Günümüzde bankacılık, e-ticaret, kriptopara, e-devlet uygulamaları yaygın olarak bireyler ve kurumlar tarafından kullanılıyor. Sundukları çözümlerle hayatı kolaylaştıran mobil uygulamalardaki riskler de giderek artıyor. Kişisel ve kurumsal bir çok değerli veri barındıran uygulamalara yönelik kötü amaçlı kişilerin neden olduğu güvenlik ihlalleri ne yazık ki kötü sonuçlar doğuruyor.
Mobil dünyadaki tehditleri araştıran ve çözümler geliştiren siber güvenliğin lider kuruluşu ESET kullanıcıların güvenliğini sağlamak için önemli projelere imza atıyor. Google Play ve Chrome’u korumak için Google ile işbirliği yapan ESET, müşterileri ve şirketleri korumak ve bilinçlenmelerini sağlamak için dünya genelinde araştırmalar gerçekleştiriyor.
ESET’in Birleşik Krallık, ABD, Avustralya, Japonya ve Brezilya’da çeşitli sektörlerde yer alan 10.000 tüketici ve 1.200 şirket liderinin katıldığı Finansal Teknolojiler (Fintech) Araştırması, FinTech uygulamalarından yararlanırken insanların ne kadar risk aldığını ve risklerin ne kadar farkında olduğunu ortaya koyuyor. Uygulamaların popülerliği giderek artarken, hiç kimse salgının dijital hayatlar üzerindeki etkisiyle ilgili öngörüde bulunamıyor. Bölgesel ve ulusal kısıtlamalar, fiziksel anlamda şirketlerin kısıtlanması sonucunda dijital cihazlara ve uygulamalara yönelim her zamankinden çok daha fazla. FinTech platformlarını ve çözümlerini kullanmaya duyulan ilgi inanılmaz derecede arttığı için uygulama güvenliğinin mutlaka ciddiye alınması gerekiyor.
Dijital uygulamalara ilgi her zamankinden fazla
Araştırmanın sonuçları müşteriler ve şirketler arasında FinTech çözümlerinin popülerliği oldukça artığını gösteriyor. Dünya genelindeki müşterilerin neredeyse üçte ikisi (yüzde 62) bir şekilde FinTech uygulaması veya platformu kullanıyor. Ayrıca şirket liderlerinin üçte ikisinden fazlası (yüzde 68) şirketlerinin FinTech yatırımlarının 2021/2022 yılında artmasını beklerken, ankete katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 81’i de COVID-19’un finans bilgilerinin güvenliğini iyileştirmeye duyulan ihtiyacı artırdığı konusunda hemfikir.
Gizlilik politikaları okunmuyor
Ancak dünya genelindeki müşterilerin yüzde 42’si ücretsiz bir FinTech uygulaması veya platformu kullanırken, bu müşterilerin yarısı kullandıkları uygulamanın verilerini satması durumunda neler olabileceğini bilmiyor. Ayrıca insanların yalnızca yüzde 31’i indirmeden önce bir FinTech uygulamasının hüküm ve koşullar metnini okurken, yalnızca yüzde 29’u gizlilik politikasını okuyor.
Ankete katılan tüketiciler arasında beş kişiden biri kendisini teknoloji yetkinliği konusunda gelişmiş olarak derecelendirse de bunların yüzde 31’i parola yöneticisi kullanmıyor. Dört veya daha fazla FinTech uygulaması kullananların büyük bir çoğunluğu güvenlik yazılımı yüklüyor ve bu nedenle daha iyi korunuyor. Ancak FinTech uygulamalarının riskleriyle ilgili çok fazla bilgi sahibi değiller. Yalnızca yüzde 17’si dijital cüzdan, bütçe uygulamaları veya e-ticaret uygulamaları gibi FinTech uygulamalarının kullanılmasından kaynaklanabilecek risklerle ilgili mevcut bilgilerin yeterli olduğunu düşünüyor.
Siber suçlular sektörleri olumsuz etkileme potansiyeline sahip
Şirketlerin yüzde 72’si daha iyi finans güvenliği için yeni teknolojilere aktif olarak yatırım yapmaya öncelik veriyor. Üst düzey yöneticilerin yüzde 81’i yeni teknoloji çözümlerine yatırım yaparken siber güvenliğe öncelik verdikleri bir yaklaşım benimsediklerini belirtiyor. Dünya genelinde şirketler FinTech çözümlerine ve siber güvenliğe öncelik verse de siber suçlular büyük bir tehdit unsuru oluşturmaya devam ediyor. Ankete katılan şirketlerin yarısından fazlası (yüzde 58) güvenlik konusunda kendine güvenirken, bir siber güvenlik olayından etkilenebileceğinin de farkında. Bu şirketlerden bilgi işlem, araştırma ve analiz sektöründe olanlar (yüzde 93) ve muhasebe, bankacılık ve finans sektöründe olanlar (yüzde 87) bir siber güvenlik olayının kendilerini büyük ihtimalle etkileyebileceğini düşünüyor. Geçmişte bir siber saldırı deneyimleyen şirketler yüzde 45’lik bir orana sahip.