözmeye alışkınız. Fakat pandemi dönemi, bu tarz buluşmalardan ayrı kalmak açısından bizim için bile oldukça uzun bir süreydi” dedi.

Yaptığınız İş, Teknolojiyi Kullananları da İçine Almalı

Haluk Tekin’in ardından “Open Transformation Culture as Catalyst” (Açık Dönüşüm Kültüründen Katalizör Olarak Faydalanmak) başlıklı konuşmasını yapmak üzere Red Hat EMEA Kurumsal Stratejilerden Sorumlu Yöneticisi Will Watkins sahneye çıktı. Konuşmasında açık dönüşümden ve bunun kurumların kültürünü nasıl değiştirdiğinden bahseden Watkins, şunları söyledi:

“Dönüşüm deyince yeni bir gelişim alanına adım atmaktan veya yeni yetenekler kazanmaktan bahsediyoruz. Ancak bu tarz girişimler, beraberinde düşünce yapısını da değiştirmediğiniz sürece çoğu zaman başarısız oluyor. Bu yarım yamalak yapılacak bir iş değil. Bir yandan değişimi hızlandırarak pazarın ihtiyaçlarını karşılayacaksınız, diğer yandan operasyonlarınızı ve satın alma süreçlerinizi daha efektif hale getirerek operasyonel mükemmellik sağlayacaksınız. Bunun için ölçeklenebilirliğe ve verime ihtiyacınız var.”

Red Hat EMEA Kurumsal Stratejilerden Sorumlu Yöneticisi Will Watkins

Bunu birbirinden farklı ürünlerin bir arada sunulduğu ve aralarında hızlıca dolaşabildiğiniz bir pazaryerine benzeten Watkins, bununla birlikte pazaryerinin sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal bir alan olduğuna dikkat çekti. Watkins, “Teknoloji ve iş giderek birbirine yaklaşıyor. Yaptığımız her şey organizasyonun farklı yerlerinde yankılanıyor. Bu nedenle yaptığınız işe yaklaşımınız sadece teknolojiyi değil, onu kullananları da içine almalı. Bunu geleneksel organizasyondan açık organizasyona dönüşerek başarabilirsiniz” dedi.

Watkins’ten sonra Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, ağırlıklı olarak dünya ekonomisindeki makro ekonomik eğilimleri ele aldığı yaklaşık 1 saatlik ilham veren bir sunum gerçekleştirdi.

Sektörün Önde Gelenleri OpenShift ile Dijital Dönüşüm Hikayelerini Paylaştı

Demirtaş’ın sunumunun ardından moderatörlüğünü Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’in üstlendiği “OpenShift ile Dijital Dönüşüm Deneyimleri” başlıklı panele geçildi. Panelde sahibinden.com CTO’su Gökhan Ergül, İş Bankası CTO’su ve BT Birimi Yöneticisi Emrah Gökçe Aygün ve Türk Telekom BT Grup Direktörü İrfan Uğur, Red Hat’a özel Kubernetes çözümü OpenShift’e dair görüşlerini paylaştı.

sahibinden.com CTO’su Gökhan Ergül, panelde şunları söyledi: “Biz BT ekipleri olarak sunduğumuz ürün ve hizmetleri en hızlı, güvenli ve değişime açık şekilde son kullanıcılarla buluşturmaya çalışıyoruz. Teknoloji bunun için kullandığımız bir araç. Biz son 20 yılda BT altyapılarda üç ana değişiklik gördük. Bunların ilk ikisi sanallaştırma ve bulutun yaygınlaşmasıydı. Üçüncü adım ise bulutun üzerine gelen Kubernetes ve konteyner dönüşümü oldu. Son yıllarda biz bu üçüncü adıma geçebilmek için kimlerle çalışabiliriz, bu yeni teknolojileri kendi altyapımıza nasıl uyarlarız dedik ve ekosistemin en önemli oyuncularıyla konuştuk. Neticede OpenShift’te karar kıldık. OpenShift burada bahsettiğimiz üç nesli buluşturan, kesintisiz olarak entegre eden bir çözüm ortaya koydu. 2000 yılından beri faaliyet gösteren bir şirket olarak tarihsel perspektifimize de uyan bu çözümden çok memnunuz.”

İş Bankası CTO’su ve BT Birimi Yöneticisi Emrah Gökçe Aygün, şunları ifade etti: “Bankacılık sektörü teknolojiyi çok yoğun kullanıyor. Teknoloji ekibinde 2 bin kişi çalışıyoruz. Özellikle pandemi sonrasında işlerimiz çok hızlandı. Şu an bizdeki bankacılık işlemlerinin yüzde 96’sı dijital kanallardan, yüzde 72’si İşNet üzerinden yapılıyor. Bilgi sistemleri vizyonumuz iki ayaktan oluşuyor: işimizin sürekliliğini sağlayan dayanıklı sistemler ve dönüşümünü destekleyen esnek sistemler. Burada özellikle konteyner teknolojisinin sağladığı çevik yazılım desteği, ürüne geçişi hızlandıra etkisi nedeniyle oldukça revaçta. Biz burada OpenShift’i entegre ettik ve yoğun şekilde kullanıyoruz. Kullanmaya başladığımızdan beri çalışmalarımızı devreye alma konusunda yüzde 30 hız avantajı gözlemliyoruz. Yapay zekayla ilgili olarak uygulamalarımızı, model geliştirmelerimizi, servis konumlandırmalarımızı OpenShift üzerinden yapıyoruz.”

Panelde Türk Telekom BT Grup Direktörü İrfan Uğur da şu tespitlerini paylaştı: “Biz yıllardır mobil iletişim, sabit iletişim ve geniş bandın birleşmesi sonrasında özellikle çalışan tarafında zorluk yaşıyorduk. Alarmlar ve işlemler inanılmaz seviyede, arkadaşlarımız hem bunlarla uğraşmak hem iş birimlerinin taleplerini karşılamak için insanüstü bir çaba gösteriyordu. Dedik ki bu böyle gelmiş böyle gitmez, değiştirelim. Bunu sadece işimiz için değil, aynı zamanda çalışanlarımız için yaptık. Daha verimli, daha insana yakın bir çalışma ortamı oluşturmak için bütün arkadaşlarımızı karar mekanizmalarına dahil ettik. Dedik siz bakın araştırın uygulayın, biz size her türlü desteği vereceğiz. Onlar da dediler ki açık kaynak çok hızlı gelişiyor, biz bu tarafta ilerlemek istiyoruz. Araştırmalarını, değerlendirmelerini yaptılar ve dönüşümün OpenShift üzerinde olmasına karar verildi. Bu dönüşümle birlikte ürünü pazara sunma hızımız ciddi anlamda iyileşti. OpenShift’in sağladığı en büyük avantajlar otomasyon ve açık kaynakla önümüze açılım sunması oldu. Daha iyi yönetilen ortamlar elde ettik, teknoloji anlamında bilgi birikimimiz zenginleşti.”

Panel ve Oturumlarla İçerik Zenginleşti

Red Hat Day Türkiye, pek çok sunum ve paralel oturum eşliğinde devam etti. Öğleden önce “Yapı Kredi Bankası’nın Ansible ile Otomasyon Yolculuğu”, “Telekom Operatörlerinin 5G Hazırlıkları”, “Sekom ve Red Hat ile ING Bulut Modernizasyonu” ve “Vakıf Katılım’ın DevOps Yolculuğu” sunumları gerçekleştirilirken, öğleden sonra ana salon ve üç ayrı salonda farklı ilgi alanlarına ve uzmanlıklara hitap eden 20’ye yakın oturuma imza atıldı. Etkinlik, düzenlenen eğlenceli bir kokteyl eşliğinde sona erdi.

Etkinliğin Platin Sponsorluğunu Konsalt, Odine, Sekom ve SoftwareONE üstlenirken, Couchbase, NGINX, Hewlett Packard Enterprise, PureStorage ve Supermicro Altın Sponsor, Gantek, Redington ve Solus Gümüş Sponsor, Veeam Çanta Sponsoru olarak etkinlikte yer aldı.

Son olarak sizi Haluk Tekin’in etkinliğe dair değerlendirme videosuyla baş başa bırakalım.

Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz mi var?