EY’nin 126 üst düzey yapay zekâ profesyoneli ile gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre; ABD ve Çin’in yapay zekâda liderliği devam etse de dünya genelinde yeni oyuncular piyasaya çıkıyor
ABD, inovasyonda güçlü bir birikime sahip olmasına rağmen, yapay zekâda yeni oyuncularla karşı karşıya kalıyor. Dünyanın lider denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY’nin 126 üst düzey yapay zekâ profesyoneli ile yaptığı araştırmada, ABD yüzde 40’lık oranla yapay zekâ entegrasyonunda liderliği alırken, Çin yüzde 32 ile ikinci sırada kendine yer buldu. Dataya erişimin giderek kolaylaşması ve devletlerin dünya çapında inovasyona aktif bir şekilde yatırım yapması, ABD ve Çin’i bu yarışta baskı altına almaya başladı.
Yapay zekâda Japonya, İsrail ve İngiltere ön plana çıkıyor
EY Orta ve Güneydoğu Avrupa BT Danışmanlık Hizmetleri Lideri Alper Karaçar, konu hakkında şunları söyledi: “ABD ve Çin yapay zekâ teknolojisinde liderliği devam ettirirken, diğer ülkelerin kayda değer yükselişini görüyoruz. İsrail ve Japonya’da yüksek büyüme gösteren start-up’ların olması ve İngiltere’de bu alanda gelişmiş akademik topluluk, bu ülkelere avantaj sağlıyor. Ancak yapay zekâda başarının sırrı, kaliteli veriye erişim ve hükümetlerin bu alanı önceliklendirmesinde yatıyor. Bu alanda öne geçen ülkeler, veriye erişim için avantaja ve ellerindeki verinin kendilerine sağladığı geleceği görme imkânına sahip oluyor.”
Yapay zekâ kurumları değiştirecek
Araştırma sonuçlarına göre; önümüzdeki yıl blockchain gibi teknolojilerin kullanım alanı artarken, dönüştürücü teknolojilerde liderlik yapay zekâda olacak. Kıdemli yapay zekâ profesyonellerinin yüzde 39’u makine öğrenmesinin bu yıl en çok gelişen yenilikçi teknoloji olacağını öngörüyor. Yöneticiler, yeni teknolojileri kendi değer zincirlerine daha başarılı bir şekilde entegre etmek için teknoloji uzmanlarıyla giderek daha fazla işbirliği yapıyor. Havayolları ve otelcilik gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketler müşteri deneyimini iyileştirmek için gelişmiş müşteri verisi ve yapay zekâyı kullanıyor.
2018, yapay zekânın yükselişe geçtiği yıl olabilir
Karaçar’a göre; 2018, yapay zekânın daha yaygın olarak benimsendiği bir yıl olabilir. Şirketlerin yapay zekayı kendi operasyonlarına entegre etmenin yollarını araması, robotik süreç otomasyonu yazılımları için fırsat yaratıyor. Robotik süreç otomasyonun sağladığı verimliliğin yapay zekâ ile bir araya gelmesi, bu yazılımın, şirket için önemli bir değer yaratım mekanizmasına dönüşmesinin önünü açabilir. Anket sonuçlarına göre; yapay zekânın daha yaygın olarak benimsenmesi ile birlikte diğer yeni teknolojilerin yaratacağı kaldıraç gücü da daha yüksek olacak. Örneğin; chatbot’lar kurumsal ağların yerini alarak kurum içinde bilgiye ulaşımı daha etkin hale getirebilir.
Yönetimde çeşitlilik şirketleri geleceğe taşıyor
Ankette, yapay zekânın benimsenmesi önündeki en önemli engeller olarak yetenek eksikliği (yüzde 57) ve karar alma süreçlerine dâhil olamama (yüzde 43) gösteriliyor. Başarılı CEO ve yöneticilerin gelecekte de yeteneklerin ilgisini çekmek ve yenilikçi kalmak için mevcut yönetim anlayışlarını uzun vadeli adımlar atarak değiştirmesi gerekiyor. EY Yönetim Merkezi’ne göre; yatırımcıların yüzde 82’si çeşitliliğin yönetim önceliği olması gerektiğine inanıyor. Farklı perspektifleri sorun tanımlama ve problem çözme süreçlerine dâhil etmenin şirket için önemli bir değer olduğuna inanılıyor. Karaçar’a göre ise yaş, cinsiyet, milliyet ve yetenek çeşitliliğine sahip olmayan kurumlar, teknoloji çağında başarısız olacak çünkü inovasyon teknolojiye yatırım yapmak kadar insana yatırım yapmayı da içeriyor.