Bulut bilişim son on yılda BT sektöründe bir devrim yaratarak şirketlerin pek çok BT hizmetini dışarıdan alarak uzaktaki sunucuya taşımasını, operasyonel maliyetleri azaltmasını, verimliliği ve esnekliği artırmasını sağlıyor. Özel sektör bulut tabanlı çözümleri kısa sürede kullanmaya başlasa da kamu sektörü bu konuda daha yavaş ilerliyor. Ancak inovasyona güç vermek, operasyonlarını iyileştirmek ve maliyetlerini azaltmak için bulut hizmetlerini benimseyen EMEA’daki (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) hükümetlerin ve kamu kuruluşlarının sayısının artmasıyla bu durum yavaş yavaş tersine dönüyor.
Yazan: Red Hat Bölgesel İş Ortağı Satış Direktörü Michele Cito
Geleneksel bina içindeki BT sistemlerini edinmek, kurmak ve yönetmek çok pahalı. Ayrıca etkili bir şekilde çalıştırmak için de BT personel kaynağının önemli bir kısmını buraya yönlendirmek gerekiyor. Yönetilen bulut hizmetleri ise tam tersi şekilde BT altyapısı için büyük yatırımlar yapma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor ve kullandıkça öde modeliyle operasyonel maliyetleri de azaltıyor. Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı’nın (ENISA) yaptığı ankete göre AB’deki kamu sektörü kuruluşları arasında bulutu benimsemenin öncelikli sebebi olarak maliyet tasarrufları işaret ediliyor.
Mesela EMEA’daki kamu sektörü müşterilerimiz, yönetilen bilgilere ve hizmetlere bağlı olarak bulut hizmete alımlarını genel ve bağımsız (sovereign) bulut arasında ayrıştırarak bulutu daha hızlı kullanmaya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
Bulut hizmetleri uygulama, depolama ve işleme gücü gibi bilişim kaynaklarının ihtiyaca göre internet üzerinden ulaştırılması olarak tanımlanabilir. Fiziksel sunucuların ve diğer altyapıların sahibi olmak ve çalıştırmak yerine bulut hizmetleri şirketlerin ve bireylerin üçüncü parti bir sağlayıcı tarafından çalıştırılan ve yönetilen paylaşımlı kaynak havuzunun kullanmasını sağlıyor. Bulut hizmetleri ölçeklenebilirlik, esneklik, maliyet avantajı ve kullanım kolaylığı gibi avantajlar sunarak hedeflerini gerçekleştirmek için teknolojiden faydalanmak isteyen şirketlerin ve bireylerin gittikçe popülerleşen tercihi haline geliyor.
Çevikliği ve çözüm oluşturma hızını iyileştiriyor
Yönetilen bulut hizmetleri kamu sektör kuruluşlarının değişen kurumsal ortamlarına karşı çevikliğini ve değişime karşılık verme hızını iyileştirmesine yardımcı olabiliyor. Bulut tabanlı çözümlerin geliştirilmiş esneklik, ölçeklenebilirlik ve erişilebilirlik imkanları sayesinde şirketler geleneksel BT altyapısının getirdiği kısıtlamalar hakkında endişelenmeden değişen kurumsal ortamlara hızlıca uyum sağlayabiliyor. Mesela COVID-19 pandemisi, pek çok kamu sektör kuruluşunun hızlıca uzaktan çalışma ortamlarına geçiş yapmasını sağladı. Bulut tabanlı uygulamalar kullanmadan böyle bir şeyi başarmak neredeyse imkansız.
Bulutu kullanmanın diğer önemli avantajları ise artırılmış veri güvenliği ve uyumluluk. Bulut sağlayıcıları siber güvenliğe ve veri korumasına büyük yatırımlar yaparak şirketlere çevik güvenlik önlemleri ve güvenilir yedekleme çözümleri sunuyor. Ek olarak bulut hizmetleri kamu sektöründeki kuruluşların AB vatandaşları için katı gizlilik ve veri koruma önlemlerini zorunlu kılan GDPR gibi çeşitli veri gizliliği ve düzenleyici gerekliliklere uyumlu olmasına da yardımcı oluyor.
Ancak bulutu kullanmanın pek çok avantajına rağmen EMEA’daki kamu sektörü kuruluşları buluta geçiş yaparken bazı sorunlarla yüzleşiyor. En büyük engellerden birisinin bölgelere ve ülkelere göre değişiklik gösteren karmaşık regülasyon ortamı olduğu görülüyor. Dahası, kamu sektörü kuruluşlarının çoğu yeni teknolojileri ve süreçleri benimseme konusunda tereddüt eden BT personelinin direnciyle karşılaşıyor. Bu zorluk, personel eğitim ve gelişim programlarıyla aşılabiliyor.
Dijital bağımsızlık ise şirketlerin ve hükümetlerin verilerini depolamak ve işlemek için bulut sağlayıcılarını daha çok kullanmasıyla büyüyen bir endişe haline geliyor. Bu sorun, genellikle başka ülkelerde bulunan bulut sağlayıcılarının hassas verilere erişimi olması ve kendi yetki alanlarının yasa ve düzenlemelerine tabi olmasından kaynaklanıyor. Bu sorunu gidermek için, veri yerelleştirme gereklilikleri ve yerli bulut hizmetlerinin geliştirilmesi gibi dijital bağımsızlığı destekleyen ve aynı zamanda uluslararası veri akışlarının gereksiz yere kısıtlanmamasını sağlayan politikalar ve düzenlemeler oluşturmaya ihtiyaç var.
Sonuç olarak, EMEA’daki kamu sektörü bulut bilişim hizmetlerini kullanma konusunda hızlanıyor ve bu hızlanmayı maliyet tasarrufları, artan çeviklik ve veri koruma imkanları destekliyor. Her ne kadar birtakım zorluklar olsa da bulut teknolojilerini kullanan kamu sektörü kuruluşları operasyonel verimlilik, maliyet avantajı ve iyileştirilmiş güvenlik gibi önemli faydalara sahip olabiliyor. Doğru strateji ve yatırımlarla kamu sektörü, vatandaşlarının ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt veren ve uygun maliyetli hizmetler sunmasını sağlayarak hızla değişen bir dünyada başarılı olmalarına yardımcı olabiliyor.