Bilişim dünyasının bir yıl boyunca heyecanla beklediği, sektörün teknolojilerini geliştiren ve çözümler üreten şirketlerin yer aldığı “Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması Bilişim 500”ün sonuçları açıklandı. “Yarının Unicornları Bugün Bilişim 500’de!” mottosu ile bu yıl 22. kez gerçekleştirilen Bilişim 500 Araştırması, hem girişimciler hem de yatırımcılar açısından en etkili pazar yeri olarak ön plana çıktı.
Türkiye’de bilişim sektörünün ciroları itibariyle en büyük 500 şirketini genel ve faaliyet gösterdikleri kategorilere göre sıralayarak pazar hakkında öngörü ve özellikleri belirleyen İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2020 Araştırması’nın sonuçları 8 Eylül’de gerçekleştirilen törende açıklandı. KoçSistem ana sponsorluğunda bu yıl ilk kez ‘fijital’ (fiziksel ve dijital) olarak yapılan tören Sanatçı-Bilişimci Taylan Dedeoğlu’nun solo gitar performansı ile başladı. M2S Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri AŞ Genel Müdürü Özlem Unan’ın ilk olarak sektör rakamlarını paylaştığı Bilişim 500 Ödül Töreni’nin açılış programında, BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, TC Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan ve TC Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç konuşmaları ile yer aldı. Ödül töreninin hemen öncesinde ise ‘Mandıra Filozofu’ olarak tanınan Müfit Can Saçıntı, “Ben Ödüle Karşıyım:)” adlı performansı ile izleyicilerle buluştu.
Bilişim sektörü salgından kârlı çıktı
Bilişim 500 araştırmasını gerçekleştiren M2S Araştırma Pazarlama Şirketi’nin Genel Müdürü Özlem Unan, açılış konuşmalarından önce sektöre ilişkin son derece önemli veriler paylaştı. Pandemi döneminin bilişim sektörünü olumlu olarak etkilediğini belirten Unan, “2020 yılında yapılan son sıralamada yer alan 500 şirketin toplam geliri 170.6 milyar TL oldu; 2019 yılına göre büyüme TL bazıda yüzde 29 olarak gerçekleşti. Bilişim sektörünün son 10 yılındaki büyümesi yüzde 179 oldu. Sıralamaya giren şirketlerin yarısı TL bazında yüzde 25 ve üzeri büyüme gerçekleştirdi. Gelirlerde en yüksek büyüme yüzde 467. Sıralamada yer alan şirketlerin yüzde 41’i Türkiye Merkezli üretici şirketler. Pandemi ile birlikte özellikle uzaktan çalışmanın artması, e-ticaretin büyümesi beraberinde hem kişisel hem kurumsal veri hırsızlığı amaçlı siber saldırıların artmasına sebep oldu. Gelecek yıllar verinin altın olduğu, nesnelerin interneti, yapay zeka derken veri işleme, yönetimi ve siber güvenlik üzerine kurulu bir dönem olacak” dedi.
Unan’ın ardından açılış konuşmalarına geçildi. BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe yaptığı konuşmada araştırmanın girişimci ve yatırımcıları buluşturma noktasında taşıdığı önemi vurgulayarak, “Bilişim 500 Araştırması resmi evraklar üzerinden alınan en doğru bilgilerle sektörün gelişimine yardımcı olmakla kalmayıp artık yatırım ihtiyacı bulunan girişimcilerimize yatırım imkânları bulmaya da yardımcı oluyor. Bugün girişimci firmalarımız yatırımcı firmalara sunum yaparak yatırım almaya çalışacaklar” dedi.
“Geceği kurmak inovasyondan geçiyor”
Murat Göçe’nin ardından söz alan Procter & Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu yaptığı konuşmada, “P&G olarak bugün burada olmayı çok istedik, çünkü geleceği kurmak inovasyondan geçiyor ve invasyonu inşa edenler de elbette heyecenları ve merakları hiç bitmeyen girişimcilerimiz. Dolayısıyla burada bugün hepimiz inovasyou inşa etmek için bulunuyoruz.” dedi. Bilişim 500’ün çok önemli bir rehber görevi gördüğünü vurgulayan Turnaoğlu, “Bilişim 500’e sponsor olduğumuz Oral –B markamız, günük yaşamı kolaylaştırmak için teknolojiyi, hatta yapay zekayı bir araya getiren başarılı markalarımızın başında yer alıyor. P&G’nin 184 yıllık tarihinde temel dört ana alan var bu alanların hepsi de bugün bilişim sektörüyle birlikte gelişiyor. Birincisi ürünler. Oral-B bir diş fırçası bugün yapay zekanın kullanıldığı bir alana geçmeye başladı. İkincisi dönüşen alanımız ise ticaret. Özellikle Covid’le ne kadar hızlı dijital ticarete kayıldığını hep birlikte gördük. Bizim de en büyük kanallarımızdan biri şu anda dijital ticaret. Üçüncü alan tedarik zinciri. Tedarik zinciri bugün A’dan Z’ye bilişim sektörüyle değişiyor. Dördüncü alan da iletişim. Hem geçmiş tecrübelerimizi hem de yeni dünyanın getirdiklerini birleştirip bunu en verimli hale getiren sistemleri inşa ediyoruz. Bugün dünyada 5 milyar insanın yaşamına değer katmamızı sağlayan gücümüz, bizim inovatif genlerimizden geliyor. Bugün Bilişim 500 özelinde Türkiye’deki bilişim alanındaki atağı yaratan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan sizlere, tüm sektör üyelerine teşekkür etmek istiyorum” dedi.
“Sektörümüzde niceliksel gelişmeden çok niteliksel ilerlemenin önemli olduğunu düşünüyoruz”
Turnaoğlu’nun ardından konuşan KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca daha iyi bir gelecek için gerekli tüm teknolojik araçlara ve son derece dinamik, genç nüfusa sahip olduğumuzu belirterek küresel ölçekte başarılı işlere imza atma potansiyelleri olan genç yeteneklerin girişimlerini özgüvenle büyütebilecekleri bir zemin oluşturmak için uygun bir zaman içinde olduğumuzun altını çizdi. Akarca konuşmasına şöyle devam etti: “Pek çok alanda dijitalleşmeyle beraber, ileri analitik, robotik gibi teknolojiler hepimizin hayatında. Burada önemli bir ivme olacak. Bu ivmeyi de ülkemizin ve şirketlerimizin yakından takip etmesi çok önemli. Sektör olarak bizler de vizyoner yaklaşmak ve hiç kuşkusuz ülkemizin geleceği adına proaktif olmak zorundayız. Geçen yıl yaklaşık 27 milyar dolarlık büyüklüğe erişen Türkiye bilişim sektörünün bu yıl da en azından yüzde 10 büyümesini bekliyoruz. Sektörümüzde niceliksel gelişmeden çok niteliksel ilerlemenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Pandemi öncesi ve sonrası diye tarif edebileceğimiz dijital dönüşümün etkin olduğu keskin bir yol ayrımındayız. Türkiye bilişim sektörü adına potansiyelimizi önemsemeliyiz. Bizler Koç Sistem olarak bu potansiyelin farkında olarak çalışmalarımızı sürdürüyor, yaklaşık 76 yıldır teknoloji serüvenine katkı sunmaya çalışıyoruz. Toplum olarak hayatın her alanında kurumlarımızı yenilikçi teknolojileri daha etkin kullanmaları için desteklemeliyiz. Veri bazlı düşünme kültürünü her kademede yaygınlaştırmalı, tüm bu projeler için nitelikli girişimci ve genç iş gücünü acilen yetiştirmeliyiz.”
“Bilişim sektörümüzü ülkemiz için sürdürülebilir bir refah kaynağı haline getirebilmemiz ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir”
Törende konuşan TC Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Bilişim500 Araştırması eminim ki bir çok bilişim şirketi için motivasyon kaynağı oluyor. Ülkemizin geleceğini inşa eden tüm şirketlerimizi tebrik ediyorum. Sektörümüzde faaliyet gösteren sizler, toplumsal refah ve ekonomik verimliliğinin anahtarı konumdasınız. Bilgi ve iletişim teknolojileri her sektörü değiştiriyor, dönüştürüyor. Bilişim şirketlerimizin gücü, diğer sektörlerinde gücüne güç katıyor. Özellikle pandemi döneminde bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatımızın devamlılığını sağlamada ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bu süreçte bilim sektöründe yatırımlar hız kesmeden, artarak devam etti. Rakamlara baktığımızda bilişim sektörü açısında 2020 yılında son 10 yıldaki en yüksek büyümenin gerçekleştiğini görüyoruz. Bilişim sektörümüzü ülkemiz için sürdürülebilir bir refah kaynağı haline getirebilmemiz, ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir. 2023 yılına kadar 5G’ye yerli ve mili ürünlerimizle geçmeyi hedefliyoruz. 2022 yılında 5G’yi frekans ihalesini bütün paydaşlarımız ile birlikte yapacağımızın duyurusunu ve müjdesini bir kez daha paylaşmak istiyorum.” dedi.
“İşletmelerin hayatta kalmak için dijital olarak hızlı bir şekilde dönüştüğü rekabet gücünü artırmaya çalıştığı bir dönemi yaşamaktayız”
Bilişim 500 ödül töreninde son olarak TC Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç söz aldı. Koç, özellikle pandemiyle mücade ettiğimiz bugünlerde dijital teknolojiler ve büyük ölçekli veri akışlarının toplumsal yaşamdan ticarete, hukuktan finansa iş gücü piyasasından istihdama kadar bir çok alanda muazzam değişiklikler yaptığının altını çizdi. Koç, “İster geleneksel şirketler ister yeni girişimler olsun günümüzde neredeyse tüm paydaşların Covid-19’un değişen tüketici davranışları üzerinde yarattığı etkinin doğrudan bir sonucu olarak iş modellerini dijital olacak biçimde değiştirdiğini görmekteyiz. Kamuda ve özel sektörde bu yeni ekonomik modele adapte olabilmesi için uygun süreçlerin tamamlanmasına, donanımlı yeni insan kaynağının yeni iş alanlarına yönlendirilmesine ve hayatın her aşamasına sirayet eden teknolojinin yenilikçi fikirlerle ekonomiye kazandırılmasına gerek duymaktayız. Yarının rekabetçi dijital ekonomisinde bir güç olarak var olabilmek, yeni iş yapma modellerini yapay zeka üzerine kurgulayarak teknolojik gelişime ayak uydurmak, iş gücü yeteneklerini yeniden belirlemek zorunlu hale gelmiştir. Günümüz itibariyle bu dönüşümü mümkün kılan şey, dijital dönüşüm ofisimizin de görev alanına giren dijital teknolojiler, büyük veri, yapay zeka ve siber güvenlik temelindeki teknolojik gelişmelerdir. İşletmelerin hayatta kalmak için dijital olarak hızlı bir şekilde dönüştüğü ve rekabet gücünü artırmaya çalıştığı, kamunun sadece kamu hizmetlerinin elektronik ortama taşınmasından değil kurumlar arası işbirliğini artırarak kamu verisinden daha değer üretmeyi hedeflediği, bireylerin dijital teknolojileri kullanıma yönelik yetenek dönüşümlerini gerçekleştirmeye çalıştıkları bir dönemi yaşamaktayız.” dedi.
“Hedefimiz on milyon dolarlık şirketler çıkarmak”
Artık günümüzde şirketlerin yaşam döngüsünün, inovasyona ve yenilikçi teknolojilere adaptasyonuna bağlı olduğunu ifade eden Ali Taha Koç, “COVİD 19 krizinden her ülke zarar görmüş olsa da bu yılın küresel rekabetçilik raporu gelişmiş dijital ekonomilere, dijital becerilere ve sağlam sosyal güvenlik ağlarına sahip ülkelerin salgının ekonomik ve sosyal etkilerini daha iyi yönettiğini ortaya koymaktadır. İşte bu noktada dijital dönüşüm ofisimiz başta olmak üzere siz değerli sektör temsilcileriyle üniversite ve STK’larımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. Her kriz beraberinde yeni fırsatlar da getiriyor.
Covid-19 etkisi ile uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim ile yeni iş modellerinin hayatımıza girmesi bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapılmasına neden oldu. Artık ülkemizden de bilgi ve iletişim sektöründen unicornlar çıkmakta. 2010’da kurulan Peak Games’in 1.8 milyar dolara dünyaca ünlü oyun şirketi Zynga tarafından satın alınması ile başlayan süreç, Gram Games’in 250 milyon dolara, Rollic Games’in 168 milyon dolara satın alınması, daha sonrasında ise Getir ve HepsiBurada ile devam etti. Bu örnekler sürekli artmakta. Son eklenen Unicorn ise Dream Games oldu. Şimdi hedefimiz ise on milyon dolarlık şirketler çıkarmak.” dedi.
“Türkiye’nin öncelikli hedefi, teknolojideki sıçrama ile gelen dijital dönüşüm ve bunu yönetecek nitelikli insan kaynağına ulaşmak konusunda akılcı yatırımlar yapılması olmalıdır”
Dijital Dönüşüm Ofisi olarak sürdürülen çalışmaların bilgi ve iletişim teknolojileri alanında öne çıkan gelişmeler neticesinde 2021 yılında daha büyüyeceğini öngören Koç, “Küresel ekonomideki karmaşık döneme rağmen Türkiye için ilk hedef bu gündemi en rasyonel politikalarla yöneterek büyümeden ödün vermeden ilerlemek, esas hedefi ise teknolojideki sıçrama ile gelen dijital dönüşüm ve bunu yönetecek nitelikli insan kaynağına ulaşmak konusunda akılcı yatırımlar yapılmasıdır. Dijitalleşmeden kaynaklı bazı işlerin kaybolma potansiyeli olsa da, verimlilik kazanımları, yatırım artışı ve hizmet ekonomisinin büyümesi ile birlikte yeni iş alanlarının da oluşacağını görüyoruz. Türkiye bugün uzaya kendi ürettiği uydusunu göndermeye hazırlanan, yeni nesil dijital yöntemlerle donatılmış İHA, SİHA sistemleri ile dünyada lider konuma yükselen dijital oyun şirketleri küresel firmalar tarafından milyonlarca dolara müşteri bulan bir ülke konuma gelmiştir. Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri tasarlayan, geliştiren ve üreten bir ülke olmak konusunda büyük bir potansiyel taşıyoruz. Dijital Türkiye ve milli teknoloji hamlesi vizyonu ile dijital teknolojilerin geliştirilmesi konusunda uluslararası seviyede öncü konumu hedefleyen bir yaklaşıma sahibiz” dedi.
Koç sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi dönüşüm zamanı. Cumhuriyetimizin 100.yılı olan 2023 yılına ilerlerken yüksek performanslı dijital dönüşüm ekosistemini teşvik ederek, bu kapsamda dijital becerilerin ve yetkinliklerin geliştirilmesi ülkemizin önemli öncelikleri haline geldi. Bu önemli dönüşümü hayata geçirmek için tüm paydaşlarla iş birliği içinde çalışmaktayız. Gelecek hedeflerimiz doğrultusunda dijital dönüşüm ekosistemine katkı sağlamak amacıyla bilişim sektörüne yapılacak her bir çalımanın destekçisi olacağımızıvurguluyor, Bilişim 500 sıralamasında yer alan tüm şirketleri tebrik ediyoruz.”
Özel ve kategori ödüller sahiplerini buldu
Bilişim 500’de, 12’si PLUS, 8’i Türkiye Ekonomisine Katkı Özel kategorisi olmak üzere toplamda 84 kategorinin zirveye ulaşan şirketlerine ödülleri verildi.
Törende bilişim sektörüne 35 yıl emek veren Zafer İnkaya ve Ertan Barut’a “35 Yıl Emek” ödülleri verildi. BTHaber Gazetesi özel ödülleri kategorisinde ise “Eğitimde Dijital Dönüşümün Öncüsü” ödülü Erdeniz Ünvan’a ve “Yılın Bürokratı” ödülü de Prof. Dr. Faruk Bilir’e takdim edildi.
Her şirketin kendi kulvarında değerlendirildiği araştırma sonuçlarına göre; Dağıtıcı, Sistem Entegratörü ve İş Ortağı, Uluslararası Merkezli Üretici/Üreticinin Temsilcisi, Türkiye Merkezli Üretici, Bilişim 500 Plus ve Türkiye Ekonomisine Katkı kategorilerinde ödüller verildi.