2023 Yılında Toplam Sahip Olma Maliyetini Düşürmenin En İyi 3 Yolu

Modern işletmeler için iş yapmanın maliyeti hiç bu kadar yüksek olmamıştı.

Yazan: Couchbase Teknolojiden Sorumlu Başkanı Ravi Mayuram

Hiçbir şirket söz konusu maliyetlerden kaçınamazken, CIO (Bilişim Müdürü) ve CTO’lar (Teknolojiden Sorumlu Başkan) teknolojinin toplam sahip olma maliyetinin (TCO) azaltılmasında kritik bir görev üstlenir. Bu blog yazısı, CIO ve CTO’ların, görev yaptıkları şirketler için 2023 yılında TCO’yu azaltabilecekleri üç farklı yola değiniyor. CIO ve CTO’lar; süreçleri otomatikleştirerek, verimliliği artırarak ve uygun maliyetli bulut çözümleri arayarak görev yaptıkları firmaların teknoloji maliyetlerinden tasarruf etmesine yardımcı olabilir.

Toplam Sahip Olma Maliyeti (TCO) Nedir?

TCO, günlük faaliyetlerle birlikte hem fiziksel hem de bulut kaynakları için hizmet ve ürünlerin maliyetidir. TCO, projeler ve şirket girişimleri için maliyet-getiri oranının analiz edilerek karar verilmesine yardımcı olmak amacıyla kullanılır. Örnek olarak, birçok kuruluşun iş yüklerinin çoğunu buluta taşıma talebi bulunmaktadır. Bu yüzden, geçiş sürecinin fizibilitesini belirlemek için taşıma ve işletim maliyetini hesaplamaları gerekir.

İş yapma maliyetlerinin düşürülmesi, teknoloji tabanlı işletmeler başta olmak üzere kârlılığı artırmaya odaklanan tüm kuruluşlar için büyük önem taşır. CIO ve CTO’lar, toplam sahip olma maliyetini azaltan ve tasarruf sağlayan süreçleri tanımlamakla görevlidir. CIO ve CTO’ların, 2023 yılında TCO’yu azaltabileceği üç yolu aşağıda bulabilirsiniz.

Otomasyon

Tekrar eden görevleri bir otomasyon sürecine bağlamak TCO’yu azaltmanın kanıtlanmış yöntemlerinden biridir. Modern işletmeler, git gide daha fazla veri ve uygulama odaklı bir hale geliyor. Faaliyetler esnasında kritik uygulamaların kesintiye uğraması feci sonuçlara yol açabilir. Otomasyon, meydana gelebilecek kesinti riskini azaltmaya yardımcı olurken, ayrıca maliyetlerin azaltılmasına ve geliştirici ve IT ekiplerinin daha fazla gelir getiren görevler üzerinde çalışmasına olanak tanır.

Otomasyon ayrıca uygulama geliştirme ve dağıtımını da hızlandırır. Örnek olarak veri hatlarının otomatikleştirilmesi, aynı zamanda bir maliyet etkeni olan verimliliği önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, birçok kuruluş DevOps yeteneklerini önemli ölçüde geliştirerek toplam sahip olma maliyetindeki azalmadan faydalandı.

Süreç verimliliğini artırma

Operasyon maliyetlerini azaltmak, CIO ve CTO’ların önemli sorumlulukları arasında yer alır. Süreç verimliliğinin artırılması, toplam sahip olma maliyetinin önemli ölçüde azaltılmasına yardımcı olur. Bu verimlilik artışını, bir süreçteki aşama sayısını azaltmak, görevleri otomatikleştirmek ve departmanlar arasındaki iletişimi geliştirmek gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirmek mümkündür. CIO ve CTO’lar, departmanlar arası işbirliğini teşvik ederek işletmelerin yüksek kalite standartlarını korurken maliyet azaltma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.

Kuruluşlar, mevcut iş süreçlerini inceleyerek, tekrar eden görevleri azaltarak ve aşağıda sözü edilen buluta geçiş gibi daha etkin ve modern alternatifler ile verimliliği artırma yoluna gidiyor. Kanıta dayalı karar verme, katma değer yaratan görevlerin ve engellerin net bir şekilde belirlenmesine olanak tanıyarak verimliliğin artırılmasına yardımcı olur. Böylesi analitik adımların atılması, şirketlerin daha uygun ancak daha ucuz süreçler yaratmasını ve israfı azaltmasını sağlar. Daha iyi yöntemler belirlendikten sonra, paydaşlarla iletişim kurulması ve iyi bir değişim yönetimi uygulanması yeni iş süreçlerinin güçlendirilmesini sağlayacaktır.

Buluta Geçiş

Kuruluşların iş yüklerini şirketten buluta taşıması, çok zaman alan IT yönetimi ve bakım faaliyetlerinin bir kısmı için dış kaynak kullanmasını sağlar. Bu da, IT ekiplerinin yeni özellikler geliştirme ve düzeltmeler yapma gibi gelir getirici faaliyetlerin yanı sıra müşteri deneyimini geliştirmek ve rakiplere karşı avantaj elde etmeye odaklanmalarına olanak tanır. Buluta geçmek, buluta özel geliştirme ve otomasyon teknolojilerinin kullanılarak çevikliğin artırılmasını, toplam sahip olma maliyetinin azaltılmasını ve yeniliklerin hızlandırılmasını sağlar.

Bulut üzerindeki bir veritabanı platformuna geçilmesi kararı verilirken, performans, esneklik ve verimlilik gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Birçok kuruluş, daha iyi veri esnekliği, ihtiyaçlar değiştikçe uygulamaları hızlı bir şekilde güncelleme yeteneği ve çok daha iyi ölçeklenebilirlik elde etmek için geleneksel RDBMS’den (İlişkisel Veritabanı Yönetim Sistemleri) NoSQL platformlarına geçmeyi tercih ediyor.

Sonuç

CIO ve CTO’lar, kuruluşlarının toplam sahip olma maliyetini (TCO) azaltmaktan sorumludur. Bu blog, otomasyon, süreç verimliliğinin artırılması ve buluta geçiş yöntemleriyle maliyetlerin düşürülebileceği üç yolu özetliyor.

Maliyetleri azaltmak ve teknoloji yığınlarını bir düzene sokmak isteyen kuruluşlar, Couchbase’in aşağıdaki avantajları sağlayan NoSQL veritabanını dikkate almalı:
● Node boyutları 6,9,18’de çeşitli YCSB iş yükleri için veritabanı verimi ve gecikmeyi karşılaştıran bağımsız değerlendirmelerle gösterilen sektör lideri performans (YCSB iş yükü A için sonuçlara aşağıdan bakabilirsiniz)
●Analitik, eventing, mobil uygulama hizmetleri ve FTS (Tüm Metin Arama) gibi hizmetlerle çok modelli veri erişimi
●Mimariyi iş yüküyle eşleştirmek için çok boyutlu ölçeklendirme (MDS)
Böylesi avantajlar, müşterilerin bulut harcamalarını azaltmalarına ve altyapı verimliliklerini en üst düzeye çıkarmalarına olanak tanır. Bir CTO’ya neden Couchbase’i seçtiği sorulduğunda, “Sunucuda ve mobilde sorunsuz ve kesintisiz çalışan, çok fazla eğitim gerektirmeyen bir çözüm arıyorduk. Başka hiçbir çözüm Couchbase’in yanına bile yaklaşamadı.” cevabını verdi.

Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz mi var?