Workcube, salgın dönemi ve sonrasında devam eden yoğun ilgi sebebi ile İş Ortakları sayısını hızla artırıyor.
Workcube, işletmelere uçtan uca bir çözüm sunuyor. 2020 yılında başlayan salgın dönemi şirketlerin iş yapma biçimlerini değiştirmiş durumda. İşletmeler artık mobil çalışmaya ve tüm şirket fonksiyonlarına uzaktan erişime ihtiyaç duyuyor. Bu ise gerçek anlamda web tabanlı çözümlere olan talebi sıçratmış durumda. Workcube bu değişen ihtiyaçlara ve yeni çalışma dünyasına yüzde 100’e yakın bir oranda cevap veriyor. Workcube’ün 2020 yılında hem müşteri sayısını hem de İş Ortağı sayısını artıran sebeplerin başında şirketlerin bu bilinç değişimi geliyor.
İş Ortağı Sayısı 6 Katına Çıkacak
İş Ortakları sayısını bir yıl içinde iki katına çıkaran Workcube dijitalleşme pazarının henüz potansiyelinin çok başında olduğunu söylüyor. “Bu seyrettiğimiz dijitalleşmenin fragmanı, henüz film başlamadı!” vurgusunu yapan Workcube önümüzdeki 4 yıl içinde şu an var olan İş Ortağı sayısını 6 katına çıkarmayı ve iş ortakları ile birlikte şirketlerin dijitalleşmesini sağlamayı hedefliyor. Workcube’de hizmet ve satış sistemi olarak sadece İş Ortakları üzerinden hareket edildiğinden artacak İş Ortağı sayısının bile müşterilerden gelen talebe yetmeyeceğini şimdiden gördüklerini ifaden Workcube, bu sektörde olan veya olmayan tüm İş Ortağı adayları için çok önemli bir iş ve gelir fırsatı veriyor.
Workcube’de İş Ortakları Birbiri ile Rekabet Etmiyor
“İş Ortaklığı programımız pazarlama, satış, eğitim, fiziki ofis olanakları, fırsat dağıtma, Workcube platformu üzerinde kendi dikey çözümlerini geliştirme gibi pek çok farklı avantaj ve destek sunuyor” diyen Workcube Kanaldan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Olgar Ataseven, “Onlarca avantajı ve gelir fırsatını bir kenarda tutun, Workcube İş Ortaklığı’nın en güzel yanı İş Ortaklarımızın Merkezimiz ve diğer İş Ortakları ile kesinlikle rekabet etmemesidir. Sistemimiz gereği ne Workcube doğrudan bir satış yapıyor ne de İş Ortakları diğer İş Ortaklarının müşterilerine teklif verebiliyor. Mantığımız diğer tüm şirketlerden çok farklı. Sadece bu prensibimiz bile Workcube İş Ortağı olmanın cazibesini artırıyor. İş Ortağı sayılarımız bu yüzden de artıyor” diye ekliyor.
“Sektörümüzde ister yerli ister yabancı olsun tüm yazılım markaları arasında bu hususa en fazla dikkat eden belki de tek firmayız. Aynı müşteriye aynı markanın üç bayisinin ve hatta ana üretici firmanın aynı anda teklif sunması gibi durumları çokça duyuyoruz. Yazılım hizmeti üreten çözüm ortağı firmalar rakip markalardan çok ürününü sattıkları ERP tedarikçisi veya onun iş ortakları ile rekabet etmek zorunda kalıyor. Bu oldukça yıpratıcı ve rekabetin bilgi ve deneyimden çok fiyat kırma üzerine odaklandığı bir durum. Workcube olarak biz zaten asla doğrudan bir satış aktivitesi içerisinde değiliz. Bırakın rekabet etmeyi merkez olarak bize ulaşan tüm fırsatların yüzde 100’ünü iş ortaklarımıza dağıtıyoruz. Ayrıca fırsat kayıt ve koruma prosedürümüzle bir müşteri adayı ile sadece bir iş ortağının ilgilenmesini sağlarken asla ikinci bir teklifin gitmesine müsaade etmiyoruz. Workcube’de Workcube çözümü için bir müşteriye sadece bir yerden teklif gider, bunun istisnası asla yoktur” diye sözlerine devam eden Olgar Ataseven, pandemi ile birlikte artan talebi karşılamak üzere birlikte kazanacak, Workcube ve çevresinde sunulan hizmetleri daha yukarıya taşıyacak çözüm ortaklarına Workcube İş Ortağı olmaları konusunda açık çağrıda bulunuyor.