Yapay Zekâ ve mobil teknolojilerin dijital reklam sektörü üzerine etiklerini Adjust Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Satış Direktörü Başak Zerman ile konuştuk.
Mobil ticaretin ve yenilikçi müşteri kazanım stratejilerinin hızla ivme kazanmasıyla birlikte, perakendeciler küresel çapta genişlemeyi hedefliyor. SHEIN ve Temu gibi markaların yükselişi, mobil odaklı ve veri temelli stratejilerin uluslararası pazarlarda olağanüstü bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu kanıtladı. Adjust’ın yayınladığı Mobil Uygulama Trendleri raporuna göre, 2024 yılında e-ticaret uygulamalarının indirme oranı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 17 oranında arttı. Özellikle alışveriş uygulamaları yüzde 28’lik bir büyüme gösterdi. Bu artış, tüketicilerin mobil alışveriş deneyimlerini giderek daha fazla tercih ettiklerini gösteriyor. MENA (yüzde 55 büyüme), LATAM (yüzde 27) ve APAC (yüzde 26) bölgeleri, en hızlı büyüyen pazarlar arasında yer alırken, küresel genişleme için önemli fırsatlar sunuyor.
Uygulama indirme oranları artış gösterse de, kullanıcı etkileşim metriklerinde (günlük oturum sayısı ve oturum süresi gibi) küçük bir düşüş yaşandı. Ancak bu durum aslında olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir; çünkü kullanıcılar alışveriş yolculuklarını daha hızlı tamamlıyor ve dönüşüm süreci daha verimli hale geliyor. Daha kısa keşif döngülerine odaklanarak, satın alma niyeti yüksek kullanıcılara hitap eden markalar, uzun vadeli büyüme için avantajlı bir konumda bulunuyor.
Performansa Dayalı Reklamcılık Yeni Büyüme Alanları Açıyor
Perakendeciler, geleneksel görsel ve sosyal medya reklamcılığının ötesine geçerek, uygulama içi reklamcılığı performans odaklı bir büyüme motoru olarak kullanmaya başladı. Adjust’ın raporuna göre, 2024 yılında e-ticaret uygulamaları için küresel medyan “ücretli/organik kullanıcı oranı” 0.4’ten 0.48’e yükseldi. Bu, artan rekabet ortamında ücretli müşteri kazanımına olan bağımlılığın arttığını gösteriyor. Özellikle LATAM’da oran 0.34’ten 0.52’ye, MENA’da ise 0.43’ten 0.54’e çıkarak dikkat çekici bir artış yaşandı.
Başak Zerman
Bu değişim, ticaretin daha erişilebilir hale gelmesi trendiyle paralel bir gelişme gösteriyor. Tüketicilere doğrudan mobil uygulamalar üzerinden ulaşmak, geleneksel e-ticaret platformlarına ve arama motorlarına olan bağımlılığı azaltıyor. Bu strateji, yüksek satın alma niyeti taşıyan geniş kitlelere ulaşma potansiyeli sunuyor.
Reklam performansını artırmak ve müşteri kazanım maliyetlerini düşürmek isteyen pazarlamacılar, bağlamsal hedefleme yöntemlerini kullanarak alışveriş niyeti sinyalleri gösteren kullanıcılara ulaşabilirler. Ayrıca, yerelleştirilmiş ve mevsimsel anahtar kelimelerle App Store Optimizasyonu (ASO) stratejileri güçlendirilebilir. Yönlendirme (referral) ve sadakat programları da organik büyümeyi teşvik etmek amacıyla etkin bir şekilde kullanılabilir. Adjust verilerine göre, yeniden ilişkilendirme (reattribution) oranı 2023’te yüzde 0.14 iken, 2024’te yüzde 0.17’ye yükseldi.
Yeni pazarlara açılmak isteyen perakendeciler için, performansa dayalı reklamcılığın yanı sıra yerelleştirme stratejileri de kritik önem taşıyor. Yapay zeka destekli kişiselleştirme ve gerçek zamanlı veriler sayesinde; her pazara özel ürün listeleri oluşturmak, kullanıcıya özel önerilerde bulunmak, reklam görsellerini yerel tercihlere göre optimize etmek ve bölgeye özel ödeme çözümleri ile müşteri yolculuklarını kolaylaştırmak mümkün.
Artan Müşteri Edinme Maliyetlerine Karşı Akıllı Ortaklıklar
Kullanıcı başına maliyetin (CPI) artması ve rekabetin yoğunlaşmasıyla birlikte, perakendeciler trafik kaynaklarını çeşitlendirmek amacıyla iş ortaklıklarını genişletiyor. Adjust’ın 2024 verilerine göre, e-ticaret uygulamalarının ortalama iş ortağı sayısı 6’dan 6.8’e yükseldi. Bu alanda, pazar yerleri (marketplaces) 9.66 ortalama ile başı çekiyor.
Birden fazla reklam ağı ve bağlı kuruluş programlarıyla stratejik ortaklıklar kuran markalar, edinme maliyetlerindeki artışı dengeleyip kullanıcı büyümesini sürdürülebilir hale getirebiliyor. Veri odaklı ve çok kanallı stratejileri benimsemek, yoğun rekabet ortamında kârlılığı korumanın anahtarı oluyor.
2025 boyunca alışverişin daha da demokratikleşmesi bekleniyor ve bu süreç, geleneksel perakende ile pazar yerlerinin ötesine geçecek. Doğrudan tüketiciye yönelik markalar (DTC), mobil odaklı reklamcılık ve çoklu kanallar üzerinden doğrudan kullanıcılara ulaşarak öne çıkacak.
