Enerji ve Altyapı sektörlerinin hızla geliştiği ve değiştiği günümüz dünyasında, inovasyon hızındaki büyüme, regülatif kısıtlamalar ve merkezi olmayan enerji modelleri, sektörde hizmet veren şirketler için önemli zorlukları da beraberinde getiriyor.
Önümüzdeki on yıl, enerji ve altyapı sektöründe zorluklarla beraber henüz keşfedilmemiş fırsatlarda ortaya çıkaracak. Bu noktada esneklik, başarı için kritik bir öneme sahip olacak. Ancak teknolojik yenilikleri takıp edip, iş modellerini buna uyarlayabilen şirketler ayakta kalabilecek. IFS ile optimize edilmiş varlık yönetimi sayesinde günümüzün müşteri taleplerini karşılayan şirketler, geleceğe kendilerini hazırlamış olacaklar.
Enerji ve altyapı şirketlerinin çoğunun bilgi teknolojileri alanında bir yatırım planlarının olmaması göze çarpıyor. Ancak bu sistemlerin ortalama ömrünün yaklaşık 50 yıl olduğunu düşünürsek, bu yatırımın gerçekleştirilmesi son derece büyük bir önem taşıyor. 2020-2050 yılları arasında küresel enerji talebinde öngörülen artışın yüzde 50 olduğu düşünüldüğünde eski teknolojiler, agresif düzenlemeler ve fiyat sınırlamalarının yanı sıra artan taleple boğuşan enerji ve alt yapı şirketlerinin karşılaşacakları zorlukları tahmin etmek zor değil.
Buradan hareketle IFS, karlılığı korumanın ve güvenilirliği sağlamanın hassas dengesi arasında sıkışıp kalan şirketler için her yeni gereksinim ortaya çıktığında güncel çözümler sunarak, farklı sistemleri bir araya getiren bütüncül bir yaklaşım geliştirdi. Karmaşık varlık gereksinimlerini karşılamak için tasarlanan Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM), esnek, uygulanabilir ve bulut tabanlı bir çözüm sunuyor. Ayrıca, tek bir çözüm içerisinde yer alan mobil uygulama üzerinden hem çevrimiçi hem de çevrimdışı çalışma imkanı sunarak, varlıkların yönetimini, bakım kontrolünü ve performans optimizasyonunu sağlıyor. Sunulan geniş yeterlilik yelpazesi, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçları karşılamanın yanı sıra kullanıcıların varlıklarının konumunu eksiksiz bir şekilde anlamalarına ve değişen durumları takip etmelerine olanak tanıyor.
Sorunları anlık olarak çözmek sürdürülebilir değil
Enerji ve altyapı sektörü uzun süredir enerji iletimi ve dağıtımı için geleneksel yöntemlere güveniyor. Ancak bu durum uzun iletim hatları, kaynak ile tüketim arasındaki mesafeler nedeniyle yüksek maliyetlere yol açıyor. Hükümetlerin yenilenebilir enerji hedefleri arttıkça, altyapı şirketleri de değişime ayak uydurmak zorunda kalıyor. Ancak sınırlı kâr marjları nedeniyle yenilikçi projelere yatırım yapmak zor olabiliyor. Bu noktada IFS’in önerisi; enerji ve altyapı şirketlerinin işletme maliyetlerini azaltmak için birden fazla teknoloji çözümünü uçtan uca destekleyen daha geniş kapsamlı bir platformla değiştirmektir. Bu, enerji ve altyapı şirketinin işletmeye yeniden yatırım yapmak için daha fazla kazanç elde etmesini sağlıyor. Sunulan modernleştirilmiş yaklaşımla, operasyon genelinde önemli ölçüde tasarruf ve verimlilik sağlanırken bakım çalışmalarını ve personel eğitimini tek bir sisteme bağlamak da mümkün hale geliyor.
IFS, enerji ve altyapı şirketlerinin her bir müşteriyle etkileşimde kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak için gerekli altyapı çalışmalarını hayata geçirerek, müşteri odaklı bir yaklaşımın önemini vurguluyor. IFS’in bu dijital yaklaşımı, müşteri deneyimini artırmanın yanı sıra enerji ve altyapı hizmetlerinin verimliliğini sağlıyor.