İstanbul Teknik Üniversitesi ile İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden tekstildeki dönüşümün somut adımlarını lisansüstü program işbirliği ile atıyor. Programın, Türkiye’de Teknik Tekstiller alanında sektörün gelişimine liderlik edecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine ve üniversite-sanayi işbirliği vasıtasıyla firmaların AR-GE potansiyellerinin geliştirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), İstanbul Tekstil Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından desteklenen, üniversite-sanayi işbirliğinin önemli bir örneği olan Teknik Tekstiller Yüksek Lisans Programı’nı 2019-2020 eğitim yılında hayata geçiriyor. Program tekstil mühendisliğinin yanı sıra malzeme, polimer, nanoteknoloji ve elektronik uygulamalarını da içeren çok disiplinli bir yapıya sahip.
Programa ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, tekstil sektörü özelinde meslek liseleri ile başlattıkları işbirliği kapsamında; mayıs ayındaki lisans programlarında Tekstil ve Deri Mühendisliği seçen öğrencilere sağladıkları burs ve istihdam destekleriyle üniversite ile sanayinin daha çok birleştiğine vurgu yaptı. Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim bu girişimimiz anında sonuç verdi. 2019 yılı öğrenci yerleştirmelerinde Tekstil Mühendisliği bölümü, en çok tercih edilen bölümlerden olarak, kontenjanlarını neredeyse tamamen doldurdu. Eminim ki, lisansta gördüğümüz ilgiyi lisansüstü programlarımızda da göreceğiz. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden olan İTÜ’nün yetiştirdiği lisansüstü öğrencilerimizin, üretecekleri tezlerle hem akademik literatürü geliştireceklerine hem de yeni üretim teknikleriyle sektörümüze katma değer sağlayacaklarına inancım tam. Ayrıca Tekstil ve Hammaddeleri sektörümüz, 4.3 dolar olan birim değeri ile en çok katma değer üreten sektörlerimizden birisi. Bu anlamda, yetişen kalifiye iş gücümüz, ihracat ailesinin en kıymetlilerinden olma niteliği taşıyor. Bizler ihracatçılar olarak bunun farkındayız. İşbirliğimizin en önemli sac ayağının katma değer olduğunu unutmamalıyız. Bizleri en çok motive edecek netice; yapılan projeler ve yazılan tezlerin hayata geçerek, ülkemize birer milli teknoloji ürünü olarak katma değer sağlayabilmesidir. TİM olarak belirlediğimiz ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefimize ancak geliştireceğimiz milli teknolojiyi ihraç ederek ulaşabiliriz.”
İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın, Teknik tekstiller alanında Türkiye’de ilk kez gerçekleşecek olan söz konusu program ile sektörün gelişimine liderlik edecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmasının yanı sıra, firmaların Ar-Ge potansiyellerinin geliştirilmesine de destek olunacağını belirtti. Programda eğitim gören öğrencinin, yenilikçi teknik tekstillerin farklı alanlarında, hammaddeden nihai ürüne kadar yer alan tüm süreçler hakkında detaylı bilgiye sahip olacağını dile getiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın: “Öğrenci, yenilikçi ve özgün teknik tekstil ürünleri tasarlama, geliştirme ve son kullanım alanına bağlı olarak ürün kalitesini değerlendirme becerisi kazanmanın yanı sıra, programın sunduğu disiplinler arası perspektif sayesinde mesleklerinde rekabet avantajı yaratabilme potansiyelini bünyesine katacak. Türkiye’de ve Dünya’da son zamanlarda önemi gittikçe artan Teknik Tekstiller alanında ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi için çağdaş ve öncü bir öğretim programı hazırladık. Sektöre desteğimizi farklı kanallardan sürdüreceğiz” dedi.
İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz: Tekstil üretim, ihracat ve istihdam açısından Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez sektörlerinin başında geliyor. Bu yıl başlatmış olduğumuz Tekstil Mühendisliği Burs ve İstihdam Projesi kapsamında bölüm kontenjanlarını yüzde 42’den 92’ye çıkardık, aynı zamanda bölüm puanları bu sayede 100 puan arttı. Üniversite-sanayi işbirliği konusuna gösterdiğimiz hassasiyet ile bu yıl ilk kez İTÜ’de tezli Teknik Tekstiller Yüksek Lisans Programını başlatıyoruz. Sektörümüz ve ülkemiz için attığımız bu somut adım ile gençlerimizin sektöre daha geniş bir perspektifle daha nitelikli bir şekilde başlamasını umut ediyoruz. Teknolojik gelişmeler dünyayı hızla dönüştürüyor. Bu şartlar altında geleneksel tekstil anlayışıyla devam etmek orta ve uzun vadede sektörümüzün rekabetçi gücünü etkileyecektir. Sektörümüzün mutlaka Teknik Tekstillerle dönüşümünü gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için gerekli olan adımlardan belki de en önemlisini burada atıyoruz. Türkiye geneli ihracatımızın dünya pazarından aldığı pay binde dokuzken, tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak dünya pazarından yüzde üç buçuk; AB pazarından ise yüzde on beş buçuk pay alıyoruz. Bu gücümüzü koruyarak artırmak için yeni bir vizyona ihtiyaç duyuyoruz. Bu vizyonu da ancak ve ancak üniversite-sanayi işbirliğinin en somut örneklerinden biri olan İTÜ ile gerçekleştirdiğimiz bu yüksek lisans programı gibi projelerle yakalayabiliriz” dedi.
Toplantıda konuşan İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Berk Berkalp ise: “Programın eğitim dili yüzde 100 İngilizce olacak. Program sonunda, yenilikçi Teknik Tekstiller alanında güncel gelişmeleri ve çalışmalarını kendi dilinde veya yabancı dilde aktarabilme becerisi kazanmış mezunlar yetiştirilecek” dedi.