Türk Telekom, dünyanın önde gelen açık kaynak çözümleri sağlayıcısı Red Hat iş birliği ile servis, ürün ve hizmetlerini uçtan uca dijitalleştiriyor. Türk Telekom, Red Hat’ın açık hibrit bulut için geliştirilmiş özel teknolojileri ile pazara çıkış süresini günlerden saniyelere kadar indirirken, uygulama performanslarını da iyileştiriyor.
Türk Telekom, müşterilerinin artan taleplerini karşılamak için ürün ve hizmetlerinde son teknolojileri kullanmayı sürdürüyor. Türk Telekom bu kapsamda, dünyanın önde gelen açık kaynak çözümleri sağlayıcısı Red Hat ile iş birliği yaptı.
İş birliği, Türk Telekom’un mikro servislerinin mimarisinin en uygun hale getirilmesini, hizmet, veri yönetimi ve analiz çalışmalarının birleştirilmesini kapsıyor. Türk Telekom ayrıca, buluta özel uygulamalarını uçtan uca geliştirmek ve ölçeklendirmek amacıyla sektörün lider Kubernetes platformu olan Red Hat OpenShift’i kullanmaya başladı.
Türk Telekom, buluta özgü teknolojilerinden en iyi verimi almak ve mikro servisler ile CI/CD kullanımında çeviklik kazanmak için Red Hat Danışmanlık ve Red Hat Eğitim’in yetenek geliştirici programlarından yararlanıyor. Türk Telekom ayrıca ağ ve konteyner izolasyonu ve uygulama verilerine erişimin korunması gibi OpenShift’e özgü özelliklerden faydalanan bir güvenlik mimarisinin tanımlanması konusunda da Red Hat’in uzmanlığına başvurdu.
30 temel uygulama platforma taşınacak
Türk Telekom, OpenShift üzerinde canlı durumda olan 10 uygulama ile müşterilerine zengin bir deneyim sunarken, 30 temel uygulamasını bu platforma taşımayı hedefliyor. Operasyonel ve kurumsal hizmetlerin sunumunu iyileştirmeyi amaçlayan uygulamalar; yapay zekâ (AI) destekli müşteri deneyimi hizmetleri, altyapının yapay zekâ destekli bütünsel otomasyonu, dijital müzik platformu Muud, blok zinciri teknolojilerini kullanan varlık yönetimi, kurumsal müşterilere sunulan bulut ürünü ve uç sahalardan toplanan Nesnelerin İnterneti (IoT) verilerini kullanarak yapılan dahili ağ raporlaması ile enerji tüketim analizlerini kapsıyor.
Günler süren işlemler artık 90 saniyede işleme koyuluyor
Türk Telekom, Red Hat OpenShift’in self-servis özellikleriyle manüel süreçleri ortadan kaldırarak, geliştiricilerin daha verimli olabilmesini sağlayan otomasyon sayesinde önceleri günlerce süren çalışmalara kıyasla uygulamaları 90 saniye kadar kısa bir sürede işleme koyabiliyor. Daha çevik yaşam döngüsü yönetiminin yanı sıra otomatik ölçekleme sayesinde de Türk Telekom, yeni özellikleri ve güncellemeleri pazara hazır olur olmaz sunabilme ve üretim sürecini belirli günlerle sınırlamak yerine iş yüklerini dinamik bir şekilde yönetebilme imkânına sahip oluyor. Red Hat OpenShift Virtualization, Türk Telekom’a sanal makine iş yüklerini konteyner iş yükleriyle yan yana çalıştırıp yönetme imkânı tanırken, OpenShift, işletme açısından maliyet etkinliği ve verimliliğinin de iyileştirilmesine yardımcı oluyor.