Dijital dönüşüm, yapay zeka ve otomasyon alanında yaşanan gelişmeler, robotların iş hayatında insanların yerini alıp alamayacağı tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
Robot teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmeler günlük yaşamdan iş yapış şekillerine kadar pek çok alanı yeniden şekillendirirken bu durum bir soruyu da beraberinde getiriyor: Robotlar iş hayatında insanların yerini alacak mı? McKinsey’in “Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” araştırması, 2030 yılına kadar bunun pek mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye’de yapılan mesleklerin yalnızca yüzde 2’sinde tamamen otomasyon mümkün. Her 10 meslekten 6’sında ise yüzde 30 oranında otomatize edilebilir aktivite bulunuyor.
“İnsan-robot etkileşimli bir istihdam modeli hayata geçecek”
Dünyanın bir numaralı kolaboratif robot üreticisi Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, otomasyon ve robot teknolojisindeki gelişmelerin istihdama etkilerini değerlendirdi. Gök, “Robotların iş hayatında insanların yerini alıp almayacağı tartışmaları devam ederken araştırmalar bu teknolojinin istihdamı olumlu yönde etkileyeceğini ortaya koyuyor. Robotlar insanların işlerini tamamen almayacak, bunun yerine insan-robot etkileşimli bir istihdam modeli yaratılacak. Kısacası insanlar ve robotlar iş birliği yapacak ve tam bir uyum içerisinde çalışacak” dedi.
“Cobot’lar insanları üretimin merkezine alıyor”
Universal Robots’un insan-robot iş birliğine dayalı (kolaboratif) robotları olan cobot’un bu vizyon ile geliştirildiğine dikkat çeken Kandan Özgür Gök, “Teknolojik ilerlemeler bir insanın üretim sürecinde ortaya koyduğu katma değerin ve zanaatkarlığın yerini alamıyor. Ancak diğer yandan, üretim proseslerinde sürekli tekrar eden, manuel yapılan, zorlu ya da riskli işlerde robot kullanmak hem iş güvenliği sağlıyor hem de kaliteyi artırıyor. İşte bu nedenle robotlarla insanların bir arada çalışması daha verimli bir yapı kurmaya olanak tanıyor. Universal Robots’un insanlarla beraber veya uzaktan kontrol edilebilir bir şekilde çalışan cobot’ları şimdiden geleceğin iş modelini sunuyor. Cobot’lar insanları işinden etmiyor, tam tersine çalışanların üretimin tam merkezinde yer almasını sağlıyor. Zorlu, riskli ve rutin işleri cobot’lar yaparken insanlar da daha yaratıcı süreçlerle ilgilenmeye fırsat buluyor” açıklamasında bulundu.
87 dakikada cobot programcısı olmak mümkün!
Cobot’ların çalışma prensibini öğrenmek için herhangi bir özel yetenek ya da uzmanlık gerekmediğini vurgulayan Kandan Özgür Gök, “Profesyonel uzmanlık gerektirmeyen cobot’lar hızlı kurulum, esnek konumlandırma ve kolaboratif yapısıyla herkes tarafından kolay programlanabiliyor. Bu yapı da yeni istihdam modelinde önemli bir rol üstleniyor. Web sitemizde cobot’u öğrenmek isteyenler için Universal Robots Akademi tarafından hazırlanan ücretsiz bir online eğitim platformu bulunuyor. Bu platform, yalnızca 87 dakikada robot programcısı olmayı mümkün kılıyor” şeklinde konuştu.
