Accenture Teknoloji Vizyonu 2017, insanlar için insanlar tarafından geliştirilen teknolojinin geleceğini öngörüyor.
İş dünyasına kapsamlı bir şekilde bakarak, işletmeleri, endüstrileri ve insanları etkileyecek en büyük potansiyele sahip, gelişen teknoloji eğilimlerini inceleyerek, yaklaşık 17 yıldır yılın teknoloji trendleri belirleyen Accenture, Teknoloji Vizyonu 2017 raporunu yayınladı.
Accenture Teknoloji Vizyonu 2017, önümüzdeki üç yıl boyunca insanların iş dünyasının ezberini bozmak için uygulayacağı en belirgin teknoloji trendlerini öngörüyor. Bu yıl “İnsanlar için Teknoloji” ana temasıyla yayınlanan rapor, iş dünyası ve teknoloji liderlerine insan yeteneklerini artırmak ve güçlendirmek, aktif olarak teknoloji tasarlamak ve yönlendirmek için harekete geçme çağrısında bulunuyor. Rapor, insanlar için ihtiyaçları kesintisiz olarak öngören ve aşırı kişiselleştirilmiş deneyimler sunan teknolojilerin ortaya çıkmaya başladığını ortaya koyuyor.
Accenture Türkiye Teknoloji Grubu Ülke Lideri ve Yönetici Ortağı Emre Hayretci, 2017 teknoloji trendlerini değerlendirerek; “Geçtiğimiz yılın teknoloji trendlerinin özünde ‘Önce İnsan’ yaklaşımının yer aldığını ve her ne kadar dijitalleşmenin temelinde alt yapı teknolojilerinin gelişimi yatıyor gibi görünse de şirketlerde asıl farkı yaratacak ve başarıyı getirecek olanın insan olduğunu belirtmiştik. Bu yıla yön verecek teknoloji trendlerinin ana temasını ise “İnsanlar için Teknoloji” oluşturuyor. Bugün, dijital devrim insanı güçlendirme çağında… Teknolojideki değişimin hızı gün geçtikçe artarken teknoloji çalışma ve yaşama şeklimizi dönüştürüyor. Bu, toplumsal zorlukları da beraberinde getiriyor. Ancak, teknolojiyi şekillendirenler de insanlar ve hayatımızı etkileyecek değişiklikler yaratma kontrolüne sahipler. Trendlere baktığımızda, duyarlı ve sorumlu liderlerin yeni teknolojilerin etkilerinin olumlu olmasını sağlayacağına iyimser bakıldığını ve insan merkezli teknolojinin hızla artmasının insanlara güç katacağını, iş dünyasının ve toplumun dönüşümünü sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.
Türkiye dahil 31 ülkeden 16 sanayide 5.400’den fazla iş ve BT yöneticisinin katılımıyla yapılan Accenture Teknoloji Vizyonu 2017 raporuna göre yılın teknoloji trendleri:
1.Yapay Zekâ=Yeni Arayüzünüz
Her şeyden Önce Deneyim
Yapay zekâ, sistemlerle işlem yapma ve etkileşim kurma tarzımızı destekleyen yeni kullanıcı arayüzü haline geliyor. Ankete katılanların yüzde 73’ü yapay zekânın müşterilerin bilgi edinme ve bunlarla etkileşime girme biçiminde devrim yaratacağı konusunda hemfikir.
Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 85’i yapay zekanın kullanıcılardan bilgi edinmede ve onlar ile etkileşimde devrim yaratacağını düşünürken, yüzde 88’i önümüzdeki 3 yıl içerisinde yapay zekaya bağlı teknolojilere geniş yatırımlar yapacaklarını belirtiyor. Yapay zekanın organizasyonlarının tamamında teknoloji adaptasyonunu hızlandırmaya yardımcı olacağı konusunda hemfikir olanların oranı yüzde 88 olurken, yüzde 31’i yapay zekanın kuruluşlarını önümüzdeki üç yıl içinde tamamen değiştireceğine inanıyor.
2.Ekosistem Güç Oyunları:
Platformların Ötesinde
Birden fazla hizmete tek bir erişim noktası sağlayan platform şirketleri, şirketlerin nasıl çalıştığı ve rekabet ettiği konusunda kuralları yıktı. Şirketler artık yalnızca bir platform stratejisine değil, sağlam bir ekosistem yaklaşımına ihtiyaç duyuyorlar. Ankete katılan yöneticilerin dörtte biri dijital ekosistemlerin kuruluşlarının değer verme biçimini değiştirdiğini söylüyor.
Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 30’u dijital ekosistemlerin organizasyonlarının değer sunma şekillerini değiştirdiğini belirtirken, yüzde 83’ü, rekabet avantajının, artık sadece şirketlerin kendi organizasyonları ile değil, seçtikleri iş ortaklarının ve ekosistemlerin gücü sayesinde belirleneceğinde hemfikir.
3.İşgücü Pazarı:
Geleceğinizi Yaratın
İsteğe bağlı çalışma platformları ve hızla artan çevrimiçi yönetim çözümlerinin bir araya gelmesiyle Sanayi Devrimi’nden bu yana en kapsamlı ekonomik dönüşümün yollarını sürükleyen yetenek pazarları oluşuyor. Ankete katılan yöneticilerin yüzde 85’i, kuruluşlarının bağımsız serbest çalışanlarının sayısını önümüzdeki yıl içerisinde artırmayı planladıklarını söylüyor.
Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 67’si organizasyonlarının, iş gücü ve kurumsal yapılarını genişletmek için, yoğun bir rekabet baskısı altında olduğunu söylüyor. Önümüzdeki bir yıl içerisinde şirketlerinde serbest çalışan sayısını artırmayı planlandığını söyleyenlerin oranı yüzde 88 olurken yöneticilerin yüzde 68’i kurumsal bürokrasilerin verimliliği ve inovasyonu bastırdığını belirtiyor.
4. İnsanlar İçin Tasarım:
Yeni Davranışlara İlham Verin
Teknoloji tasarımları insanlar tarafından, insanlar için yapılıyor. Teknoloji, hayatlarımızı nasıl geliştirebileceğini öğrenmek için davranışlarımıza adapte oluyor. Ankete katılan yöneticilerin yüzde 80’i, şirketlerin yalnızca insanların bugün nerede olduklarını değil, nerede olmak istediklerini de anlamaları, sonuçların gerçekleştirilmesi için teknolojiyi rehberlik edecek şekilde şekillendirmesi gerektiğini kabul ediyor.
Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 92’si şirketlerin insanların sadece bugün nerede olduklarını değil, nerede olmayı istediklerini de anlaması gerektiği konusunda hemfikir. Yüzde 41’i ise, önümüzdeki üç yıl içinde yeni müşteri deneyimleri ve ilişkilerinin gelişimine rehberlik etmek için insan davranışını kapsamlı bir şekilde kullanmayı planlıyor.
5. Keşfedilmemiş:
Yeni Endüstriler İcat Edin, Yeni Standartlar Belirleyin
Günümüzün ekosistem odaklı dijital ekonomisinde başarılı olmak için, işletmeler, tamamen yeni endüstriler için kurallar ve standartlar oluşturma fırsatlarını yakalamalıdır. Sadece yeni ürün ve hizmetleri sunmaya odaklanmak yerine, tamamen yeni endüstriler için kurallar ve standartlar oluşturmak için daha büyük düşünmelidirler. Ankete katılan yöneticilerin yüzde 74’ü, kuruluşlarının henüz tanımlanamayan tamamen yeni dijital endüstrilere girdiğini söylüyor.
Türkiye’deki yöneticilerinin yüzde 59’u, sektörlerindeki devlet regülasyonlarının, teknolojik gelişmelerin hızına ayak uyduramadığına inanıyor. Yüzde 76’sı ise kuruluşlarının, gelişen endüstriler için yeni kuralların yazılmasında proaktif olmakla sorumlu olduklarını düşünürken, kuruluşlarının henüz tanımlanamayan, tamamen yeni dijital endüstrilere girdiğini kabul edenlerin oranı yüzde 77.
Raporla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşmak mümkün.