Raporda dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki analiz edilerek Türkiye’de dijital dönüşüm için yapılması gerekenler vurgulandı.
TÜSİAD’ın destekçileri arasında yer aldığı ODTÜ Dijital Dönüşüm ve Akıllı Sistemler Uluslararası Konferans ve Sergisi (DTSS 2018) 24-26 Ekim 2018 tarihlerinde ODTÜ-BİLTİR Merkezi tarafından düzenleniyor. TÜSİAD Konferans dahilinde bugün “Dijital Teknolojiler ve Ekonomik Büyüme Raporu” başlıklı raporunu tanıttı. Tanıtım oturumunda TÜSİAD Dijital Ekonomi Yuvarlak Masa Üyesi ve Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez ve rapor yazarı ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz yer aldı.
Raporda Türkiye’de dijital teknoloji sektörlerinin gelişimi inceleniyor, dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki ele alınıyor ve dijital teknoloji sektörlerinin gelişimi için strateji ve politikalar öneriliyor.
Erol Bilecik: Dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki var
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik rapor ile ilgili şunları şöyledi:
“Raporumuzun da teyit ettiği gibi dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki var. Dijital teknoloji üreten ve kullanan ülkelerde kişi başına gelir daha yüksek. Dijital dönüşüm sürdürülebilir büyümemiz için bir fırsat, bu fırsatı kaçırma lüksümüz yok. Dijital dönüşüm odaklı etkili politikalarla ve insan kaynağı ve fiziki altyapı gibi güçlü yatırımlarla, dijital teknoloji sektörlerimiz büyüme ve üretkenlik artışının motoru haline gelebilir.”
TÜSİAD Dijital Ekonomi Yuvarlak Masa Üyesi ve Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, Teknolojik gelişmeler konvansiyonel iş modellerini benimseyen şirketlerin teknolojik dönüşümünü zorunlu kılıyor. Teknolojik gelişmeler konvansiyonel iş modellerini benimseyen şirketlerin teknolojik dönüşümünü zorunlu kılıyor. Kamu, özel ve sivil sektör olarak bizlere düşen görev, bir yandan kurumsal seviyede teknolojik ve dijital dönüşümü sağlarken, diğer yandan KOBİ’lerimizin, çalışanlarımızın, işgücüne katılmaya hazırlanan gençlerimizin ve çocuklarımızın özetle “insanımızın” en üstün dijital becerilerle donanmasını sağlayacak program ve ortaklıkları hayata geçirmektir” dedi.
“Dijital Teknolojiler ve Ekonomik Büyüme Raporu” Özet Bulgular
TÜSİAD Dijital Ekonomi Yuvarlak Masası’nın faaliyetleri çerçevesinde, ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz tarafından hazırlanan raporun amacı Türkiye’de dijital teknoloji sektörlerinin gelişimini incelemek, dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ülke ve firma düzeyinde analiz etmek ve dijital teknoloji sektörlerinin gelişimi için strateji ve politikalar önermektir.
Rapordaki bulgular ve öneriler aşağıda özetlenmiştir.
Türkiye’de dijital teknoloji sektörlerinin durumu:
– Dijital teknoloji sektörlerinin ekonomi içindeki payı artıyor (özellikle Yazılım sektörü).
– Dijital teknoloji sektörlerinin payı OECD ülkelerine göre düşük.
– Dijital teknoloji sektörleri diğer sektörlerden daha üretken (ortalama 2 kat).
– Dijital teknoloji personeli istihdamı toplam istihdamın yaklaşık yüzde 1’i.
– Dijital teknoloji personeli ücretleri diğer personelden ortalama 2 kat daha yüksek.
– Dijital teknoloji sektörlerinin dünya ticareti içindeki payı düşük (tüketici elektroniği hariç).
– Patent sayısında artış olmakla birlikte uluslar arası teknoloji işbirliklerine katılım yeterli değil.
– Üretkenliği artıran dijital teknolojilerin yaygınlaşma düzeyi yeterli değil.
– “Satın alınabilirlik” (affordability) ve alt yapı açısından Türkiye’nin konumu görece iyi.
Dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme:
– Ülkeler arası karşılaştırmalara göre dijital teknolojilerin yaygınlaşması ve ekonomik büyüme arasında pozitif ilişki var.
– Çin tüm dijital teknoloji ürünlerinde küresel ihracat payını artırmış, bu artış 2010’dan sonra durmaya başlamıştır.
– ABD, Almanya, Hollanda, İrlanda, Tayvan ve Kore ihracat paylarını ve rekabetçi güçlerini korumuştur. Vietnam ve Polonya son yıllarda dijital teknoloji ihracatında paylarını artırmıştır.
– İrlanda ve Hindistan bilgisayar hizmetleri alanında en başarılı ülkeler olmuştur.
– Dijital teknolojilerin geliştirilmesinde başat rolü gelişmiş ülkeler oynamaktadır (Japonya, ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda).
Türkiye’de dijital teknolojilerin etkisi:
– Üretim ve satışa yönelik teknolojilerin üretkenlik ve büyümeye pozitif etkisi var.
– Dijital teknoloji kullanımını olumlu etkileyen firma özellikleri: Girişim büyüklüğü, işgücü niteliği (yüksek ücretler), sermaye yoğunluğu, ithalat yoğunluğu, yabancı sermayeli firma
– Bilişim teknolojisi uzmanı istihdam eden firmaların üretkenliği, bu personeli istihdam etmeyen firmalardan ortalama yüzde 3.6 daha yüksek.
– İlgili teknolojiyi kullanan ve kullanmayan firmalar arasında üretkenlik farklılığı var: ERP, CRM, SCM, Açık kaynak OS, RFID, bulut bilişim, genişbant mobil cihaz kullanan, sabit bağlantı hızı 100 Mb/s’dan fazla olan firmaların üretkenlikleri diğer firmalara göre daha yüksek.
Dijital dönüşüm için gerekli politika araçları
Dijital dönüşüm hızlı ve sürdürülebilir büyüme için bir fırsattır.
Türkiye’de özellikle üretim süreçlerine yönelik dijital teknolojilerin yaygınlaşma düzeyi geliştirilmelidir. Kamu politikalarının kalkınma ve ekonomik büyüme sürecinde dijital dönüşüme odaklanması ve kurumsal yapıların da buna uygun şekilde oluşturulması gereklidir.
Kamu politikalarında şunlar dikkate alınmalıdır:
– Etkin, güvenilir ve her yerden erişilebilir geniş bant iletişim ağ ve hizmetleri yaygınlaştırılmalı, yeni nesil erişim altyapılar tüm haneleri ve firmaları kapsayacak şekilde geliştirilmelidir.
– Dijital teknolojiler bilgiye dayandığı için, herkesin özgürce bilgiye erişimini ve İnternet açıklığını (“openness”) güvence altına alacak hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Kişisel verilerin etkin bir şekilde korunması ve İnternet güvenliği sağlanmalıdır.
– Dijital teknolojilerin ürün, süreç ve iş modellerinde köklü dönüşümlere yol açtığı dikkate alınarak, düzenlemelerin de yeni koşullara göre esnek olması sağlanmalıdır.
– Mevcut koşullarda büyümenin motoru görevini üstlenen otomobil ve makine gibi “orta-yüksek teknoloji” ve tekstil ve hazır giyim gibi “emek yoğun” sektörlerde dijital teknolojiler hızla yaygınlaştırılmalıdır.
– Özellikle KOBİ’lerde dijital teknolojilerin hızla yaygınlaşması desteklenmelidir.
– Gerekli işgücünün yetiştirilmesi ve bu sektörlerin talep sürekliliğinin sağlanması gereklidir.(Türkiye’de bilişim teknolojileri uzmanlarının toplam istihdam içindeki payı yüzde 1.06. OECD ortalaması yüzde 3.64, Finlandiya yüzde 6.24)
– Araştırmacıların ve firmaların uluslararası yenilik ağlarına aktif olarak katılması sağlanmalıdır.
– İnsan gücü, fiziki altyapı ve sabit sermaye yatırımları önemli ölçüde artırılmalıdır.
Türkiye’nin önündeki seçenekler
– Kamu politikası ve şirket stratejilerinde dijital dönüşüm odaklı gelişme sağlanamaması durumunda Türkiye’nin rekabet gücünün zayıflaması, uluslararası işbölümünde gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalması söz konusu olacaktır.
– Dijital teknolojilerin mevcut sektörlerin üretkenliğini artıracak şekilde yaygınlaştırılması durumunda Türkiye Avrupa’nın “üretim üssü” olarak uluslararası iş bölümündeki konumunu ve gelişmiş ülkeler ile aradaki farkı koruyabilecektir.
– Dijital dönüşümün sağlanması durumunda Türkiye’nin uluslararası iş bölümündeki konumu iyileşecek, hızlı ve sürdürülebilir büyüme sağlanabilecektir. Türkiye için uygun olan bu seçeneğin gerçekleştirilmesi için:
– Nitelikli işgücünün oluşturulması gereklidir.
– Fiziki altyapı ve sabit sermaye yatırımları önemli ölçüde artırılmalıdır.
– Dijital dönüşümü sağlayacak strateji ve politikalar sistemli ve sürekli uygulanmalıdır.