Kapalı ortamlardaki elektromanyetik kirlenme kaynaklarına dikkat çeken uzmanlar, elektrikli ısıtma, elektrikli battaniyeler, elektrik ısıtmalı su yatakları, bebek telefonu, elektrikli ev aletleri, bilgisayar ekranları ve televizyonlar, mobil telefon, floresan lambalar, LED aydınlatmalar, tasarruflu lambaların birer radyasyon kaynağı olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, uyuma alanında küçük elektronik cihazlarla mesafenin minimum 1 metre kadar tutulmasını ve yüksek verimli elektronik cihazların uyuma alanında çalıştırılmamasını tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektrik Elektronik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Şeker, günlük yaşamda sıkça kullandığımız elektronik aygıtların neden olduğu yapay radyasyonun zararlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Elektrikle çalışan cihazlar elektromanyetik alanlar oluşturuyor
Elektrik enerjisini kullanan bütün cihazların normal fonksiyonunu yaparken etrafa yan etki olarak elektromanyetik alanlar ve iyonize etmeyen radyasyon yaydıklarını kaydeden Prof. Dr. Selim Şeker, “Bu da insanlarda, bitkilerde, hayvanlarda ve cihazlarda ısısal ve ısısal olmayan zararlı etkilere neden olmaktadır. İnsanlara olan etkinin, bitki veya hayvanlardaki etkilenmelerden fazla bir farkı yoktur, zira hepsinin yüzde 70-80’i su ve dielektrik materyalden oluşmaktadır. Bunun dışında kanser gibi bazı zararlar ise tıbben 15-20 sene sonra ortaya çıkmaktadır” dedi.
Her cihaz farklı radyasyon yayıyor
Her kablosuz cihazda bir veya daha fazla antenin Radyo Frekansı Radyasyonunu (RFR) farklı frekanslarda yaydığını kaydeden Şeker, “Bir “frekans”, her saniyede belirli bir noktadan geçen RFR dalgalarının sayısıdır. Bir Hertz (Hz), saniyede bir dalgadır. Bluetooth genellikle 2.4 GHz kullanır. Bir akıllı telefonda genellikle en az 5 aktif RFR anteni bulunur. Wi-Fi 5 GHz, saniyede 5 milyar dalga yaymaktadır” dedi.
Kısa zamanda hissedilen etkilere dikkat
Prof. Dr. Şeker, elektromanyetik dalgaların (EMD) iki tür biyolojik etkisi olduğunu belirterek “Birinci kısım kısa zamanda hissedilen etkiler diyebileceğimiz baş ağrıları, göz yanmaları, yorgunluk, halsizlik ve baş dönmeleri gibi şikâyetlerdir. Ayrıca gece uykusuzlukları, gündüz uykulu dolaşım, küskünlük ve sürekli rahatsızlık nedeniyle topluma katılmamak gibi neticeler de literatürde rapor edilmiştir” dedi.
Prof. Dr. Şeker, ikinci tür etkilerin de moleküllere ve kimyasal bağlara, hücre yapısına, vücut koruma sistemine yaptığı ve uzun sürede ortaya çıkabilen etkiler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Selim Şeker, “Bu etkilerin oluşması elektromanyetik dalgaların frekansına, şiddetine, vücut ölçülerine, vücudun elektriksel özelliklerine, mesafeye ve en önemlisi etki süresine bağlıdır. İnsan anatomisinin her şeyi elektromanyetiktir. Beyin dalgaları, kalp atışları, hücre bölünmeleri, nöronların haberleşmeleri hep elektrik enerjisiyle olur. Hormon ve enzimlerin faaliyetleri elektriksel olarak düzenlenmektedir” dedi.
Kapalı ortamlardaki elektromanyetik kirlenmeye dikkat
Kapalı ortamlardaki elektromanyetik kirlenme kaynaklarına dikkat çeken Prof. Dr. Selim Şeker, bunları elektrikli ısıtma, elektrikli battaniyeler ve elektrik ısıtmalı su yatakları, bebek telefonu, elektrikli ev aletleri, bilgisayar ekranları ve televizyonlar, mobil telefon, floresan lambalar, LED aydınlatmalar, tasarruflu lambalar olarak sıraladı.
Mutfakta kullanılan elektrikli fırın, kızartma makinesi, çamaşır makinesi, süpürge, kurutma makinesi gibi elektrikli cihazların yüksek alan şiddetlerine sebep olduğunu belirten Prof. Dr. Selim Şeker, “Elektrikli fırınlara kuvvetli bir alternatif ise birincil enerji kullanımıyla da öne çıkan gazlı fırınlardır. Kullanıcıya tavsiye; mutfakta büyük makineler işler durumdaysa orada gerekenden daha fazla bulunmayın” dedi.