Efsanevi God of War serisinin yeni oyunu, alışılmışın dışında tarzıyla PlayStation 4 platformuna özel bir kez daha geri döndü.
Eğer evdeki PlayStation 4’ü televizyonun altına koymam gerekmeseydi, yeri büyük ihtimalle kütüphanemdeki kitapların arası olurdu. Zira eğlencelik olanları bir kenara bırakırsanız, bazı oyunlar yazılmış en güzel hikayelere meydan okuyacak kadar geniş detay ve derinlik barındırıyor. Üstelik teknoloji sağ olsun, bunu yaparken sizi baş roldeki kahramanın yerine koyarak hikayeyi parmaklarınızın ucuna bırakıveriyor. Hellblade, Rime, Spec Ops: The Line, Mass Effect, The Last of Us, Heavy Rain ve daha nicelerinde olduğu gibi…
Bugüne kadar herhangi bir platformda yer almış en güzel hikayelerden biri de şüphesiz God of War serisi. Yunan mitolojisinin tanıdık mekanlarını karış karış dolaşarak içindeki derin yarayı intikam ateşiyle dağlamaya çalışan Spartalı savaşçı Kratos’un hikayesinin oyun dünyasında bambaşka bir yeri var. Yazılmış kaderi geri çeviren, dağlar kadar büyük titanlara baş kaldıran, Herkül’e hayatının dayağını atan, İkarus’un kanatlarını çalan, Phoenix’e gem vuran, Midas’ın lanetini ölümsüzleştiren, Zeus’un kalbine kılıç saplayan Kratos’un öfkesi, milyonlarca oyuncunun PlayStation konsolları almasının yegane sebebi oldu.
İşte bu seri, God of War adıyla PlayStation 4 platformu üzerinden hayranlarına bir kez daha merhaba dedi.
Savaş tanrısının ünü o kadar büyük ki, tam da God of War’ın çıkış tarihine denk gelecek şekilde Xbox One X‘in fiyatının 2.599 liradan 1.999 liraya çekilmesi tesadüf olmasa gerek.
Yeni oyunda Kratos öfke dolu bir savaş tanrısı olarak değil, geçmişine perde çekmek ve huzur bulmak için Kuzey ülkelerinde inzivaya çekilmiş bir savaşçı olarak karşılıyor bizi. Oyun, Kratos’un yeni kaybettiği eşinin vasiyeti üzerine, küllerini en yüksek dağın tepesinden serpmek için oğluyla birlikte uzun bir yolculuğa çıkmasıyla başlıyor. Fakat bu kez de Kuzey’in tanrıları Kratos’u rahat bırakmıyor. Baba ile oğlun birlikte çıktığı yolculuk, giderek derinleşen gizemlerin yanı sıra, geçmişini geride bırakmaya çalışan bir babanın iç hesaplaşmasına ve annesinin yokluğunda babasına ilk kez bu kadar yakın olma fırsatı bulan bir çocuğun kendini ispatlama çabasına dönüşüyor.
Oyunun hikaye modu daha önceki God of War oyunlarına benzer şekilde doğrusal bir seyir izlese de, serinin son oyunu diğerlerinden farklı olarak açık dünya kurgusuna sahip. Yani ana hikayenin haricinde yolda karşılaştığınız kişi ve varlıklara yardım etmeyi seçebiliyor, farklı yan görevleri yerine getirebiliyor ve gizli alanları keşfederek bu geniş dünyanın sakladığı farklı sırların peşine düşebiliyorsunuz. Ayrıca oyunda artık FRP ögeleri de mevcut. Topladığınız objeleri silahlarınızla birleştirerek, yeni zırhlar kuşanarak ve deneyim puanı biriktirerek becerilerinizi çeşitlendirebildiğiniz gibi, güç, savunma ve şans gibi niteliklerinizi oyun tarzınıza göre kurgulamanız mümkün.
Alışıldık düşmanların yanı sıra God of War serilerinin en dikkat çekici özelliği olan dev canavarlara karşı giriştiğiniz zorlu mücadeleler de bol bol karşınıza çıkıyor. Oynanış, kullandığınız silahların verdiği his (ah o Leviathan baltasının geri dönerken elinize yapışması yok mu) ve destansı dövüşler, hepsi yerli yerinde.
Ama yine de God of War’ı özel yapan, muhteşem grafiklerin ve harika oyun mekaniklerinin yanı sıra daima merak uyandıran hikayesi olmuştur. Yeni oyunda da gelenek bozulmuyor. Bir dönem gençliğini klasik Yunan mitolojisinin en görkemli figürleriyle buluşturan seri, bu kez hayatının geri kalanına anlam yüklemeye çalışan olgunluk çağındaki bir tanrıyı Nors mitolojisinin ortasına yerleştiriyor.
God of War sadece güzel bir oyun değil, fırsatınız varsa bizzat yaşamanız gereken çok güzel bir hikaye.