Dünya ekonomisinde geleceğin ‘dijital dönüşüm’ etrafında şekillendiğini belirten T-Systems Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, “Teknolojideki yıkıcı gelişmeler ve tüm bu dijital dönüşüm süreçleri insan sermayesinin önemini daha da artırıyor. Doğru insan kaynağını yetiştirebilmek, gelecek dönemde ülkelerin en önemli sınavlarından biri olacak. Bu kapsamda, bugün daha çok üniversite seviyesinde verilen yazılım ve kodlama eğitimlerinin lise hatta ilköğretim seviyesine çekilmesi; bu alanlar üzerine özel eğitim yapılarının geliştirilmesi Türkiye’nin dijital yolculuğunda rekabet gücünü artıracaktır” dedi.
Son yıllarda dünya ekonomisini kasıp kavuran dijital dönüşüm rüzgârı Türkiye’de de hızla yayılırken bugün çok sayıda kurumsal şirket bu alandaki çalışmalarını hızlandırdı. Bu şirketlerin dijital yolculuklarına katkıda bulunan firmalardan biri de Deutsche Telecom iştiraklerinden T-Systems.
Dijital Dönüşüm Ne İfade Ediyor?
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan T-Systems Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, dijital dönüşüm denince akıllara genel olarak firmaların yaptığı IT yatırımlarının geldiğini ifade ederken, “Aslında bu bakış açısı dijital dönüşümü tam olarak yansıtmıyor. Dijital dönüşüm süreci; şirketlerin, çalışanların, kamunun dönüştüğü; yeni iş modellerinin ve iş yapış şekillerinin oluştuğu bir süreç. Birçok sektörde yaratılan değerden geleneksel oyunculara ek olarak dijital platform oyuncuları da pay almakta ve bazen bu alınan pay çok yüksek oranlarda olabilmekte. Bu yönelim geleneksel değer yaratma şekillerinin değiştiğini ve yaratılan değerin farklı şekillerde paylaşıldığını gösteriyor” dedi.
İki Elini Dengeli Kullanan Liderler
Deutsche Telekom’un bütün üst düzey yöneticilerine uygulanan dijitalleşme eğitimlerinden de bahseden Kılıçoğlu şunları söyledi: “Bu eğitimlerde üzerinde durduğumuz en önemli konulardan birisi de denge. Diğer bir ifadeyle; iki elimizi dengeli biçimde kullanabilmek. Birinci elimiz mevcut işimizi daha iyi yapmanın yollarını aramak ararken diğer elimiz araştıracak; keşfe çıkacak. Bu ikisi, birbirini destekleyen aynı zamanda da dengeleyen unsurlar. Bunlardan biri diğerine ağır bastığı takdirde aradaki denge bozuluyor; işin stratejisinde sapmalar meydana geliyor. Gelecekte de dijital dönüşüme liderlik edecek yöneticiler iki elini de bu şekilde kullanabilenler olacak.”
Kamu-Özel Sektör Sinerjisi Çok Önemli
Bugün dünyada ABD, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülkelerin tamamında dijital dönüşümle ilgili çok kapsamlı yol haritaları olduğunun altını çizen Sinan Kılıçoğlu, “Bu ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırdığımızda belki de en büyük farklardan bir tanesi bu dokümanların uygulanabilirliği konusundaki başarı. Aslında bizim de ülke olarak dijital dönüşüm ile ilgili hazırladığımız yol haritasındaki tespitler ve çözüm önerileri son derece yerinde. Bunların uygulanması noktasında ise kamu ve özel sektörün sinerjisi çok önemli” ifadelerini kullandı.
İnsan Kaynağı Daha da Değerli Olacak
Dijital dönüşümün ülke ekonomisinin tüm kılcal damarlarına yayılmasında eğitimin çok büyük rolü olduğunun da altını çizen Sinan Kılıçoğlu şöyle devam etti: “Teknolojideki yıkıcı gelişmeler ve tüm bu dijital dönüşüm süreçleri insan sermayesinin önemini daha da artırıyor. Doğru insan kaynağını yetiştirebilmek, gelecek dönemde ülkelerin en önemli sınavlarından biri olacak. Bu kapsamda, bugün daha çok üniversite seviyesinde verilen yazılım ve kodlama eğitimlerinin lise hatta ilköğretim seviyesine çekilmesi; bu alanlar üzerine özel eğitim yapılarının geliştirilmesi Türkiye’nin dijital yolculuğunda rekabet gücünü artıracaktır”.
Otomobillerde Acil Çağrı Hizmeti Üzerine Çalışıyoruz
Dijital dönüşümün yanı sıra IoT olarak adlandırılan ‘nesnelerin interneti’ konusunda da yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini sözlerine ekleyen Sinan Kılıçoğlu, “IoT konusunda yakın gelecekte en fazla önce çıkan iş alanı otomotiv olacak. Son gelişmeler ve düzenlemeler otomotivin bu alandaki önemini ortaya çıkarmış; otomotiv üreticilerini de bu dönüşüm sürecine kanalize etmiş durumda. Avrupa Birliği’nin yeni regülasyonu nedeniyle bugün araç üreticilerinin tamamı kaza anında araçların acil çağrı yapmasını sağlayacak sistemlerle ilgileniyor.
T-Systems merkez ekibi tabii bütün dünyadaki üreticilerle temas halinde. Bu düzenleme Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Biz de bununla ilgili yoğun biçimde çalışıyoruz. T-Systems merkez ekibiyle beraber bütün dünyada verdiğimiz acil çağrı hizmetini Türkiye’de de yerelleştirmiş durumdayız” dedi.
Yerli Otomobil Konusundaki Çalışmalar Çok Değerli
Türkiye’nin bir süredir üzerinde çalıştığı yerli otomobil ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sinan Kılıçoğlu, “Artık otomotiv dünyası bambaşka bir noktaya evriliyor. Burada çok büyük bir pasta var ve Türkiye’nin özellikle yazılım alanında bu ekosistemin içinde yer alması son derece önemli. Aynı durum savunma sanayiinde de geçerli. Türkiye’nin bu alanda yaptığı çalışmaların çok değerli olduğunu düşünüyorum” dedi.