Xiaomi 14 İncelemesi: Rekabetin Zirvesinde Heyecan Hız Kesmiyor

Xiaomi’nin yeni 14 serisi, günümüzde mobil teknolojiler adına var olan neredeyse tüm üst uç nitelikleri bir arada toplamanın yanı sıra Leica’nın görüntüleme mirasını da arkasına alarak rakiplerine meydan okuyor. Bu ilginç ürünle geçirdiğimiz birkaç haftanın ardından izlenimlerimizi sizlerle paylaşıyoruz.

Apple ve Samsung’un statükosuyla rekabet edebilecek nitelikte kompakt bir form faktörü içine yerleştirilmiş üst nitelikli donanım, harika bir kamera, etrafından dolanmak zorunda kalmadan dilediğiniz uygulamayı yükleyebilme özgürlüğü ve tatmin edici pil performansı. İnsan bir akıllı telefondan daha başka ne ister?

Üst uç telefonların talep ettiği fiyat seviyelerine çıktıkça tüm bunları, hatta daha fazlasını da istemeniz son derece doğal. Xiaomi 14, bahsi geçen tüm vaatleri yerine getirirken kendini amiral gemisi sınıfı için kabul edilebilir bir fiyat seviyesinde tutmayı başarıyor.

Modelin teknik özelliklerine baktığınızda oldukça etkileyici bir donanım setiyle karşılaşıyorsunuz. Günümüzün yeni akımı olan yapay zekaya dayalı işlemleri makine üzerinde halledebilecek kadar güçlü Qualcomm Snapdragon Gen 3 işlemci, gerektiğinde ekran tazeleme hızını 120 Hz’e kadar çıkarıp 1Hz’e kadar düşürerek konfor ve pil ekonomisi arasında ideal dengeyi kurabilen, 1200 x 2670 x 20:9 LTPO AMOLED ekran, gün ışığı altında 3.000 nite çıkabilen parlaklık seviyesi, Leica işbirliğiyle geliştirilen kamera sistemi, 12-16 GB arası bellek ve 256GB’den 1TB’ye uzanan depolama seçeneği, 90 watt güçle neredeyse yarım saatte şart olabilen 4.610 miliamper pil kapasitesi.

Üstelik tüm bunları 200 gramın altındaki bir pakete sığdırmayı başarmışlar. Her yıl çıtayı başka bir seviyeye taşıyorlar.

Xiaomi 14: Ekran ve Tasarım

Xiaomi 14’ün önüne 6,36 inçlik ekran, arkasında biri flaş için ayrılmış dört adet kamera oyuğu bulunan geniş bir kamera adası bizi karşılıyor. Çerçeve metal, arka yüzey parlak cam kaplama. Yüzeyler Gorilla Glass Victus ile korunuyor. Bizdeki yeşil rengin bakınca ne ilginçmiş dedirten ve tekrar baktıran bir tonu vardı. İlginç bir şekilde arka yüzey ayna gibi olmasına rağmen parmak izi toplama konusunda bana nispeten dirençli gibi geldi. Dokunur dokunmaz elinizin izi çıkar sanıyorsunuz ama tam da öyle olmuyor.

Ekran, girişte de değindiğim üzere Xiaomi’nin ‘CrystalRes’ C8 LTPO AMOLED olarak adlandırdığı LTPO destekli OLED teknolojisiyle geliyor. Bu ekran tipik olarak 1.400 nit parlaklık sunarken zor koşullarda parlaklığını 3.000 nite kadar çıkarabiliyor. Gün ışığında, hele plajda öğle sıcağında telefonda ne varmış diye el atıp bakmak isteyenler için iyi haber. Şuradan gün ışığında ekranın nasıl göründüğüne bakabilirsiniz.

Panel sadece 30Hz, 60Hz ve 120Hz seçenekleriyle sınırlı kalmadığından güç tüketimi konusunda ideal bir denge ortaya koyuyor. LTPO panele geçiş güç verimliliğini büyük ölçüde artırırken, yenileme hızı artık telefonunuzda ne yaptığınıza bağlı olarak dinamik şekilde ölçeklenebiliyor. Ekran orijinal renk gamının yanında sRGB, Canlı ve Doygun gibi ek profilleri destekliyor, renk sıcaklığı ayarlanabiliyor, okuma modu gibi özel modlara sahip.

Metalle çerçevelenen cam gövde, IP68 su ve toz geçirmezlik sertifikasına sahip. Kamera adasını çerçeveleyen camın kasanın bir miktar üzerine çıkması da cihaza pahalı saatleri andıran, ilginç bir hava katmış. İlk anda fark edilmesi zor olsa da, ilginç ve güzel bir detay. Cihazın yapısı ve ölçüleri neredeyse iPhone serisinin normal kasalarına denk. Elde tutarken verdiği ağırlık ve kalite hissi de neredeyse aynı. Bir süredir elime geçen Android cihazlar uzun ince bir yapıya sahip olduğundan bu bana biraz değişik geldi. iPhone’dan Android’e geçmek isteyenler için bir çekim noktası olabilir.

Xiaomi 14: Kamera

Xiaomi 14, 14 mm’den 75 mm’ye kadar geniş bir odak aralığını kapsayan üçlü kamera konfigürasyonuyla geliyor. Ana kamerada Light Fusion 900 görüntü sensörüyle birleştirilen ƒ/1.6 diyafram açıklığına sahip Leica Summilux optik lenslerle donatılmış olan Xiaomi 14, çözünürlüğü 50MP’ye yükseltilen Leica 14 mm ultra geniş kameranın yanı sıra 10 cm minimum odak mesafesiyle Leica 75 mm hareketli bileşenlere sahip telefoto lensi de içeriyor.

Kamera sistemindeki Leica dokunuşlarının ne anlama geldiğine daha önceki Mi 13T Pro incelememizde detaylı olarak yer vermiştik. Burada açıkçası benzer bir performans mevcut ve ortaya koyulan farklar profesyonel ve keskin bir gözün ayrıştırabileceği türden. Sonuçta akıllı telefonlarda fotoğraf işi o kadar ilerledi ki, üst uçlarda farkı ortaya koymak için sınırları bir hayli zorlamanız gerekiyor.

Yine de burada siyah-beyaz Leica filtrelerinin fotoğraflara kattığı melankolik dokunuşa ve özellikle gündüz portelerine eklediği kendi özgü hikayelere bir kez daha değinmeden geçemeyeceğim. Aynı hikayeyi bir günümüzden, bir geçmişten dinlemek gibi. Makinenin çektiği fotoğraflara baktıkça, bununla Netflix’in yeni serilerinden Ripley’i aynı görüntü kalitesiyle baştan sona çekebileceğiniz hissine kapılıyorsunuz. İnsana böyle bir cüret aşılıyor, bir cesaret veriyor.

Kameradan söz açmışken, özellikle yeni nesil Snapdragon 8 Gen 3 işlemcinin ve cihaz beraberine cömertçe entegre edilen sistem belleğinin getirdiği avantajları gözardı etmemek lazım. Açıkça söylemek gerekirse şu anda fişe takarak bu yazıyı yazmak için kullandığım dizüstü bilgisayarımın bu telefonun ortaya koyabildiği performansla baş edebileceğinden emin değilim. Peki bu ne getiriyor? Cihazın vaat ettiği yerel yapay zeka fonksiyonlarının çok daha hızlı hayata geçirilmesini sağlıyor. Önceki nesillere kıyasla 8K çözünürlükte daha yüksek kare akışında video kaydına izin veriyor. Yapay zeka temelli görüntü işleme fonksiyonlarının çok daha hızlı sonuç vermesine yardımcı oluyor.

Xiaomi 14: Performans

Telefon gerçek bir amiral gemisi olduğu kanıtlarcasına kutudan çıktığı anda performans parmaklarınızın ucundan akmaya başlıyor. Android 14 üzerine HyperOS işletim sistemiyle gelen cihaz sadece önümüzdeki birkaç yılı değil, en az beş yılı birlikte geçirmek için tasarlanmış olduğunu her haliyle belli ediyor.

Xiaomi 14, önceki nesle kıyasla yüzde 32 daha yüksek CPU performansı, yüzde 34 daha az güç tüketimi, yüzde 34 GPU performans artışı vaat ediyor. Cihaz ayrıca, 320MHz bant genişliğiyle dikkat çekici Wi-Fi 72 özellikleri sunan Qualcomm FastConnect 7800 ile donatılmış. Xiaomi IceLoop soğutma sistemi ile desteklenen cihaz, video kaydı, gerçek zamanlı yapay zeka ve uzun oyun seansları gibi zorlayıcı koşullarda etkileyici bir akıcılık sergiliyor.

Tüm bunlar gelişmiş dosya ve bellek yönetimi, grafik alt sistemiyle zenginleştirilen yenilenmiş kullanıcı arayüzü, cihazlar arasında sorunsuz ve güvenli bağlantılı bir deneyim sağlayan kapsamlı güvenlik ve gizlilik özellikleriyle maksimum sistem performansı vaat eden Android 14 tabanlı Xiaomi HyperOS işletim sistemiyle sunuluyor.

Xiaomi’nin kutudan yeni HyperOS işletim sistem kabuğuyla çıkan ilk modeli olan Xiaomi 14, Android 14’ün üzerine 4 yıl işletim sistemi ve 5 yıl güvenlik güncellemesi garantisiyle birlikte geliyor. Şu anki satış fiyatı 45 bin lira bandında olan üst uç bir ürünün sadece tasarımı ve üretim kalitesiyle kalmayıp, yazılımıyla da 5 yıla yakın kullanım ömrü vaadi sunması güzel bir şey.

Xiaomi 14: Yapay Zeka

E tabii içine bu kadar bilgi işlem gücünün sığdırıldığı bir cihazdan sözü açmışken yapay zekaya dair yeteneklerinden de bahsetmemek olmaz. Üstelik gerektiğinde doğrudan cihaz üzerinde gerçekleştirilen yapay zeka uygulamaları sadece fotoğrafçılıkla kalmıyor. Örneğin yapay zeka destekli altyazı özelliği AI Subtitles, video konferanslar sırasında konuşulan içeriğin gerçek zamanlı olarak yazıya dökülmesini sağlıyor. Doğal dil işleme yöntemini kullanan AI Album Search, kullanıcıların aradıklarını tarif ederek fotoğraf koleksiyonlarındaki belirli görüntüleri bulmalarına yardımcı oluyor. AI Portraits, önceden var olan görüntülerden türetilen yeni portre kompozisyonları oluşturmak için gelişmiş algoritmalardan güç alıyor. AI Expansion, mevcut görüntüye dair kanvasın gerçekçi şekilde genişletilmesini sağlayarak yaratıcılığa dair yeni olasılıkların kapısını açıyor.

Tüm bunların yanında cihazın kullanıcının ihtiyaçlarını proaktif olarak anlamasını ve buna göre hareket etmesini sağlayan Xiaomi HyperMind de cihazdaki yerini almış. Xiaomi HyperMind, kullanıcı tercihlerini öğrenmek ve cihazları kullanıcıların ihtiyaçlarına göre otomatik olarak uyarlamak için cihazların dört algısal yeteneği olan çevre, görüş, ses ve davranışı kullanıyor. Bunu farklı senaryolara göre uyarlamak da mümkün. Örneğin kullanıcı akıllı kapı kilidini açtıktan sonra oturma odasının ışığını açmayı alışkanlık haline getirmişse, Xiaomi HyperMind, kullanıcının onayını aldıktan sonra bu kalıbı öğrenerek kapı açıldığı anda odayı otomatik olarak aydınlatıyor.

Xiaomi 14: Sonuç

Son zamanlarda test için elimize geçen cihazların çoğu ya orta seviye, ya da kendini amiral gemisi katili olarak konumlandırmaya çalışan ürünlerdi. Diğer yandan gerçek bir amiral gemisi kapıdan içeri girdiğinde hemen kendini belli ediyor. Elinize aldığınızda bıraktığı his, malzemelerin kullanımı, ekrandan yansıyan görüntü, çektiğiniz fotoğrafların kalitesi ben buradayım dedirtiyor. O kadar çok özelliği var ki, aradan günler geçtikten sonra bile a burada bu da varmış diyerek şaşıracağınız şeyler çıkıyor karşınıza.

Xiaomi 14 de işte böyle bir ürün. 45 bin lira civarındaki fiyat etiketini karşılayabilirseniz, üstüne oturup kırmadığınız veya denize düşürüp kaybetmediğiniz sürece en az 3 yılınızı gözünü bile kırpmadan sizinle geçirmeye hazır. Üstelik kilonuz yüksek ve düşürdüğünüz yer derin olmadığı sürece bahsettiğim koşulların cihaza zarar verebileceğinden de emin değilim. Öyle sağlam görünüyor.

Gerçek amiral gemisi bir modeli karşılayabilecek bütçeye sahipseniz, bir kez alayım sonra dönüp arkama bakmayım diye düşünüyorsanız, aldığınız cihazın kendine özgü bir hikayesi olsun istiyorsanız, Google servisleri var mı kullandığım uygulama düzgün çalışacak mı endişeleri yaşamak istemiyorsanız, bir de üstüne iPhone’un boyutları size çekici geliyorsa veya oradan gelen bir alışkanlığınız varsa mutlaka bakmanızı öneririm.

Etiketler:

Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz mi var?