Barem’in global ortağı WIN Grubu ile yaptığı araştırmaya göre, teknolojinin günlük yaşamı organize etmede faydalı olduğu düşünülürken, sosyal ağların hayatları olumsuz etkilediği görülüyor. Araştırma sonuçları, önceki yıllara göre kişisel verilerini paylaşan kişilerin artık daha az endişe duyduğunu gösteriyor.
Barem, küresel ortağı WIN International ile birlikte dünya çapında 39 ülkede 28.702 katılımcının görüş ve inançlarını araştıran Yıllık WIN Dünya Araştırması – WWS 2022’yi yayınladı. Araştırmada çeşitli alanlarda teknoloji ile ilgili olarak elde edilen küresel bulgular, sosyal medya, verinin kötüye kullanımı ve dijital bilgilerin gizliliği konularında iyileştirmeleri veya geliştirmeleri ortaya koyuyor.
Sosyal medya ağları hayatımızı istila ediyor mu?
Ankete katılan 39 ülkenin tamamında, katılımcılardan “sosyal ağlar hayatımızı istila ediyor” ifadesine katılma düzeylerini 1 (hiç katılmıyorum) ile 10 (tamamen katılıyorum) arasında derecelendirmeleri istendi. Ankete katılan tüm ülkelerde “sosyal ağlar hayatımızı istila ediyor” ifadesine tamamen katılanların (10 puan) oranı %22 oldu. Çok daha küçük bir kesim yüzde 5,4 ile sosyal ağların hayatımızı istila ettiğine hiç inanmadığını belirtiyor.
Sosyal medyadan en fazla bunalmış olan (10 puan verenler) ülkeler, Sırbistan (yüzde 52,1), Hırvatistan (yüzde 51,4) ve Slovenya (yüzde 47,1)’dır. Aksine, bu duyguyu paylaşmayan ülkeler ise Fildişi Sahili (yüzde 23,6), Türkiye (yüzde 22,3) ve Arjantin (yüzde 15,1) olarak sıralanmıştır.
Teknoloji, günlük yaşamı organize etmek için bir araç
İnsanlar sosyal medya hakkında karışık duygulara sahip olsalar da günlük yaşamda teknolojinin yeri çok açık olarak görülüyor. Küresel olarak yanıt verenlerin %45,3’ü, yeni teknolojilerin günlük yaşamda daha iyi organize olmaya yardımcı olduğu konusunda hemfikir. Bu yanıt 18-24 yaş grubunda yüzde 51,5 ile en yüksek oranda görülürken 65 yaş üzerindeki grupta bile yüzde 37,9 seviyesini koruyor.
Teknolojinin günlük hayatı daha iyi organize ettiği fikri konusunda erkek ve kadınlar arasında küçük bir farklılık görülüyor; kadınlar erkeklere göre, ufak bir farkla teknolojinin günlük yaşamı organize etmede daha fazla yardımcı olduğunu belirtiyorlar (Erkek : yüzde 47,4 Kadın: yüzde 43).
Türkiye’de ise yüzde 60 seviyelerine yükselen, teknolojinin günlük hayatı organize etmeye yardımcı olduğu fikri, kadınlarda yüzde 57, erkeklerde ise yüzde 62 olarak görülüyor.
Kişisel bilgilerin dijital olarak paylaşılmasıyla ilgili endişeler azalıyor
Veri toplayıcılarıyla paylaşılan bilgiler ile neler yapıldığı konusundaki farkındalık (8,9,10 puan verenler) 2021’de yüzde 33 iken 2022’de yüzde 35’dir. Türkiye’de ise yüzde 48 ile bu konudaki farkındalık dünya ortalaması olan yüzde 35’den daha yüksek.
5-+Araştırmada, kişisel bilgilerini dijital olarak paylaşmaktan endişe duyanlar 2021’de yüzde 48 iken, 2022’de bu oran küçük bir farkla yüzde 45 olarak görülüyor.
2021 yılında yüzde 61 ile Türkiye dijital platformda kişisel bilgi paylaşımında dünyada en fazla endişe duyan üçüncü ülke olurken, 2022 yılında Tayland (yüzde 75), Brezilya (yüzde 68), Kenya (yüzde 68) ve Vietnam (yüzde 65)’ın sonrasında yüzde 60 ile Türkiye beşinci sıraya gerilemiştir. Almanya (yüzde 27), Pakistan (yüzde 30) ve Hong Kong (yüzde 31) endişe konusunda en düşük sırada yer alan ülkelerdir.