Yapılan bir araştırmaya göre kurumlar ölçeklenebilir ve egemen bir dijital altyapı arayışında.
Red Hat’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesinde gerçekleştirdiği son araştırma, yapay zekânın (AI) artık kurumların stratejik öncelikleri arasında ilk sırada yer aldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan BT liderlerinin yüzde 72’si AI’ı temel öncelik olarak tanımlarken, kuruluşların 2026’ya kadar AI yatırımlarını ortalama yüzde 32 oranında artırmayı planladıkları görülüyor.
Ancak veriler, büyük bir “değer boşluğu” olduğuna da işaret ediyor: Kurumların yalnızca yüzde 7’si, yapay zekâ yatırımlarından müşteri değeri yaratacak ölçekte sonuç alabildiğini söylüyor. Yani hedef net ama bu hedefe ulaşmak için yetenek açığı (yüzde 70 oranında hissediliyor) ve gölge AI (yüzde 91 oranında deneyimleniyor) gibi zorluklar aşılmak zorunda.
Açık kaynak, kurumsal AI yolculuğunun anahtarı
Katılımcıların yüzde 92’si, kurumsal açık kaynağın AI stratejilerinde kilit rol oynadığını belirtiyor. Açık kaynak tabanlı platformlar şeffaflık ve tutarlılık sağlayarak yapay zekayı basitleştirilmiş, denetlenebilir ve kontrollü bir şekilde ölçeklendirmeyi mümkün kılar. Bu yaklaşım yalnızca veri bütünlüğünün ve yapay zeka egemenliğinin korunmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda paylaşılan araçlar sayesinde geliştirici ve veri bilimcilerin üretkenliğini de artırır.
Red Hat OpenShift AI, kurumların farklı bulut ortamlarında AI uygulamalarını kurup yönetmelerini sağlarken, Red Hat AI Inference Server gibi bileşenlerle de model dağıtımlarında hız ve maliyet avantajı sunuyor. Böylece IT ekipleri, inovasyonu kontrol altında tutarak hızla değer üretmeye başlayabiliyor.
Yapay zekâdan değere giden yol: Ortak bir platform stratejisi
Red Hat Türkiye ve CIS Bölgesi Genel Müdürü Haluk Tekin konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söylüyor:
“Kurumsal yapay zekâdan gerçek değer elde etmenin yolu, güvenlik, açıklık ve egemenlik ilkeleri üzerine kurulu bir dijital altyapıdan geçiyor. Açık kaynak tabanlı platformlar, kuruluşlara pilot uygulamadan üretime geçmek için ihtiyaç duydukları esnekliği ve kontrolü sağlayabilir. Önümüzdeki dönemde kurumların yapay zeka, güvenlik, hibrit bulut ve dijital egemenlik arasında güçlü bir denge kurması bekleniyor. Red Hat, herhangi bir modele, herhangi bir donanıma ve herhangi bir buluta erişim sağlayan hibrit bulut platformlarımızla bu dönüşümü hızlandırarak kurumların kendi koşullarına göre ölçeklenebilir yapay zeka stratejileri geliştirmelerini sağlıyor.”
Red Hat Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEA Genel Müdürü Hans Roth, ilgili bir blog yazısında, kuruluşların yapay zekayı geniş ölçekte benimsemeye hazırlanırken karşılaştıkları zorlukları tartışıyor ve kurumsal açık kaynağı önemli bir başarı faktörü olarak kabul ediyor.