GOOINN, her ay farklı bir sektörün girişimcilerine rehberlik etmesi amacıyla hazırladığı araştırmasını bu ay SaaS pazarına ayırdı.
GOOINN SaaS 2023 raporunda, şirketlerin SaaS’ı seçme nedenlerini, sektör pazarı ve öne çıkan trendlerini ele aldı.
SaaS pazar büyüklüğü 2028’de 716,52 milyar dolara ulaşacak
SaaS (hizmet olarak yazılım) pazarı gün geçtikçe büyüyor. Büyümeyi tetikleyen en önemli faktörler arasında kuruluşlar arasında genel bulut hizmetlerinin artan şekilde benimsenmesi ve dünya genelinde şirket içi yazılım dağıtımının yüksek maliyeti nedeniyle kuruluşların şirket içi bir modelden SaaS’a doğru artan oranda geçişi yer alıyor.
GOOINN İnovasyon danışmanları “Dünyanın her yerindeki kuruluşlar çeşitli iş fonksiyonları için SaaS çözümlerini benimsedikçe, genel SaaS pazarının büyümeye devam edeceğini” söylüyor. GOOINN’in 2023 SaaS raporuna göre küresel SaaS pazar büyüklüğünün 2028 yılına kadar yıllık yüzde 11 bileşik büyüme oranıyla genişlemesi bekleniyor ve pazar gelirinin 2028 yılına kadar 344,3 milyar dolara, pazar büyüklüğünün ise 716,52 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Geleceğin SaaS trendleri
GOOINN’in inovasyon danışmanları geleceğin SaaS trendleri ile ilgili raproda şunları aktarıyor;
“Yapay zeka tabanlı SaaS’ler daha çok ön planda olacak. Makine Öğrenimi teknolojisi canlı sohbet robotları ile yapay zeka destekli sohbet işlemleri gibi müşteri hizmetleri raporlarında ve uygulamalarında yanıt vermeyi otomatikleştirmek için SaaS’lerde daha çok kullanılacak. Analitik odaklılık SaaS’in en önemli trendleri arasında görülecek. Belirli sektördeki ve tedarik zincirindeki müşterileri hedefleyerek tamamen özelleştirebilecek Dikey SaaS ön plana çıkacak. SaaS’ların mevcut iş sistemlerine entegre edilme ihtiyacının ortaya çıkmasıyla, API’lere olan ihtiyaç gün geçtikçe daha da artacak. SaaS endüstrisi genişledikçe daha fazla sağlayıcı müşteri deneyimini iyileştirmeye odaklanacak.
Hizmet olarak yazılım endüstrisi geliştikçe ve inovasyon arttıkça, birçok geliştirici veya sağlayıcı, müşteri edinmenin yanı sıra müşteriyi elde tutmaya odaklanacak. SaaS sektöründeki büyüme hızlanmaya devam ederken, Saas platform sağlayıcıları, platform kullanıcılarına maksimum değer sunarak elde tutmaya ve kayıpları azaltmaya odaklanacak.
Zayıf veri yönetimi hala yaygın bir sorundur. SaaS’lardan biri olan iPaaS (Integration Platform as a Service) şirketlerin parçalanmış veri silolarını birbirine bağlamasına ve bilgi noktalarını kolaylıkla birleştirmesine yardımcı olacak.
Hizmet olarak yazılım platformları, erişimlerini yıldan yıla genişletmeye devam ederken özellikle “beyaz etiketleme” (white labelling), “kodsuz” (no-code) ve “düşük kodlu” (low-code) platformların ortaya çıkmasıyla girişimler, daha az teknik deneyimle SaaS tabanlı içeriklerini hayata geçirebilecekler.”
SaaS kullanım alışkanlıkları anket sonuçları
18-40 yaş arasında Avrupa bölgesinde toplam 500 kişi ile yapılan SaaS platformlarının kullanımı ile ilgili anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 25’i iş gereksinimlerinde hem günlük hem de haftalık olarak SaaS araçlarını kullanıyor.
En fazla iletişim ve işbirliği için kullanılıyor
Yüzde 54’ü en fazla iletişim ve işbirliği için Saas’ları tercih ederken bu araçları kullanmayanlar sadece yüzde 3’lük bir kesim olarak görülüyor.
Kullanıcılar SaaS platformlarının yenilikçiliğinden emin değil
Yüzde 23’ü inovatif bir SaaS aracı kullandığını belirtirken, katılımcıların yaklaşık yarısı inovatif bir SaaS aracı kullanıp kullanmadıklarından emin değiller.
Katılımcılar inovatif SaaS’lara daha fazla ödemeye hazır
Yüzde 26’lık bir katılımcı kesimi yenilikçi özelliklere veya yeteneklere sahip olan SaaS araçları için daha yüksek bir fiyat ödemeye razıyken, yarısından fazlası SaaS’in spesifik özelliğine/kapasitesine bağlı olduğunu belirtiyor.
Takım çalışması ve müşteriyle işbirliğini kolaylaştırıyor
Katılımcıların yüzde 46’sı SaaS araçlarının takım üyeleri ve müşterilerle işbirliği yapmayı kolaylaştırdığını belirtiyor.
Verimliği ve üretkenliği artırıyor
Yüzde 31’lik bir katılımcı kesim, daha iyi bir zaman yönetimi ve azalan çalışma süresini odağa alarak, verimliliği ve üretkenliği artırdığını ifade ediyor. %50’si ise SaaS tool’ları kullanırken üretkenliği geliştirmesini önemli buluyor.
Kullanıcı arayüzleri ve kullanım kolaylığı önemli
Katılımcıların yüzde 47’si SaaS araçlarını değerlendirirken en önemli faktör olarak kullanıcı arayüzünün ve kullanım kolaylığı görüyor.
Entegrasyon süreci belirleyici bir kriter
Yüzde 24’lük kesim diğer araçlarla ve platformlarla entegrasyonun önemli olduğunu vurguluyor.
Güvenlik, maliyet ve müşteri desteği önemli
Yüzde 13’lük kesim güvenlik özelliklerinin en önemli faktör olduğunu belirtirken yüzde9’luk kesim maliyetin önemli olduğunu ifade etmektedir. Yüzde7 oranında katılımcı grubu ise müşteri desteği ve hizmetinin SaaS araçlarını değerlendirirken en önemli olduğunu belirtiyor.
Fiyatlar tercih edilen SaaS’ı belirliyor
Katılımcıların yüzde76’sı kullandıkları SaaS araçlarından vazgeçmemiş ve bir değişikliğe gitmemiş durumda. Değişikliğe giden katılımcıların en önemli sebebi SaaS aracının fiyatı oluyor. İkinci en önemli sebep erişim ve kullanım kolaylığı ike, üçüncü en önemli sebep ise ihtiyaca karşılık verilmesi. Diğer geçiş sebepleri arasında; ölçeklenebilir olması, çalıştıkları şirkette üst yönetimin bunu istemesi, yeni sürümlerine geçilmesi, veri yönetiminin kolay olması, müşterilerin geçiş yapılan SaaS aracını kullanması, iş akışı ve verimlilik sağlaması, diğerlerinin kullandığı SaaS aracını kullanma isteği ve trend olması bulunuyor.
En büyük zorluk çalışanları aynı seviyeye getirmek
Katılımcılar yeni bir SaaS araçlarını benimseme ve kullanma konusunda şirketlerin karşılaştığı en büyük zorluk olarak her bir çalışanın yeni bir SaaS aracını kullanması konusunda onboarding sürecini görüyor. Her çalışanı aynı seviyeye getirmenin zorluğu belirtilirken, çalışanlar arasında bazı kişilerin bilgisayar kullanımında sıkıntı yaşadığı da ifade ediyor. Görülen diğer zorluklar arasında; yeni aracın şirket sistemlerine entegrasyonunun karmaşıklığı, kullanıcı arayüzüne uyum zorluğu, veri güvenlik endişeleri, veri aktarım zorluğu, değişime direnç gösterilmesi, geliştirme maliyetlerinin artışı, IT ile uyumsuzluğun oluşması, iş akışları üzerinde uygulama zorluğu ve iş ihtiyaçlarını karşılamaması bulunuyor.