Uzun zamandır Red Hat’te yöneticilik yapan açık hibrit bulut vizyoneri, Jim Whitehurst’un ardından liderlik koltuğuna oturuyor.
Red Hat, Paul Cormier’i 6 Nisan’dan itibaren yeni Başkanı ve CEO’su olarak belirledi. Yeni görevinden önce Red Hat’in Ürünler ve Teknolojiler Başkanı olarak görev alan Cormier, IBM’in Başkanı olan Jim Whitehurst’un yerine geçti.
2001’de Red Hat ekibine katılan Cormier’in liderliği ve vizyonu, gerçekleştirdiği büyük strateji değişikliklerinin ve şirketin ürün ve hizmet portföyünün büyümesindeki itici güç oldu. Cormier, Red Hat’i açık kaynak şirketinden kurumsal teknolojilerin temeli haline getiren abonelik modelinin de öncülüğünü yaptı. Böylece ilk başta ücretsiz indirilebilen bir işletim sistemi olan Red Hat Linux da bugün Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin yüzde 90’ınına güç veren en sektörün lider kurumsal Linux platformu olan Red Hat Enterprise Linux’a dönüştü.
Cormier aynı zamanda Red Hat’in 25’ten fazla satın alımına liderlik ederek şirketin Linux kökeninin ötesine geçmesini sağladı ve BT sektörünü temelden değiştiren açık kaynak inovasyonlarını bir araya getirerek eksiksiz, modern bir BT ürün yelpazesinin oluşmasına yardımcı oldu. Gerçek kurumsal seviye açık kaynak ürünlerine erişim imkanı ve değişen iş modelleri, açık kaynak çözümlerini yazılım sektöründe inovasyonun bir numaralı kaynağı haline getirerek, gelişmelerin kapalı lisans sağlayıcılarının tek başına sunabileceğinden daha hızlı gerçekleşmesini sağladı.
Cormier, 10 yıldan uzun süredir açık hibrit bulut vizyonuna liderlik ederek müşterilere bütün uygulamaları, her yerde, sınırdan çıplak metal sunuculara ve çoklu genel buluta kadar tüm platformlar üzerinde tutarlı bir şekilde ulaştırma esnekliği sundu. Bu vizyon sayesinde sektörün en kapsamlı kurumsal Kubernetes platformu olan Red Hat OpenShift, birçok sektörde hizmete alınan hibrit bulutun temelini oluşturdu. Cormier aynı zamanda sektörde büyük değişikliklere neden olan iş ortaklıklarına da imza attı. Hizmete alınabilecek daha fazla hibrit bulut seçeneği sunmak için Microsoft’la sektörde bir dönüm noktası olarak sayılan işbirliği de bunlardan birisi. Red Hat’in IBM ile birleşmesinde de kilit rol oynayan Cormier, bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyarak Red Hat’in büyümesine ve hızlanmasına odaklandı.
Jim Whitehurst, Red Hat’teki görev süresi boyunca Red Hat’in büyümesini ve teknoloji sektöründeki etkisinin artmasını sağladı. Bu kapsamda 500 milyon dolardan fazla olan gelirleri şirketin 2018 mali yılında 3 milyar dolar seviyesine çıkardı ve Red Hat, 2019’da IBM tarafından 34 milyar dolara satın alındı. Red Hat, Whitehurst’un liderliğinde Forbes’un “Dünyanın En İnovatif Şirketleri” listesinde 6 kere, 2019 ve 2020 yıllarında da Fortune’un “En Çok Takdir Edilen Şirketler” listesinde yer aldı. IBM’in CEO’su olan Arvind Krishna’nın yerine geçerek IBM’in Başkanı olan Jim Whitehurst, aynı zamanda Red Hat’in Yönetim Kurulu Başkanı oldu.
IBM CEO’su Arvind Krishna, “Red Hat, sektörümüzün en büyük itici güçlerinden açık kaynağı ve hibrit bulutu bir araya getiriyor. Paul’un derin mühendislik becerileri, ürün uzmanlığı ve sektöre yönelik vizyonu sayesinde Red Hat’in devam eden teknoloji inovasyonuna ve hızlanan büyümesine güç verecek ve fırsatları gerçeğe dönüştürecek doğru bir lider olduğunu düşünüyorum.”
IBM Başkanı Jim Whitehurst, “On yıldan uzun süredir birlikte çalıştığım Paul hakkında Red Hat için doğru bir karar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yaklaşık yirmi yıldır Red Hat’in ürün stratejisinin arkasındaki güç olarak şirketin planları belirlenirken sürecin içinde olmanın yanında müşterilerin ve iş ortaklarının bulut stratejilerinden en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğine benzersiz bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Paul kendisini ispatlamış bir lider. Aynı zamanda açık kaynak prensiplerine olan bağlılığı ve çalışma yöntemleri sayesinde Red Hat, kurumsal BT ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde herkesin hayatında büyük etkiler yaratacak gelişmekte olan teknolojilere de liderlik edecek. Sektörümüzün en iyi çalışanlarıyla dolu bir şirkete liderlik etmek benim için büyük bir ayrıcalıktı. Red Hatlilerin Paul’un liderliğinde neler başardığını görmek de beni ayrıca heyecanlandırıyor.”