İnovasyon Projelerinin Yarısından Azı Pazara Çıkabiliyor

Projelere aşırı bağlanma, liderlik eksikliği ve süreçlerin olmaması inovasyon eksikliğine neden oluyor. Rapor sonuçları, hızlı büyüyen şirketlerin inovasyona daha fazla yatırım yaptıklarını gösteriyor.

Bulut şirketi Oracle, şirketlerin önerdikleri inovasyonların yarısından fazlasını hayata geçiremediklerini gösteren bir rapor yayınladı. Büyüme ve inovasyon arasında çok açık bir bağ olmasına rağmen kuruluşlar, yetersiz süreçler ve odaklanma eksikliği gibi nedenlerle geride kalıyor. Rapor ayrıca inovasyonun önündeki engellerin sadece büyük şirketlerde değil yüksek büyüme oranı elde eden şirketlerde de görüldüğünü gösteriyor.

“Başarılı bir inovasyon gündemine sahip olma” başlıklı rapor, bulut çözümleri ve yazılımları konusunda karar verici konumdaki 5.000’den fazla kişiyle düzenlenen bir ankete dayanıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu 24 farklı ülkedeki şirketleri temsil eden katılımcıların bağlı olduğu kuruluşlar 1 milyon ile 500 milyon pound arasında ciroya ve 100 ile 50.000 arasında çalışana sahip.

Önemli bulgular:

· Şirketlerin üçte biri, çok fazla inovasyon projesiyle uğraşıyor.

· Güçlü ile önemli arasında bir büyüme oranına sahip şirketlerin yüzde 85’i, inovasyona yatırım yapıyor

· Yüzde 21’i, işletmenin bağlılık eksikliğinin inovasyonun önünde önemli bir engel olduğunu söylüyor

· Yüzde 22’si, süreç eksikliğinin inovasyon çalışmalarına engel olduğunu söylerken yüzde 22’si ise vizyon eksikliğini öne sürüyor

· Yüzde 22’si, teknolojiye yapılan yetersiz yatırım nedeniyle inovasyon programlarında geride kaldıklarını söylüyor

Yeterli Bir Yapı ve Yeterince Odaklanma Yok

Aşırı bağlanma, şirketlerin inovasyon girişimlerini hayata geçirmelerini engellerken katılımcıların üçte biri çok fazla projeyle bunaldıklarını itiraf ediyor. Bu sorun özellikle katılımcıların yüzde 38’inin paralel girişimlerin fazla sayıda olduğunu belirttiği yüksek büyüme sergileyen şirketlerde çok belirgin.

İnovasyonu teşvik eden süreçleri uygulamaya koymaya yönelik istekliliğe rağmen kuruluşların yüzde 22’si, ideal iş akışlarının henüz doğru bir şekilde uygulamaya konulmadığını ifade ediyor. Aynı zamanda şirketlerin yüzde 19’u da uygun teknoloji eksikliğinin kendilerini engellediği görüşünde.

Liderlik Eksikliği

İşletmenin sergilediği yetersiz bağlılık ile birlikte projeyi açıkça sahiplenme konusunda yaşanan eksiklikler, şirketin inovasyon alanındaki başarısının önünde görülen temel engeller. Yöneticiler (yüzde 48) ve BT (yüzde 46), inovasyon konusunun ortak sahipleri olarak belirtilirken diğer bölümler de bu konuda neredeyse eşit sayılabilecek oranlarda (yüzde 35 – 41) söz sahibi olarak nitelendiriliyor.

Başarının Göstergesi Olarak Müşteri Katılımı

Kuruluşlar, çalışan verimliliği (yüzde 53) ve gelir (yüzde 53) gibi klasik temel performans göstergelerinden uzaklaşırken yatırımın elde ettiği getiriyi ölçmek için müşteri deneyimine (yüzde 57) daha fazla önem veriyor. Ancak bu değişim dikkatleri çalışanların katılımından uzaklaştırırken katılımcıların sadece yüzde 44’ü kuruluş hiyerarşisine inovasyon konusunda bir kaldıraç olarak bakıyor ve yine sadece yüzde 41’i kurumsal kültürü değerlendirmeye alıyor.

“Çalışanlar gerek gerçek sorunları ele alan yeni fikirlerle ortaya çıkmalarıyla gerekse de bu fikirleri hayata geçirmeleriyle her zaman her tür inovasyon programında kritik bir etken olmaya devam edecek” diyor Oracle’da İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Neil Sholay. “Ama başarılı olabilmeleri için etkin ve destekleyici bir inovasyon kültürüne ihtiyaçları var. Bu da liderlerin sahip olduğu vizyonla ve seçilen projelerin doğru önceliklendirilmesi ve finansmanıyla başlıyor. Yenilikçi olmak sadece fikirlerden ibaret değil, bu fikirlerin hayata geçirilmesini de içeriyor.”

“Şirketler, fikirler üzerinde hızlıca harekete geçerek değişen müşteri taleplerini karşılayabilmeli. Örneğin, müşterilerinin nakit para, kimlik kartı, kredi kartı ve hatta oda anahtarlarını bile taşımak zorunda kalmayacakları bir konaklama istediklerini fark eden Melia Hotels International’ı ele alalım. Bu ihtiyacın farkına varan otel, kısa sürede bir bileklik şeklinde kişisel pasaport uygulamasını hayata geçirerek misafirlerine otelde rahatça dolaşabilme özgürlüğü sağladı. Konseptin, bir fikir seviyesinden yola çıkıp hayata geçirilmesi ise sadece birkaç hafta sürdü, çünkü uygulamayı çalışmaya hazır, kurulmaya hazır ve kullanmaya hazır hale getirecek teknolojiye bu otel zinciri çoktan sahipti.