Endüstri 4.0’ın doğduğu topraklardan gelen Software AG, bir Alman şirketi olmasının getirdiği deneyim ve disiplinle şirketlere dijital dönüşümde kılavuzluk yapmayı hedefliyor. Detayları Software AG Türkiye Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker’le konuştuk.
Software AG, 28 Kasım 2018 tarihinde Innovation Tour 2018 etkinliklerinin İstanbul ayağında işini dijitale taşımak isteyen profesyonelleri inovasyonun liderleriyle bir araya getirdi. Bu yıl “Dijital Deneyimi Keşfet” temasıyla Swissotel the Bosphorus’ta düzenlenen etkinlik, Nesnelerin İnterneti ve dijital dönüşüm konularına ilgi duyan sektör liderlerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı (konuyla ilgili detaylı haberi daha önce sitemizde sizlerle paylaşmıştık).
Biz de Enterprise Next olarak etkinliğin ev sahipliğini üstlenen ve ana konuşmacıları arasında yer alan Software AG Türkiye Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker‘le sohbet etme fırsatı bulduk. Sorduk, Software AG neler yapıyor ve bu ara odağında hangi konular var?
Dijital Dönüşüm Konuşma Aşamasından Düşünme Aşamasına Geçiyor
Eker, Software AG’nin bundan dört yıl önce dünyanın ilk patentli Digital Business Platform yazılımını ürettiğini söyleyerek söze başladı. “O zamandan beri bunun üzerine farklı alanlarda pek çok şey ekledik ve eklemeye devam ediyoruz” dedi Eker. “Tabii ki bu özelliklerin hepsini Türkiye’de birebir uygulamak kolay değil. Bazı noktalarda kurumların alması gereken mesafe var. O yolu almadan ürünler yerini bulmuyor. Ama genel olarak Türkiye’de dijital dönüşümün konuşma aşamasından düşünme aşamasına geçtiğini gözlemliyoruz. Kurumlar stratejilerinde, iş planlarında, bütçelerinde dijital dönüşüme yer vermeye başladılar. Bu güzel, ama daha da ivme kazanması lazım.”
Eker, bunun için ilk adımın doğru planlama olması gerektiğinin altını çiziyor. “Bir Alman şirketi olmamızın doğasından olsa gerek; planlamaya, ölçüp biçmeye, düşünmeye çok fazla vakit ayrılması gerektiğine dayanan bir stratejimiz var” diyor Eker. “Bu anlayışımız yazılımlarımıza da yansıyor. Biz dijital dönüşüme önce en tepeden başlamak gerektiğine inanıyoruz. Daha sonra varılmak istenen yere göre stratejilerinizi, süreçlerinizi, planlarınızı ve organizasyon modellerinizi amaca uygun biçimde kurgulayarak devam etmelisiniz.”
Peki Software AG bunun için kurumlara nasıl bir yol haritası sunuyor? Önce Business IT Transformation adını verdikleri bir platformla başlıyorlar. Eker bu aşamayı inşa edilecek binanın ayrıntılı planlarını çıkarmaya benzetiyor. Kolonlar nasıl olacak? İçeride kaç işçi çalışacak? Ne kadar zamanda bitmesi planlanıyor? Hangi kaynaklara ihtiyaç var? “Bunu yapmak için fazla da vaktiniz yok” diyor Eker, “Bir başkası her an daha büyük bir binayla karşınıza çıkabilir.”
Endüstri 4.0’a Yön Verenlerin DNA’sını Taşıyor
Bu planın hayata geçirilmesi ikinci aşamayı oluşturuyor. Eker, bu aşamayı fiziksel dünyayı, dijital dünyayı ve dijital dünyanın içinde yer alan farklı süreç ve bileşenleri birbiriyle entegre edecek bir platformun kurgulanması olarak tanımlıyor. Entegrasyon katmanı olarak adlandırdığı bu aşamanın önemini de şöyle aktarıyor: “Belirlediğiniz dijital dönüşüm stratejisinin planladığınız gibi gerçekleşmesi için fabrikanızdaki bir makinenin içinde yer alan en ufak algılayıcının bile sistemle ilintili olmasını sağlamanız gerekir. Tüm şirketler belirli süreçlerden oluşur, gerçekleştirdiği tüm işlemler belli süreçleri takip ederek hayata geçer. Süreçlerinizi bu entegrasyon katmanının üzerine üzerine oturtacağınız için en küçük detayları bile dikkate almalısınız. Entegrasyon öyle bir şey ki o olmadan da hayatınızı sürdürebilirsiniz. Ama düzgün bir entegrasyon platformu kurarsanız bilmediğiniz şeyleri bilebilir hale gelirsiniz. Problemleri büyümeden tespit ederek müdahale etme şansına kavuşursunuz.”
Bunun üzerine veriden değer elde etmek üzere büyük veri, yapay zeka, öğrenen algoritmalar gibi teknolojileri kullanıma sunan katman yerleştiriliyor. Hepsinin en üstünü nesnelerin interneti (IoT) çevreliyor. Eker, Endüstri 4.0’ın dayanak noktası olan IoT katmanına özellikle önem verdiklerini söylüyor. “Almanya’nın 2011 yılından beri Endüstri 4.0 kavramını ülke stratejisi olarak belirlemiş olması bizim bakış açımıza da yön veriyor” diyor Eker.
Hatta Almanya’da Endüstri 4.0 konuşulurken, Software AG Adamos diye bir şirket kurmuş. Adamos bir ortak girişim şirketi. Software AG işin yazılım kısmını üstlenirken, endüstriyel robot, akıllı fabrika, akıllı altyapı gibi hizmetler sunan DMG Mori, Dürr, Zeiss ve ASM gibi şirketler donanım kısmını üstlenmiş. Burada büyük bir tecrübe var ve bu tecrübeyi Türkiye’ye de aktarmak istiyorlar. Eker bunun bunun için stratejiye, otomasyona ve entegrasyona ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Planlama Aşamasında Sabırlı Olmayı Öğrenmemiz Gerek
Peki Türkiye altyapı ve anlayış olarak buna hazır mı?
Software AG’nin ürün ve hizmet gamı nedeniyle KOBİ ölçeğinde şirketlerle çalışma şansımız pek olmuyormuş. Daha çok kurumsal büyük şirketlere odaklanıyorlarmış. Eker’in gözlemlerine göre yukarıda rüzgar gayet iyi. İnsan kaynağı nitelikli ve yeterli, kurumsal şirketler bir projeye inandığında kısa sürede hayata geçirebiliyor. Yine de bir eleştirisi var: “Biz Türkler planlama için harcanan zaman konusunda biraz sabırsızız” diyor Eker. “Oysa bir sistemi sonradan yıkıp inşa etmektense baştan düşünüp düzgün kurgulamak, toplam zamanı kısaltıyor ve başarıyı artırıyor. Bunu birçok projede bizzat gözlemledik.”
Son olarak Enterprise Next okurları için bir mesajınız var mı diye soruyoruz.
“İçinde okur geçen okuma geçen her şeye büyük değer veriyorum” diye yanıtlıyor Eker. “Burada konuşulanlardan herkesin, hatta kurumsal şirketlerde çalışmayan ve teknolojiyle çok fazla ilgili olmayan kişilerin bile öğrenebileceği şeyler olduğunu düşünüyorum. Umarım günlük hayatta teknolojinin sosyal medyadan, Instagram’dan, WhatsApp’tan daha ileri gittiği bir nesle doğru ilerleriz.”