Bu hafta ülkemizi ziyarete gelen Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Arnaud Castaignet ile sınırlı gazetecinin katıldığı toplantıda bir araya gelerek sistemi ve girişimcilerin ilgisini konuştuk.
Estonya Cumhuriyeti, Avrupa Birliği (AB) çapında iş yapmak isteyen girişimcilere, Türkiye’den ayrılmadan bir Avrupa şirketi kurmak için en elverişli çözümü sunuyor. Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor. Yeni dijital dalgayı yakalayan global girişimciler, işlerini formalitesiz, kolay ve teknoloji odaklı bir ortamda kurma şansı elde ediyor.
e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip olduğu için, dünyanın herhangi bir yerinden düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden yönetilebiliyor. Bu şirketler, gelişmiş ve güvenli bir dijital altyapıdan yararlanırken global ölçekte büyümelerine yardımcı olacak kaynaklara da sahip oluyor. Türkiye’deki girişimcilerin işlerini AB pazarının tümüne yayabilmesine imkân sağlayan e-Residency programı, Türkiye’den startup’ların Avrupa iş ortamına entegrasyonunda önemli bir adım olma özelliğine sahip.
Şimdiden 1.400 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının e-Residency aldığı Estonya, Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin gelişmesi sonucunda bu rakamın gelecek yıllarda büyümesini hedefliyor. Estonya, Türkiye’nin hızla büyüyen startup topluluğuna seslenmek amacıyla önümüzdeki 12 ay için planladığı tanıtım toplantısı ve sektör buluşmalarına, 14 Nisan 2018 tarihinde, Startups Turkey konferansı ile başlattı.
Estonya, e-Residency programını başlattığı Aralık 2014 tarihinden bu yana 157 ülkeden 47.000’den fazla kişiye e-Residency izni verdi; bu süre içerisinde program aracılığı ile Estonya’da kayıtlı 8000’e yakın şirket kuruldu. Bu program ile dünyanın girişimcilik potansiyelinin açığa çıkarması hedefleniyor. Programa katılanlar, Estonya’nın gelişmiş dijital altyapısından yararlanarak Estonya vatandaşlarına sunulan tüm çevrimiçi fırsatları da değerlendirebilme imkânı kazanıyor. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor. Bu özellikleriyle e-Residency programı, bağımsız olarak kendi işlerini yapmak isteyen genç Türkiyeli girişimcilere çok uygun bir çözüm sunuyor.
Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Arnaud Castaignet, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Avrupa ile Asya arasında hep bir köprü olmuş Türkiye’yi her ziyaret ettiğimizde, ortak noktalarımızın çokluğunu gördükçe şaşırıyoruz. Türkiye’nin startup ortamı ise dünyanın en etkili topluluklarından biri. Türkiye’deki girişimcilerin de bizim gibi Avrupa iş dünyasına ve dijital ortak pazara erişebilmesi gerektiğini düşünüyor, e-Residency programıyla bunu gerçekleştirecek işbirlikleri kurmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Program kapsamında şu ana kadar Türkiye’den 270 şirket, e-Residency yoluyla kuruldu
e-Residency programı yetkililerinin İstanbul’a yapacağı ziyaretlerde, e-Residency programının yanı sıra Startup Vizesi programı da tanıtılıyor. Startup Vizesi Proje Müdürü Merilin Lukk, “Ocak 2017’de başlayan Startup Vizesi programına, Türkiye’den şimdiye kadar 450 startup şirketi başvurdu. Gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, Türkiye’nin startup topluluğuna doğrudan seslenmek ve Estonya’nın startup ekosistemine katılmayı düşünen girişimcilere kendimizi tanıtmak çok önemli” dedi.
Programa Türkiye’den dahil olan Dante Işıl Özkan ve Arzu Altınay‘ın görüşlerini aşağıdaki videolardan izleyebilirsiniz.