Çalkantılı geçen bir yılın ardından sektörün rekabet avantajını yeniden kazanması için pandemi sonrası oluşan dijital taleplere öncelik sağlanması ve tüketici davranışlarına hızla yanıt verilmesi gerekiyor.
Konaklama sektörü sonunda misafirlerine kapılarını yeniden açarken, dünyada gelişen “önce dijital” kavramının önemini hızla kavrıyor. Geçtiğimiz yıl hem teknoloji hem de dijital hizmetlerin benimsenmesinde önemli adımlar atılırken, bazı konaklama işletmeleri çevrim içi modelleri memnuniyetle karşıladı fakat sektörün büyük bir bölümü geride kalmak zorunda bırakılarak birçok dijital gelişim ya hiç denenemedi ya da ilerleme kaydedilemedi. Şimdiyse sektörün tamamı uzun vadeli toparlanmayı hızlandırmak ve müşteri kaybederek rekabette geride kalma riskiyle karşılaşmamak için dijital dönüşümlerinde hız kazanmak zorundalar.
Bir HPE şirketi Aruba’nın araştırmasına göre geçen yıl itibari ile konaklama sektörü, gelişmiş teknolojileri benimseme ve bilişimi Kenar teknolojilere taşıma konusunda iyi bir yerdeydi ancak bu konuda öncülüğü üstlenemedi. Konaklama sektöründe çalışan BT liderlerinin yarısından fazlası (yüzde 55’i) yapay zekâ (AI), yüzde 70’i Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yüzde 57’si makine öğrenimi gibi alanlarda denemeler ve uygulamaları hayata geçirdi. Ancak bu, finansal hizmetler sektörünün yüzde 75’lik yapay zekâ ve perakende sektörünün yüzde 77’lik IoT kullanımına kıyasla geride kalındığını gösteriyor.
Sektör, yeni teknolojilerin açığa çıkardığı verilerle baş etmekle de zorlandı. Konaklama sektöründeki BT liderlerinin dörtte biri (yüzde 25’i) sistemlerinin üstesinden gelecek veri miktarının çok fazla olduğunu söylerken, topladıkları verileri harekete geçecek kadar hızlı işleyemediklerini düşünenler (yüzde 25) de söz konusu. COVID’in tetiklemesiyle akıllı teknolojilerin, IoT sensörlerinin ve internete bağlı cihazların yükselişi geçtiğimiz yıl giderek artan veri seviyelerini ortaya çıkardı ve bu verilerin yayılımının derinliğinin daha da genişleyeceğine kuşku yok.
Aruba’nın ‘Kenar Mimaride Konaklama Hizmeti Vermek’ adlı yeni e-kitabı, tüm bu verileri işlemek ve konaklama sektörünün toparlanmasını güvence altına almak için farklılaştırılmış müşteri deneyimlerini ortaya koyuyor. Üç temel alana odaklanan e-kitap, gelecekte başarı getirecek doğru ağı kurmak için bir yol haritası çiziyor.
Birinci Adım: Veriyi Verimli İşlemek
Şirketler, daha verimli bir şekilde işlemek için veriyi kenar katmanına kadar takip etmeli, kaynağında gerçek zamanlı şekilde yakalamalı ve merkezi dağıtım noktasına geri aktarmalıdır. Aruba’nın araştırması, konaklama sektöründeki BT liderlerinin yüzde 54’ünün Kenar bilişimi pandemi öncesinde de kullandığını ya da denediğini, yüzde 16’sının ise Kenar teknolojilerde halihazırda işlem yaptığını gösteriyor. Bu, konaklama işletmelerinin diğer sektörlere kıyasla (tüm sektörlerde yüzde 28) küçük bir bölümünün Kenar teknolojilerden yararlandığını gösterse de sektörün bu konudaki öncülerinin başarılı sonuçlar elde ettiğini ortaya koyuyor: yüz tanıma teknolojileri (yüzde 49), gerçek zamanlı simultane çoklu dil çevirileri (yüzde 45), gelişim kaydedilen artırılmış ve sanal gerçeklik deneyimleri (yüzde 43) alınan çıktılar arasında yer alıyor.
İkinci Adım: Veriyi Akıllıca Analiz Etmek
Tüm bu verileri yakalamak her ne kadar önemli olsa da buradan yola çıkıp harekete geçmek ise bambaşka bir beceridir. İşte bu yüzden yapay zekâ yalnızca müşteri hizmetlerini geliştirmekle, kişiselleştirilmiş misafir deneyimi sağlamakla ve marka yönetimini desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda da maliyetli aksama sürelerinin önüne geçen ve kullanıcı deneyiminin zarar görmemesini sağlayan çözümleriyle BT ekiplerine yardım eli uzatıyor. Yapay zeka daha gelişmiş bir hale geldikçe ve makine öğrenimi modelleri giderek daha fazla veriye eriştikçe, konaklama sektöründeki önemi artmaya devam edecek.
Üçüncü Adım: Veriyi Güvenli Bir Şekilde Saklamak
Teknoloji uygulamalarının giderek yaygınlaşması ile artan uygulama ve cihaz bağlantı düzeylerini denetleme ihtiyacı da büyüyor. BT yöneticilerinin yüzde 67’si, IoT cihazlarının Kenar katmanında bağlanmasının işlerini daha savunmasız hale getireceğini düşünüyor. Konaklama işletmelerinin yeni dijital inovasyon projelerini de aksatmadan, müşterilerinin verilerini içeride tutarak güvence altına alabilen doğru çözümleri uygulamaları kritik olacaktır.
Aruba, Sıfır Güven’e Dayalı Güvenlik Politikası yaklaşımının buradaki cevabın bir parçası olduğuna inanıyor. Ancak ağ görünürlüğü ve cihaz tanımlama da oldukça kritik bir konu. Giderek daha fazla dağıtık hale gelen ağların tek bir arayüz altından görünümü sağlanarak, BT ekiplerine cihaz ya da kullanıcı grubuna (örneğin, misafirlere ya da personele) farklı seviyelerde erişim izni verilmesi mümkün kılınıyor.
Konuyla ilgili Aruba EMEA bölgesinden sorumlu Başkan Yardımcısı Morten Illum şunları söylüyor: “Pandemi, konaklama sektörüne bitmek bilmeyen zorlukları beraberinde getirirken, çok sayıda dijital inovasyon ve çözüm olmasına rağmen birçok işletme bu dijital gelişmeleri test edip deneyemedi ve bu yüzden dezavantajlı bir konuma düştüler. Şimdilerdeyse, ‘önce dijitali’ benimseyen dünyaya yetişmeye çalışıyorlar. Tüketici davranışları, beklentileri ve talepleri giderek değişiyor. Konaklama işletmeleri de kapılarını yeniden açtıkları misafirlerini cezbedecek bu yeni gereksinimlere hızla cevap verebileceklerini göstermeliler.”
“Gelecekte üst seviyede hizmetler sunmak yolunda yapacakları değişiklikler için şu anda muazzam bir fırsata sahipler. Ancak bunun başarıyla üstesinden gelebilmeleri için sistemlerine giren ve çıkan bilgi akışını kontrol etmeleri gerekiyor. Bu yüzden sektörün, 2021 ve sonrasında kurumlarının dijital dönüşümünü tanımlayacak yeni nesil teknolojileri ve deneyimleri destekleyecek altyapıya ve çözümlere sahip olduğundan emin olmak için ağ yeteneklerini geliştirmeleri oldukça önemli.”