Citrix EMEA Başkanı Sherif Seddik’e göre; 2018, IT için büyük bir yıl olacak. Ancak bu büyük değişimlerin sadece yeni teknolojiyle gerçekleşmeyeceğinin farkında olmak önemli olacak. Dijital iş süreçleri dijital bir zihniyet gerektiriyor. İş gücünüzün dijital zihniyeti benimsemesini etkili bir şekilde desteklemek, 2018 ve sonrasında başarılı bir iş dönüşümü için alacağınız en iyi karar olabilir.
Çalışmalarımızın, sosyal etkileşimlerimizin, özel hayatlarımızın ve alışkanlıklarımızın büyük bir sosyo-teknolojik evrimden geçtiği bir çağda yaşıyoruz. Her şey dijitalleşiyor. Bu değişim yaşam biçimimizi etkilerken iş dünyasında üretkenliği ve verimliliği artırıyor. Citrix EMEA Başkanı Sherif Seddik, beş gelişmenin, bu yıl iş dünyasının daha üretken ve verimli hale gelmesinde etkili olacağını düşünüyor.
Uyumluluk sorunları BT dünyasını zorlayacak
Mayıs ayında Avrupa Birliği’nin yeni Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) yürürlüğe girecek. Katı gizlilik ve bilgi koruma standartlarına uymada çıtayı yükseltecek olan bu yönetmelik, sadece Avrupa’daki kurumları değil Avrupa vatandaşlarıyla iş yapan tüm oluşumları etkileyecek. Anketler birçok kurumun GDPR’ye hazır olmadığını gösteriyor. Görünüşe göre birçok şirket yeni sistemin kısa sürede oturmayacağını ve sistemi geç benimseyenlere zaman tanınacağını varsayarak henüz hızlanma ihtiyacı hissetmiyor. Belki de düşündükleri gibi olacak ama fidye yazılımı veya hedefli saldırı gibi bir olay sonucunda müşterilerin veya çalışanların kişisel bilgileri etkilenene kadar bu durum değişmeyecek. Bu noktada saldırılardan etkilenen birçok işletme GDPR uyumluluklarını kanıtlayacak olanaklara sahip olmadığını fark edecek. Büyük olasılıkla, GDPR gereği herhangi bir veri ihlalini hızla yetkililere bildiren bir mekanizmaları bile olmayacak. O yüzden GDPR’nin benimsenmesi başlangıçta zor olacağa benziyor.
SD-WAN kullanımı yaygınlaşacak
Bulut hizmetleri büyük ölçüde benimsendi: Yazılım, altyapı, platformlar ve hatta tüm iş süreçlerinin bir hizmete dönüştürülmesi yaygınlaştı. Ancak, şirket içi IT sisteminin tekrar düşünülmesi gerekecek ve bu da hibrit bulut teknolojisini şirketlerin olmazsa olmazı haline getirecek. Giderek daha fazla IT kuruluşu, iş yüklerini farklı lokal ve bulut örnekler arasında hızlı bir şekilde geçirme kapasiteleri varsa hibrit bir bulut ortamının tam çevikliğinden ve ölçeklenebilirliğinden yararlanabileceklerini ancak fark ediyor. Yazılım tanımlı bir WAN bu esnekliği ve hizmet kalitesini sağlayabilir; bu nedenle her hibrit bulut ortamında olması gereken bir özelliktir. Uzun süredir bunun farkında olan birçok yenilikçi girişim WAN ve uygulama performansı optimizasyonu için fiziksel, sanal ve konteynerize araçlar dağıtarak SD-WAN altyapılarını hayata geçirdi. Hibrit bulut günümüz teknolojisine dönüşürken SD-WAN teknolojisi de ana akım olma yolunda.
AI ile güvenlik analizi dönemi
Yapay zeka (AI) günümüzün en popüler teknolojilerinden biri. AI sadece Apple, Google veya Amazon’un ürettiği gösterişli dijital asistanlarda kullanılmıyor. Bu tatil sezonunda AI, yeni nesil akıllı telefonlar ve Amazon Echo veya Google Home gibi akıllı hoparlörler aracılığıyla birçok eve girecek. İş dünyasında ise AI iş zekasından müşteri davranış analizlerine, tıbbi araştırmalara kadar kullanım alanı her geçen gün artan bir teknoloji. Ayrıca, çok sayıda güvenlik sağlayıcısı IT güvenliği için AI kullanmaya başladı. AI’nın güvenlik analizini ve açık tespitini önemli ölçüde geliştireceği ve otomatik olarak tehdit savunması oluşturmaya yardımcı olacağı yönünde umutlar var. Ancak uzmanlara göre güvenlik bağlamında düşünüldüğünde AI, denetlenen ve denetlenmeyen makine öğreniminin bir kombinasyonunun kullanılması demek. Bu noktada düşük yanlış alarm oranı gerektiğinden “denetlenen” kısmın önemi göze çarpıyor. 2018’de kurumsal güvenlik ekipleri, hem AI’nın güvenlik alanındaki büyük potansiyelinin hem de mevcut sınırlarının farkına varacak. AI, doğru kişilerin elinde oldukça faydalı bir araca dönüşecek.
Yeni IoT Dalgası: Dijital Asistanlar Her Yerde Olacak
Şimdiye kadar Apple iPhone’de, Amazon Echo’da veya Google Home’de bulunan akıllı dijital asistanlar sayesinde AI’nin gücü hakkında bir fikir edindik. 2018’de Siri veya Alexa gibi asistanlar geniş bir alana yayılacak. Yeni IoT dalgası sayesinde dijital asistanlar çok farklı cihazlara entegre edilecek ve sadece akıllı telefonunuz, saatiniz veya hoparlörünüzden tavsiye istemeyeceksiniz. Bu yönde bir ilerleme için otomobiller en belirgin seçenek olarak görülüyor. Ayrıca, örneğin fabrikalarda işçileri tehlikeli alanlara yaklaştıklarında uyaran veya bir operatör yorgunluk belirtisi gösterdiğinde mola tavsiye eden dijital asistanlı fabrika robotları göreceğiz. Kırmızı uyarı ışığı ve rahatsız edici alarmlar yerine, dijital asistan teknolojisiyle donatılmış makineler çalışana şu soruyu sorabilecek: “Öğle yemeğinizi seçmek için kafeterya menüsüne bakmak ister misiniz?” Böylece IoT ve dijital asistan kombinasyonu hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra, işleri daha verimli ve güvenli hale getirecek.
Dijital çalışma alanlarına geçiş hızlanacak
Dijital çalışma alanları son kullanıcılara her zaman, her yerde ve tüm cihazlardan kişisel iş ortamlarına erişim imkanı sunuyor. Dijital çalışma alanları basit sunucu tabanlı bilgi işleme zamanlarını çoktan geride bıraktı ve geleneksel VDI‘nın (sanal masaüstü altyapısı) ötesine geçti. Günümüzün dijital çalışma alanları hibrit bulutta yer alıyor. Böylece son kullanıcı, hem kurumun veri merkezinde hem de bulutta yer alan kişisel masaüstüne, iş uygulamalarına, mobil uygulamalara veya dosyalara erişebiliyor. Bu sayede dijital çalışma alanı, IT’nin merkezi denetimini günümüz işletmelerinin çok ihtiyaç duyduğu bulut ve mobil cihaz esnekliğiyle birleştiriyor. Dijitalleşmenin iş süreçlerine ve üretim tesislerine sağladığı hızın, esnekliğin ve dayanıklılığın aynısını son kullanıcılara sunduğu için dijital çalışma alanı da bir sıçrama tahtası olarak ele alınabilir. Dijital çalışma alanları iş gücü dönüşümünün kilit mekanizmasıdır. Yeni AI, robot ve otomasyon dünyasının dışında kalmış gibi hissetmek yerine daha üretken olunmasına yardımcı olur.