Z Kuşağı, Geleceğin Teknolojide Olduğunu Biliyor

Günümüzün en popüler gündem konuları arasında yer alan teknoloji, gelecekte yaşam şeklinden üretime, sağlıktan eğitime kadar her alanda merkezde yer alacak. Bugünün trendlerini belirleyen, tümüyle hazır bir teknolojinin içine doğan Z kuşağı, geleceğin teknoloji ve dijitalde olduğunun farkında olarak, kendilerini ve geleceği dijital dönüşüme hazırlıyor. Yatırımlarını, eğitimlerini ve hayatlarını da dijitale entegre eden gençler, üretim modellerinde de dijital dönüşümü başlatıyor.

Salgınla birlikte inanılmaz bir yükseliş gösteren teknoloji ve dijital, gelecekte de en çok kullanacağımız ve konuşacağımız konular arasında yer alacak. 90’lardan itibaren giderek yükselen teknoloji devri ve bu devrin içinde hazır teknolojilerle doğan Z kuşağı, geleceğin teknolojiyle nasıl şekilleneceğinin farkında ve bu alana yatırım yapıyor. Her geçen gün yeni bir akım ve trendin başlamasına öncülük eden bu kuşağın dijitale olan inancı, aynı dönemde yaşayan farklı kuşaklardan daha fazla yer ediniyor.

Eğitimden sağlığa, finanstan temel ihtiyaçlara kadar tüm hayatlarını dijitalden sürdürebilen Z kuşağı, geleceğin dijitalde daha da yoğun olarak devam edeceğini biliyor. Bu görüşle doğru orantılı olarak teknoloji okuryazarlığını ve kullanıcılığını her geçen gün artırıyor. Kitaplarını e-kitaptan okuyor, yatırımlarını dijital paralara yapıyor. Dijital kullanıcılığı da sadece gündelik hayatla sınırlamıyor, bulundukları sektörlerin üretim ya da hizmet modellerinin uygulanabilirliği için daha çok savunuyor ve talep ediyor.

Teknoloji kuşaklar arası çatışma sebebi olsa da galip teknoloji olacak

Dijital ve teknoloji gençlere, öngörülü olmayı ve ileriyi görmeyi öğretti. Gençler artık teknolojide sınırların olmayacağını biliyor. Bugün birçok aile işletmesinde de dijital dönüşümü yine genç kuşak istiyor ve başlatıyor. İlk etapta geleneksel düşünen büyükler için ertelenebilir bir yatırım gibi dursa da hatta kuşaklar arası yeni bir çatışma sebebine dönüşse de gençler, bu çatışmadan teknolojinin galip geleceğini biliyor. Bu yüzden bu değişime geç kalmamak için olabildiğince hızlı davranmaya çalışıyor.

Z kuşağı, zamanı en hızlı ama en doğru şekilde yaşamak istiyor. Sanal mağaza ve gerçek mağaza arasında ilk önce sanal olana yöneliyor. En kısa sürede evine ulaşmak, en hızlı şekilde bir ihtiyacını karşılamak… Sınırlı vaktini en etkili şekilde değerlendirmek istiyor. Bunu sağlamanın en iyi yolunun da yine teknoloji ve dijitalden geçtiğini biliyor. Gençlere göre geleceğin anahtarı dijitalin elinde duruyor. Bugün üretimde gerçekleştirilen dijital dönüşümün, geleneksel üretime kıyasla, üretimde daha fazla ürün, daha fazla verimlilik ve daha fazla karlılık olduğunu biliyor. Tüm bu avantajlarının yanı sıra otomasyon sınırları kaldırıyor. Üretimde sınırların kaldırılmasıyla yerel rekabetle birlikte şirketleri küresel rekabete ulaştırabiliyor.

Tüm ihtiyaçlar teknolojiyle karşılanacak

Günümüzde insanlar, kendilerini ayrıcalıklı ve özgür hissetmek için ürünlerin kendilerine özel olmasını istiyor. Bu da çok çeşitli ama az sayılı ürün anlamına geliyor. Geçmişte çok üretenin çok kazandığı devir yine teknolojiyle değişti. Bugün az sayıda çok fazla çeşit ya da kişiye özel ürün sunabilen üretici, pazarda rekabet koşulları ve şartları belirliyor. Geleneksel üretim yapanlar ve yapmaya direnenler ise belirli bir süre yerinde sayıp sonrasında maalesef işletmesini kapatıyor. Gençler günümüzde bu sürecin kurtarıcısı konumundalar ya da bu konumda olmak zorunda kalıyorlar. Gelişmiş bir teknolojinin içine doğmuş ve teknolojiyle büyümüş nesil, gelecekte tüm ihtiyaçların yine teknolojiyle karşılanacağına inanıyor.

Robotlar 2025 yılında üretimin yüzde 45inde yer alacak

Teknoloji anlamında Y kuşağı ve önceki nesillerden çok daha tecrübeli olan Z kuşağı, tüm bilgi, deneyim ve öngörüleriyle geleceğin üretim modellerini ve dönüşüm süreçlerini şekillendirecek. Yıllar önce izlediğimiz ama birçok kişinin inanmak istemediği robotların üretim yaptığı fabrikalar, bugün üretimin kaderini belirliyor. Bundan sonra da üretimde insan kurgusu yer almıyor. Yazılım ve üretim teknolojilerinin her geçen gün gelişmesiyle üretimde insan temeli zayıflıyor. Teknoloji uzmanları, robotların bugün üretimin yüzde 10’unda görev aldığını bu oranın 2025 yılında yüzde 45’e çıkacağını belirtiyor. Robotlu otomasyon dünyası yıllık bazda yüzde 5 ila 16 arasında değişen bir büyüme hızı gösteriyor. Bu rakamlar bile gelecekte bizi nasıl bir geleceğin beklediği konusunda aydınlatıyor.

Etiketler: