IoT 2019’a Kadar Geniş Çapta Benimsenecek

Uluslararası araştırma, IoT’yi kullananlar arasında yenilikçilik ve iş verimliliğinde güçlü kazançlar görüldüğünü, ancak yüzde 83‘ünün IoT’ye ilişkin güvenlik ihlalleri bildirmesi ile güvenliğin hâlâ önemli bir kaygı kaynağı olarak durduğunu ortaya çıkardı.

Boğaziçi Üniversitesi Nesnelerin İnterneti

Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba tarafından yayınlanan ‘Nesnelerin Interneti: Bugün ve Yarın” adlı yeni global çalışma, yenilikçilik ve iş verimliliğine olan ihtiyacın desteği sayesinde, kurumların yüzde  69’unun 2019’a kadar IoT’yi kurmayı planlanlamaları ile birlikte IoT’nin yaygınlaşacağını ortaya çıkardı. Analiz, IoT’teki yatırımlardan elde edilen net ticari kazanımları doğrularken, Aruba raporunda binlerce nesnenin mevcut ticari ağlara bağlanmasının organizasyonların çoğunda güvenlik ihlallerine neden olduğuna dikkat çekiliyor.  

Araştırmada, IoT’nin mevcut durumunu ve farklı endüstriler üzerindeki etkisini değerlendirmek için 20 ülkedeki 3,100 BT ve iş açısından karar verme seviyesindeki yöneticilere sorular soruldu. Çalışma gösteriyor ki, hemen hemen bütün iş liderleri (yüzde 97)  IoT’yi anlıyorlar, ancak çoğu ise IoT’nin tam tanımı ve kendi işleri için ne anlama geldiği açısından net değiller.

‘Nesnelerin Interneti’ terimini ortaya atan teknoloji vizyoneri Kevin Ashton, Aruba tarafından yazdırılan ‘IoT’yi Anlamlandırma’ adlı yeni e-kitabında aşağıdaki tanıma yer veriyor:

“Nesnelerin interneti’, internete bağlı algılayıcılar ve onların, açık, özel bağlantılar oluşturarak, verileri serbestçe paylaşarak ve beklenmedik uygulamalara izin vererek, internet benzeri bir davranış göstermeleri anlamına gelir. Böylece bilgisayarlar çevrelerindeki dünyayı anlayabilir ve insanların sinir sistemi olabilirler.”

Beklentiden Fazlasını Sunuyor

Ashton, IoT’nin ticari faydalarını incelerken, IoT’den elde edilen gerçek dünyadaki faydaların asıl beklentileri bile aştığını gördü. Bu “beklentiden fazlası” iki temel performans alanında oldukça belirgin: iş verimliliği ve kârlılık. Örneğin, iş liderlerinin sadece yüzde 16’sı IoT yatırımlarından büyük kazanç elde etmeyi planlamışlar, ancak uygulamadan sonra yöneticilerin yüzde 32’si kâr artışını gerçekleştirmiş. Benzer şekilde, yöneticilerin sadece yüzde 29’u IoT stratejilerinin iş verimliliği artışına neden olmasını beklerken, fiili sonuçlar yüzde 46’sının verimlilik kazancı sağladığını gösteriyor.

Aruba’da pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı olan Chris Kozup şöyle diyor: “IoT’nin beklentileri aşan iş kazançları ile, iş dünyasının 2019’a kadar IoT’yi büyük oranda benimsemeye başlaması sürpriz olmayacaktır. Fakat birçok yönetici IoT’yi işlerine nasıl uygulayacaklarından emin değiller, IoT’yi uygulamakta başarılı olanlar, bir rekabet avantajı elde etme açısından iyi konumlanmış oluyorlar.”

Global Organizasyonlar IoT’yi Nasıl Kullanıyor?

Aruba’nın araştırması, farklı endüstrilerde IoT olgunluk seviyesinin değiştiğini gösteriyor. Bu olumlu dönüşlerin yanı sıra çalışma, BT liderlerinin fark ettiği bir takım engellerin, IoT’nin daha fazla ticari etki yapmasını engellediğini de ortaya çıkardı. Özellikle, kurulum maliyeti (yüzde 36), bakım (yüzde 39) ve eski teknolojinin entegrasyonu (yüzde 39) önemli sorunlar olarak öne çıkıyorlar.

En göze çarpan nokta da, çoğu IoT kurulumunda bulunan güvenlik hataları. Çalışma, organizasyonların yüzde 83‘ünün IoT’ye ilişkin bir güvenlik ihlali yaşadıklarını ortaya çıkardı. Katılımcıların yarısından fazlası, dış saldırıların, bir IoT stratejisinin benimsenmesi ve uygulaması için önemli bir engel oluşturduğuna dikkati çektiler. Bu, güçlü bir ağ erişim kontrolü ve politika yönetimi üzerine kurulmuş olan bütüncül bir IoT güvenlik stratejisinin, sadece kurumları korumayacağını, aynı zamanda BT birimleri için güvenlik yaklaşımını basitleştireceğini doğruluyor.

Verileri alma ve etkin bir şekilde kullanma yeteneği, Kevin Ashton tarafından “Nesnelerin internetini belirleyen şey” olarak tanımlanıyor, ancak bu, küresel organizasyonlar için açıkça başka bir zorluk olarak görünüyor. IoT’yi benimseyen organizasyonların yaklaşık tamamı (yüzde 98) verileri analiz edebileceklerini iddia ederken, katılımcıların tamamına yakını da (yüzde 96) bu verilerden değer yaratmada zorluklar olduğunu düşünüyorlar. Şirketlerin üçte birinden fazlası (yüzde 35), kurumsal ağlardaki verileri ayıklayamıyor ve analiz edemiyor, bu nedenle iş kararlarını iyileştirebilecek bilgilerden yoksun kalıyor.

Habere dair infografikleri aşağıda görebilirsiniz.