“Parkta Yatarım Ama Cep Telefonumdan Ayrılmam”

Mastercard’ın Dijital Kullanım Araştırması raporu yayımlandı. Rapor Türklerin cep telefonu olmadan yaşayamadığını ortaya koydu. Öyle ki, Türk insanının cep telefonundan ayrılmaktansa örümceklerle dolu bir kafeste kalmayı tercih ediyor. Her ne kadar anne-babalar çocuklarını “telefonu bir uzvu haline geldi” diye tenkit etse de cep telefonundan ayrılamayanlar sadece gençler değil.

Mastercard’ın ERA Research & Consultancy ile birlikte 12 ilde gerçekleştirdiği Dijital Kullanım Araştırması, Türkiye’deki dijital kullanım alışkanlıklarını, ihtiyaçları ve gelecek eğilimlerini ortaya koydu.

Araştırmanın en dikkat çeken noktası, cep telefonunun neredeyse içtiğimiz su kadar temel ihtiyaç haline gelmiş olması. Kazancı, eğitim düzeyi, sosyal statüsü ne olursa olsun araştırmaya katılan herkes cep telefonuna sahip. Hatta bu ihtiyaç öyle bir noktaya ulaşmış ki 4 kişiden 3’ü cep telefonundan ayrılamıyor. Cep telefonundan ayrı kalmaktansa eşinden ayrı kalmayı tercih edenler, parkta yatabileceğini söyleyenler, örümceklerle dolu bir kafeste yatmayı göze alanlar bile var. Hal böyle olunca internet kullanımı da buna paralellik gösteriyor. Zira cep telefonu, tablet ve bilgisayarlar aslında daha çok internet için kullanılıyor. Aramızdan üç kişiden biri, her gün vaktinin en az 6 saatini internette geçiriyor. Bu süre dikkate alınırsa Türkler ya uykusundan vazgeçiyorlar, ya sevdiklerine ayıracak zamanlarından ya da belki de sorumluluklarını yerine getirmekten…

Aslında araştırma sonuçları dijitalleşme açısından değerlendirildiğinde, mobil ürün ve hizmetler sunabilen yerli ve yabancı firmalar için Türkiye bir fırsatlar kapısı. Bu kapıyı aralamak için de tüketiciler kadar şirketlerin de bu dijital dönüşüme uyum sağlamaları gerekiyor. İnternet kullananlar arasında online alışveriş yapma, finansal işlemler için internet kullanımının yaygın olduğu söylenebilir. Burada daha çok aşılması gereken nokta, her ne kadar Mastercard gibi güvenliği sunduğu her hizmetin ve çözümün temeline koyan kurumsal şirketler olsa da, internet kullanmayanlar ya da interneti online işlemler için kullanmayanlar arasında güvenlik konusunun en önemli endişe olarak karşımıza çıkması. Dolayısıyla güvenli ödeme çözümleri sunan e-ticaret siteleri ise rekabette daha avantajlı olacak gibi görünüyor. Bu güven sorunu da internet kullanıcılarının bilinçlendirilmesinin yanı sıra küçük firmalara da güvenliği sağlamanın önemini anlatmakla aşılabilir.

İnternette yapılan aktiviteler eğitime, cinsiyete ve yaşa bağlı olarak değişiyor

Eğitim seviyesi yüksek bireyler interneti araştırma yapmak, haber okumak, e-postalarını takip etmek ve alışveriş yapmak için kullanırken, 18-24 yaş arası yeni nesil genç kuşak interneti daha çok eğlence amaçlı kullanıyorlar. Oyun oynamak, mesajlaşmak, video izlemek ve müzik dinlemek gibi yeni kuşağın internet kullanımları daha keyifli aktivitelerden oluşuyor. Sosyal medya kullanımına baktığımızda ise biz Türklerin geleneksel sosyalleşme yönümüzü online ortama da taşıdığımızı gösteriyor. Zira sosyal medya deyince akan sular duruyor ve herkes az ya da çok, o ya da bu sosyal medya kanalını mutlaka kullanıyor. En popüler mecra ise Facebook. Ama kadınlarımız farklarını sosyal medyada da ortaya koyuyor; Instagram kadınlar arasında yüksek popülariteye sahip.

Bilgili kullanıcılar online alışverişi gönül rahatlığı ile yapabiliyorlar

Günlük hayatın koşuşturması içinde, kullanıcıların bir ürün ya da hizmetten en büyük beklentisi hayatını kolaylaştırması, hızlı olması ve sorun çıkarmaması. Bu sebeple de internet üzerinden alışveriş her geçen gün dünya genelinde yaygınlaştığı gibi Türk tüketicileri arasında da yaygınlaşıyor. Neredeyse her iki kişiden biri internet üzerinden alışveriş yaparken, online alışverişi tercih edenlerin yarısı ise yine pratikliği sebebiyle ödemeyi kredi kartı ile yapıyor. Güven nedeniyle online alışveriş yapmayanların yapanlara kulak vermesinde fayda var. Zira internet üzerinden kredi kartı ile ödeme yapan 10 kişiden 9’u ödeme yaparken hiçbir sorunla karşılaşmadığını belirtiyor.

Kullanıcılar biyometrik ödemeyle henüz flört aşamasındalar

Ancak Mastercard güvencesiyle sunulan ve güvenliği daha yüksek, dolandırıcılık olasılığı düşük, geleneksel şifre kullanımını geçmişte bırakan biyometrik ve diğer kimlik doğrulama yöntemleri hakkında bilgi arttıkça, internetten alışverişe ilginin de artacağını gösteriyor. Mastercard biyometrik çözümleriyle kullanıcılar, “şifrem başkasının eline geçer mi” endişesini taşımadan, selfie çekerek, kalp ritimleriyle ya da parmak izleriyle işlemi yapanın kendileri olduğunu doğrulayabiliyorlar. Bu da tüketicilere dolandırıcılık riski almadan, gönül rahatlığıyla online alışveriş imkânı sunuyor.

Tüketiciler e-ticaretten “ücretsiz kargo” hizmeti bekliyor.

Online alışverişler söz konusu olunca Mastercard’ın sadece bir kez kredi kartı bilgilerini kaydeden, bu bilgilerle hızlı, kolay ve güvenli ödeme yapılabilen pratik online ödeme çözümü Masterpass öne çıkıyor. Her 2 kişiden 1’i Masterpass’in kredi kartı bilgisini saklama özelliğini kullanıyor. Güvenlik ve hız kadar, ücretsiz kargo da online alışverişe olan ilgiyi arttıracak gibi görünüyor.

Dijital dünya hayatı her alanda kolaylaştırıyor

Dijital ödeme çözümü denince kimisinin aklına ilk online alışveriş gelse de herkes için bu geçerli değil. Dijital dönüşüm bankacılık işlemlerine de yansımış durumda. Artık havale, EFT, fatura ödeme, kredi kartı ödemeleri gibi bankacılık işlemleri de banka şubesinden daha çok cep telefonu üzerinden yapılıyor. Artık kimse bankada sıra bekleyerek vakit geçirmek istemiyor. Hele de online işlemlerin güvenliğine inananlar uzun kuyruklar yerine oturdukları yerden kolayca ve güvenle günlük finansal işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Bu alanda da dijital dönüşümün artması için yine çözüm ve hizmet sunanların güveni sağlaması ve tüketicinin online güvenlik konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor.

Kredi kartı kullanımı yaygınlaşsa da, kredi kartları ile sunulan basit alternatif ödeme yöntemlerinin kullanımın yaygınlaşması biraz daha zaman alacak gibi görünüyor. Belli bir tutarın altındaki ödemeler için, kimlik doğrulamaya gerek kalmadan hızlı bir şekilde sadece kart göstererek yapılan temassız özellikli kart kullanımı henüz yaygınlaşmış durumda değil. Ancak temassız karta sahip olan her 3 kişiden 2’si bu özelliği kullanıyor ve ulaşım için ayrı bir kart taşımaya gerek kalmadan temassız kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorlar. Londra, Şikago, St. Petersburg, Kiev ve Bükreş gibi birçok metropolde Mastercard altyapısı ile kullanılan bu pratik sistem, Türkiye’de de Mersin, Muğla ve Kocaeli illerinde kullanılıyor ve Türkiye geneline yaygınlaştırılması planlanıyor.