Avustralya, maden atıklarından yarı iletkenler ve gelişmiş teknolojiler için önemli hammaddeler sağlayarak küresel tedarik zincirine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kurumu’ndan (CSIRO) kimyager Chris Vernon liderliğinde yapılan araştırmalar, mevcut madencilik işlemlerinin atıklarından galyum ve germanyum gibi değerli elementleri geri kazanmanın yollarını arıyor. Galyum yüksek performanslı çiplerde, germanyum ise silikon performansını artırmada, güneş panellerinde ve fiber optikte kullanılıyor.
Galyum ve germanyum tedarikinin %90’ı Çin tarafından kontrol edildiğinden, bu metaller yüksek jeopolitik öneme sahip. Çin’in geçen yıl galyum ihracatını kısıtlamasıyla tedarik sorunu yaşayan ABD, alternatif kaynaklar aramaya başladı. Vernon, Avustralya’nın boksit ve çinko işleme tesislerinden bu metallerin geri kazanılmasıyla uluslararası güvenlik açığını kapatabileceğini belirtiyor.
Avustralya’da 90’larda kısa süreliğine bir galyum üretimi denemesi yapılmış ancak düşük talep nedeniyle bu girişim durdurulmuştu. Ancak Vernon, günümüzde talebin artmasıyla Avustralya’daki tek bir alümina rafinerisinin dünya galyum talebinin önemli bir kısmını karşılayabileceğini vurguluyor. Ancak germanyum gibi hassas pazarlarda bu üretim artışı, piyasa istikrarını koruma gerekliliğini gündeme getiriyor.
Rio Tinto gibi büyük madencilik şirketleri, atık materyalleri değerlendirme konusunda adım atmaya başladı. Örneğin ABD’deki Kennecott bakır madeninde atık olarak çıkan tellür madeni, güneş enerjisi panelleri için kritik bir malzeme haline gelmiş durumda. Benzer bir modelin galyum ve germanyum için de uygulanabileceğini belirten Vernon, bu tür adımların çevre ve teknoloji alanında katkılar sağlayabileceğine inanıyor.