Sanal gerçekliği de içine alan Immersive Virtuality (kapsayıcı gerçeklik) kavramı, çağdaş tasarımların daha hızlı ve daha düşük maliyetle hayata geçirilmesinde artık önemli bir yere sahip. Bu yeni kavramın detaylarını Dassault Systemes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal Enterprise Next okurları için paylaştı.
Ekibinizin bir araba için yeni bir koltuk tasarladığını hayal edin. Bunun sürücü ve yolcu deneyimini nasıl değiştireceğini bir an önce görmek için büyük bir heyecan duyuyorsunuz. Peki ya tasarım üretime hazır hale gelene kadar koltukların arabaya sığmayacağını fark ederseniz? Tasarımı yeni baştan yapmanın, üretim hatlarınızı yeni koşullara göre uyarlamanın size kaybettireceği para ve zamanı düşünebiliyor musunuz?
Çağdaş endüstriyel süreçlerde bu gibi durumların yaşanmaması için üretimin iki temel kritik aşaması olan ürünün nasıl üretileceğini planlamak ve bu planı hayata geçirmek için immersive virtuality, yani kapsayıcı gerçeklik adını verebileceğimiz bir dizi teknoloji devreye giriyor. Bunlardan en öne çıkanlar da augmented reality (artırılmış gerçeklik) ve virtual reality (sanal gerçeklik). Bu iki teknoloji, yaşattığı yapay gerçeklik algısı sayesinde üretim başlamadan önce olası sorunların bulunmasına yardımcı oluyor. Bu da çalışanların da daha az hatayla, daha kısa sürede ürünleri hayata geçirmesinin yolunu açıyor.
Immersive virtuality, tasarımının dışında özellikle otomotiv ve havacılık endüstrisinde fabrika ve atölye süreçlerini tasarlamada da kullanılıyor. Böylece daha tasarım aşamasında bir ürünün ne kadar kolay şekilde üretileceğini, hatta üretilmesinin mümkün olup olmayacağını öğrenebiliyorsunuz. Tasarım sürecinin henüz başındayken bunların farkına varmak, maliyet ver zaman kaybına neden olacak pek çok hatanın ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.
Örneğin savunma amaçlı uçakların ve özel jetlerin üretiminde dünyanın en büyük üçüncü üreticisi olan Brezilya merkezli Embraer, üretim planlarını ürün tasarımlarıyla aynı kapsamlı incelemelere tabi tutuyor. Embraer’in yeni karma gerçeklik süreci, bir düzineye kadar kişinin modelleri aynı anda görüntülemesine ve yorum yapmasına olanak tanıyarak üretim uzmanlarının tasarım aşamasına katılmasını, mühendislerin ortaya koyduğu modelleri incelemesini, sorunları tespit etmesini ve üretime geçmeden önce sorunları giderilmesini kolaylaştırıyor.
Tasarımdan Montaj Hattına Kadar Uzanan Sanal Yolculuk
Immersive virtuality kavramının bir bacağını oluşturan ve gerçek görüntünün sanal görüntülerle bir araya gelmesini sağlayan artırılmış gerçeklik teknolojisi, fabrika çalışanlarının işlemleri daha hızlı ve doğru şekilde tamamlamasına yardımcı oluyor. Otomotiv, havacılık, petrol ve kimya endüstrileri için AR çözümleri sunan Fransa merkezli Diota, 2010 yılından beri üreticiler arasında bu teknolojilerin kullanılması ve yaygınlaşması için çalışıyor.
Peki bunun faydası ne? Günümüzde birçok fabrikada çalışanı hangi işin yapılması gerektiğini anlatmak için çok sayıda basılı iş kartı kullanır. Örneğin havacılık endüstrisinde üretim sırasında doğru kartı aramaları, üzerindeki bilgileri anlamaları ve kartta yazılı tüm süreçleri zihinlerinde canlandırmaları gerekir. Bu zaten kolay bir iş değil. Bir de üstüne çalışanların panelleri doğru şekilde monte edebilmeleri için ellerinin boş olmasını beklersiniz.
Eskiden çalışanlar bunun için talimatları fosforlu kalemle kağıttan tertibatın üzerine kopyalardı. Bu da zaman alır ve hatalara neden olurdu. Diota AR çözümüyle çalışanlar, artık tertibata bakarken AR gözlüklerini kullanarak kağıt üzerindeki talimatların canlı bir şekilde hayata geçtiğini görebiliyor. İş tamamlandığında da denetleyiciler işi ellerinde kağıtla değil, tabletle kontrol ediyor.
Tüm bunlar bir bilim kurgu hikayesinden alınma değil, bugün hayata geçirebildiğimiz ve pratik olarak uygulanabilen süreçler. Dassault Systemes olarak, bizler de bu işin bir parçasıyız. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da üretimde ve tasarımda hayatı kolaylaştırmaya devam edeceğiz.