İsviçre-İsveç kökenli enerji devi ABB, bölgede nükleer enerjinin popülaritesinin hızla artabileceğini öngörüyor.
Nükleer enerjinin geçmişte sahip olduğu olumsuz algı giderek değişiyor. Japonya’nın 2011 yılında yaşadığı Fukushima felaketinden sonra Asya’da nükleer enerji geri plana itilmişti. Ancak, daha düşük maliyetli, daha esnek güvenlik sistemlerine sahip küçük modüler reaktörlerin ortaya çıkmasıyla nükleer enerjiye ilgi yeniden artma eğiliminde. Tayland’ın yeni enerji planı, 2037 yılına kadar 70 megavat kapasiteli SMR’lerin devreye alınmasını hedefliyor.
Tayland, Vietnam ve Filipinler gibi hızla sanayileşen Güneydoğu Asya ülkeleri, yeni fabrikalar ve veri merkezlerini çalıştıracak büyük miktarda enerjiye ihtiyaç duyuyor. Bu ülkeler genellikle enerji ithalatına bağımlı ve emtia fiyat dalgalanmalarından doğrudan etkileniyor. Global Energy Monitor’a göre, Ocak ayı itibarıyla Güneydoğu Asya ülkeleri, rüzgar ve güneş enerjisinde geçen yılın %20 üzerine çıkarak toplamda 28 gigavatın üzerinde kurulu kapasiteye ulaştı.
Asya’da nükleer ve yenilenebilir enerjiye olan ilginin artması, net-sıfır hedefleri doğrultusunda enerji politikasının güncellenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Tayland’ın son enerji planına göre, 2037’de enerji arzının %51’i yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak.