4.303 BT çalışanının katılımıyla yakın zamanda yapılan bir Kaspersky anketine göre, Türkiye’de çalışanların yüzde 55’i uzaktan çalışmaya geçtiklerinden beri iş yüklerinin arttığını bildirirken, yüzde 10’u bu artışı önemli olarak nitelendirdi. Yüzde 23’ü iş hacimde bir değişiklik fark etmedi ve sadece yüzde 9’u yeni çalışma koşulları nedeniyle iş kapsamında bir azalma kaydetti.
2020 yılında çalışan etkileşimlerinin dijitalleşmesi en hızlı yaşanan değişimlerden biriydi. Ancak karantinanın başlangıcında yöneticilerin yüzde 82’si uzaktan çalışmaya hızlı geçişin üretkenlikte düşüşe yol açacağından endişeliydi. Çalışanların yüzde 69’u uzaktan çalışmanın duygusal durumlarını olumsuz etkileyeceğini iddia ediyordu. Salgında ikinci yılın sonuna yaklaşırken, BT sektöründekiler için uzaktan çalışmanın etkilerini yeniden değerlendirmek için iyi bir zaman olduğuna inanıyoruz.
Anket çalışanların yarısından fazlasının iş yükünde artış yaşadığını ortaya koysa da Türkiye’de ankete katılanların yüzde 61’i uzun bir günün sonunda kendilerini daha fazla bitkin hissetmiyor. Gerçekten de katılımcıların yüzde 28’i evden çalışırken daha fazla enerjiye sahip olduğunu bildirdi ve yüzde 34’ü iki biçim arasında bir fark görmedi.
Duygusal istikrar söz konusu olduğunda, uzaktan çalışma çalışanlar tarafından iyi karşılandı. Çalışanların yüzde 72’si uzaktan çalışırken kendilerini daha rahat hissettiklerini veya fazla mesai nedeniyle kaygılarında bir artış fark etmediklerini bildirirken, katılımcıların %46’sı evden çalışırken daha rahat hissettiklerini bildirdi.
Ancak aynı zamanda meslektaşlarından uzak durmaktan rahatsız olan çalışanların yüzdesi hala oldukça önemliydi. Yanıt verenlerin %39’u daha yorgun hissettiklerini, yüzde 28’i evden çalışırken daha fazla endişe duyduklarını bildirdi.
Çalışanlar arasında popülerliğini kanıtlayan bir diğer yaklaşım hibrit çalışma modeli oldu. Bu format, Türkiye’de ankete katılan çalışanların yüzde 40’ının 2021 ortasında hibrit çalışmaya geçmesiyle birlikte tercih edilen bir çalışma tarzı haline geldi.
Çalışanlar arasında memnuniyetle karşılanan başka bir çözüm de kurumsal refah uygulamaları. İyi haber şu ki birçok işletme, potansiyel tükenmişliği yönetmeye yardımcı olacak yollar arıyor. Araştırmanın global sonuçlarına göre gerçekten de firmaların yüzde 80’i yönetim ve zaman tutma gibi temel becerileri geliştirmek için eğitim kurslarına yatırım yapıyor (yüzde 31). Şirketler ayrıca ek ücretli izin veya yıllık izin (yüzde 30) ve çevrimiçi sağlık danışmanlığı ve kursları (yüzde 29) gibi avantajlar sunuyor. Ancak rapor, uzaktan çalışanlar arasında artan iş yükünü hafifletmek için hala yapılması gerekenler olduğunu gösteriyor. Örneğin firmaların yalnızca yüzde 45’i güvenlik operasyonlarının otomasyonu veya çalışanların tükenmişliğini gidermek için ek personel işe alınması gibi pratik önlemlere başvurmuş.
Kaspersky İnsan Kaynakları Başkanı Marina Alekseeva şunları söylüyor:
“Bugün çalışanların refahı birçok kuruluşun odak noktasını oluşturuyor. Ancak bu yaklaşımın başarısı tüm çalışanların ihtiyaçlarına bağlı olduğundan, iş bir refah programı geliştirmeye gelince ‘herkese uyan tek bir çözüm’ yok. Bu tür programlar, çalışanların olumsuz yaşam durumlarıyla başa çıkmasına yardımcı olmak için psikolojik yardım ve farkındalık uygulamaları, zindelik programları ve yasal ve finansal danışmanlık hizmetlerini içerebiliyor. Bununla birlikte çalışanların duygusal durumları veya sorunları hakkında yöneticileri veya İK iş ortakları ile konuşmalarını kolaylaştıran bir kültür yaratmak çok önemli. Kaspersky’de böyle bir kültür inşa etmekten gurur duyuyoruz. Geçen yıl çalışanlarımızın nasıl hissettiklerini ve onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi değerlendirmek için nabız tutma anketleri başlattık. Ayrıca çeşitli sağlıklı yaşam, zindelik ve psikolojik destek hizmetlerini hayata geçirdik ve dijital rahatlama için özel bir platform oluşturduk. Cyber Spa adını verdiğimiz bu platform hem çalışanlarımızın hem de izleyicilerin yoğun günlerinde dinlenmelerine ve mola vermelerine yardımcı oluyor.”
Çalışanların ihtiyaçları değiştikçe onları yönlendirme stratejileri de değişmeli. Kaspersky ve Global Centre for Healthy Workplaces, kuruluşlar için aşağıdaki tavsiyeleri paylaşıyor:
İşverenlerin, tükenmişliğin altında yatan sorunları sadece iş yükü değil, aynı zamanda kontrol / talep dengesi, yönetim uygulamaları, öngörülebilirlik, sosyal destek, işin yeniden dağılımı vb. gibi faktörleri de hesaba katarak sistematik bir şekilde ele alması gerekir. Bu faktörlerin baştan sona değerlendirilmesi ve yönetilmesi gerekir.
Çalışan refahına yönelik tutarlı ve etkili bir yaklaşım sağlamak için çeşitli anketleri ve göstergeleri kullanın. Örneğin katılım anketi, psikososyal risk değerlendirmesi, refah anketi, çalışan yardım programları (EAP) kullanımı, hastalık izni, stres anketi, tükenmişlik envanteri gibi.
İşinizin koşulları izin veriyorsa esnek ve çeşitli iş uygulamalarına açık olun. Hibrit formatlar, günümüzün iş gücünün ihtiyaç duyduğu esnekliği sağlarken, sonuca odaklanmayı kolaylaştırır.
Çalışanları, uzaktan çalışırken e-posta veya web kimlik avı kurbanı olmaktan nasıl kaçınılacağı veya hesapların ve parolaların nasıl yönetileceği gibi temel güvenlik uygulamalarını kullanmaları konusunda eğitin. Kaspersky ve Area9 Lyceum, personelin evden güvenle çalışmasına yardımcı olmak için ücretsiz bir kurs oluşturdu
Çalışanların dijital refahlarını yönetmelerine yardımcı olun. Teknolojiyi daha çok kullandığımız günümüzde doğru dengeyi korumak önemlidir. Kaspersky, bu amaçla farkındalık öğretmeni Neil Tranter ile “Dijital stresin ve akıllı telefon bağımlılığının üstesinden gelmek” adlı özel bir meditasyon kursu hazırladı. Kurs ayrıca insanların sağlıklı çalışma alışkanlıkları ve daha iyi bir iş-yaşam dengesi geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan, uzaktan çalışmanın zorluklarına adanmış özel bir bonus dersi de içermektedir.