Salgın nedeniyle uzaktan eğitimin yaygınlaşıyor, hibrit modeller kalıcı hale geliyor.
Bu noktada eğitimde kişiselleştirilmiş, sürükleyici, yenilikçi ve 3 boyutlu öğrenme ortamları sunan sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine olan ilgi de artıyor. Sanal gerçeklik sayesinde öğrenciler, kalbin anatomik yapısı, virüsün bulaşma ve tedavi süreçlerini deneyimleme fırsatı buluyorlar.
Sanal ve artırılmış gerçeklik unsurlarını bir bilgisayarda buluşturan teknoloji firması zSpace ise sunduğu uygulamalarla dersleri ilginç, pratik ve etkileşimli hale getiriyor.
‘Yerli yazılımlar üretiyoruz’
Türkiye’de yerli yazılımlar üreterek okullardaki sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin faydalı bir şekilde yer almasını amaçladıklarını belirten zSpace Türkiye Müfredat ve Eğitim Tasarım Uzmanı Elif Çilek Ataman, “Bu anlamda yerli yazılımlar üretmeyi hedefliyoruz. Şu anda yerli yazılımlarımız yapım aşamasında yer alıyor. Tasarım beceri atölyelerinde ve özel okullarda bu teknoloji kullanılıyor. Çocuklar bu teknolojiyi hem eğlenerek hem de sürükleyici bir şekilde eğitim almış oluyorlar” dedi.
Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin hem donanım hem de yazılım paketi olarak yer aldığını söyleyen Ataman, “Eğitim alacak çocuklar gözlüğü taktıkları zaman bilgisayar ile eşleşme sağlanıyor. Fiziksel olarak yapılan kafa hareketlerini algılayıcı şekilde üç boyutlu gözlem yapabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
Merakı destekliyor
zSpace sayesinde çocukların bir kalbin anatomik yapısına kadar inceleme fırsatı yakaladığına dikkat çeken Ataman, “Mimarlığa ilgisi olan bir çocuk aynı zamanda bir ev tasarımı da yapabiliyor. Burada yaptığı tasarımı üç boyutlu olarak görebiliyor. Merakı destekleyici şekilde çocukları yönlendirmiş oluyoruz. Bireysel alanda çalışmalarımız mevcut, amacımız kişiselleştirilmiş öğrenmeyi mümkün kılabilmek. Çocuklar bu bilgisayarlarla etkileşime girdiğinde birebir öğrenme fırsatı yakalıyor” diye konuştu.
Uzaktan eğitimde kullanılabiliyor
Sanal gerçekliğin tamamen bilgi odaklı ders anlatımının dışına geçip, beceri odaklı dersler şeklinde dönüştüreceğini dile getiren Ataman, “Uzaktan eğitim ile çocuklar bu teknolojiyle kaydedilmiş videoları deneyimleyebiliyorlar. Bu teknoloji, uzaktan eğitimde kullanılabiliyor. Öğretmenler sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, öğrencilerin ekranlarına yansıtabiliyor. Bu teknoloji uzaktan eğitimde aktif bir şekilde kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
Virüsün her aşaması görülüyor
Bu yazılımlar sayesinde öğrencilerin eğlenerek öğrenme fırsatı bulabildiğine dikkat çeken Ataman şunları söyledi: “Örneğin, grip virüsünü inceleyerek, insandan insana virüs nasıl bulaşıyor gibi durumları öğrenebiliyorlar. Bu yazılımda hapşırma yoluyla virüsün nasıl bulaştığını öğrenciler görüyorlar ve maske bilincini kazanabiliyorlar. Daha sonra virüsün vücuttaki belirtilerini ve iyileşme sürecini deneyimleyerek öğreniyorlar.”
Çocuklar çok sevdi
Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisini deneyimleme fırsatı bulan çocuklar ise uygulamayı çok sevdi. Melisa Kalaylı, üç boyutlu olarak öğrenmenin eğlenceli ve kolay olduğunu belirtirken Elif Alara Ünal ise “Kalbin yapısına bakabiliyorum ve kalbi yakından inceliyorum” dedi.