Tüm dünyada değişen alışveriş alışkanlıkları ve gelişen teknolojiler yapay zekanın e-ticarete entegrasyonunu artırıyor.
E-ticaret firmaları iş yüklerini ve maliyetleri azaltıp karlılıklarını yükseltmek için her geçen gün yapay zekadan daha fazla yararlanıyor. Günümüzde datanın petrolden daha değerli olduğuna dikkat çeken Group DP CEO’su Tunç Günbey, yapay zekanın e-ticaretteki etkisini anlattı.
Online alışveriş yapay zeka ile besleniyor
E-ticarette başarılı satış yapmak için birtakım bilgilere sahip olmak gerekiyor. Popüler terimle buna kullanıcı deneyimi diyoruz. Web siteleri ve özellikle landing sayfaları yapay zekayla besleniyor. Yapay zeka müşterilerin hangi ürünlere, hangi dönemde ilgi gösterebileceğine dair geçmiş alışkanlıklar üzerinden tahminleme yapıyor. Müşterinin web sitesine giriş sıklığından markayı bırakmak üzere olup olmadığını da öngörebiliyoruz. Tahminlemeleri artırmak için yeni kurallar geliştirebiliyor ve bunların kritik, önemli datalar olarak bize geri dönmesini sağlıyoruz.
Data petrolden daha değerli
Bugün sıklıkla kullanılan çok doğru bir benzetme var: Data petrolden daha değerli. Online alışverişte firmalar açısından ellerinde olan datayı kullanmamak, arka bahçenizde petrol çıkması ve sizin bunu kullanmamanız anlamına geliyor. E-ticaret yapan firmaların kendi datasını doğru analiz edip buna uygun stratejiler belirlemesi kısa sürede daha düşük maliyetlerle yüksek satış rakamlarına ulaşmasını mümkün kılıyor.
Yapay zeka iş süreçlerini kolaylaştırıyor
Ürün yelpazesi geniş olan e-ticaret sitelerinde ürünlerin fiyatları, görselleri, özellik bilgileri ve bunların düzenli güncellemeleri ciddi iş yükü getiriyor. Yapay zeka sayesinde bunların hepsini otomatik olarak gerçekleştirmek mümkün. Sistem, öncelikle sektördeki fiyatları takip edip dinamik olarak bunu değiştirebiliyor. Diğer yandan örneğin ürün olarak bir elbise fotoğrafı yüklediğinizde sistem onun uzun kollu ya da kısa kollu veya bisiklet yaka ya da açık yaka olduğunu otomatik olarak algılıyor. Hatta puantiyeli olduğunu bile anlayıp buna göre fotoğrafın altına kendiliğinden güzel bir açıklama yazısı yazıyor. Daha da ileri gidip bu kıyafetin bir pazar brunch’ı için uygun olduğunu belirtip, görselin arka planını dahi buna uygun bir tasarımla değiştirebiliyor.
E-ihracatın yükünü de sırtlıyor
E-ihracat yapan firmalar için ihracat yaptıkları ülkelere web sitelerini adapte etmek ciddi bir iş yükü demek. Özellikle katalog oluştururken büyük zaman kaybı yaşanıyor. Yapay zekada bunun da çözümleri var ve biz de Group DP olarak TÜBİTAK ile beraber ortak projeler geliştiriyoruz. Örneğin bir ürün bilgisi girdiğimizde yapay zeka bunu otomatik olarak 70 farklı dile çevirebiliyor. Ayrıca kullanıcı davranışlarına ve ilgi alanlarına göre site otomatik olarak şekillenebiliyor. Farklı ülkelerde farklı arka planlar kullanabiliyor. Lokalize edilen analizlerle hangi ülkede hangi stratejiyi uygulamanız gerektiğini de görebiliyorsunuz.
Yapay zekanın geleceği büyüleyici ve sonuçsal
E-ticarette yapay zekanın geleceği potansiyelle örtülü, ancak belirsizlikle dolu. Bir yandan AI, e-ticaret şirketlerinin çevrimiçi alışveriş deneyimini benzeri görülmemiş bir derecede kişiselleştirmesini sağlayarak satışları ve müşteri memnuniyetini artırabilir. Öte yandan, AI, e-ticaretin birçok yönünü otomatikleştirebilir, insan işçileri işsiz bırakabilir ve ekonomik eşitsizliği artırabilir. Bu iki sonuçtan hangisinin baskın olacağını tahmin etmek zor, ancak e-ticarette yapay zekanın geleceğinin büyüleyici ve sonuçsal olacağı açık. Sonuç olarak, uzman bakış açısıyla gündemi kaçırmamak çok önemlidir ama esas olan özgünlüğü yakalayabilmektir.