Küresel çapta işletmeler, salgınla başlayan dijital dönüşüm ivmesinden nasibini alsa da, başarısız projeler de aynı hızda arttı. Bir araştırmada 5 dijital dönüşüm projesinden dördünün başarısız olduğu görülürken, başarısız projelerin toplam maliyetlerinin 4 milyon doları aştığı tespit edildi.
İş dünyasının arkası kesilmeyen sıra dışı olaylarla karşı karşıya kalması, beklenmedik durumlara karşı daha hazırlıklı ve esnek olmayı olanaklı kılan dijital teknolojilere yatırımları Türkiye’de de artırdı. Küresel danışmanlık şirketi PwC’nin araştırmasına göre, Türkiye’deki CEO’ların yüzde 77’si uzun vadeli dijital dönüşüm yatırımlarını artıracaklarını belirtti. Öte yandan dijital dönüşüm projelerinin başarısı da gündemdeki başlıklardan birine dönüştü. Pazar araştırması şirketi Vanson Bourne ortaklığıyla yürütülen bir araştırmada işletmelerin yüzde 80’inin dijital dönüşüm projelerinin başarısız olduğu, geciktiği veya ölçek açısından küçüldüğü görüldü. Başarısız dijital dönüşüm projelerine yapılan harcamaların ise 4 milyon doları aştığı kaydedildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Spex Yazılım ve Siber Güvenlik Hizmetleri Kurucusu Bora Bozdoğan, “Dijital dönüşüm kavramı popülerleştikçe bu kavramdan ne anlamamız gerektiğini daha çok düşünmemiz gerekiyor. Projelerin çoğu iş hedefleriyle uyuşmayan planlardan, organizasyon çapında eksik farkındalıktan, özel yazılımları ve doğru teknoloji sağlayıcısını seçmemekten kaynaklanıyor” dedi.
Resesyon endişeleri dijital dönüşümü vurdu
Küresel danışmanlık şirketi KPMG‘nin geçtiğimiz günlerde yayımladığı CEO Görünümü raporunda ise 10 CEO’dan 7’sinin yatırımlarını dijital fırsatlara kaydırmak konusunda daha hızlı olmaları gerektiğini söylediği görüldü. Buna rağmen, 5 liderden dördü, küresel resesyon endişeleri sebebiyle dijital dönüşüm stratejilerini duraklattıklarını veya durdurmayı planladıklarını ifade etti. Dünya çapında yaşanan parasal sıkılaşmanın ve hissedilen yüksek enflasyonun her ölçekte işletmeyi teknoloji ve inovasyona yatırım yapmak konusunda çekimser hale getirdiğini belirten Bora Bozdoğan, “İşletmeler şu an büyük bir belirsizlik içinde, fakat küresel salgın bize dijitalin bugün sürdürülebilir bir işletme inşa edebilmenin yegane yolu olduğunu gösterdi. Hem sektörel yarışta, hem de işgücü rekabetinde dijitale geçiş kaçınılmaz. Ekonomik koşullar bu kadar zorlayıcıyken, işletme ihtiyaçlarını projenin başında belirleyecek ve özel yazılım geliştirme hizmetiyle süreç boyunca şirkete eşlik edecek bir teknoloji sağlayıcısına ihtiyaç duyuluyor. Özel yazılım geliştirme, her dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan bir gerçeklik olarak konumlanıyor” ifadelerini kullandı.
“Müşterilerimizin kârlı işler yürütmeye odaklanabilmesi için çalışıyoruz”
İşletme ihtiyaçlarının müşteri ilişkilerinden kurumsal kaynak yönetimine, web portallarından e-ticaret uygulamalarına, hizmet olarak yazılım çözümlerinden uygulama modernizasyonuna, çok sayıda başlıkta çeşitlendiğini belirten Spex Yazılım ve Siber Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Kurucusu Bora Bozdoğan, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Spex Yazılım olarak BT çözümlerimiz içinde sunduğumuz Özel Yazılım Geliştirme çözümümüzle işletmelerin en ideal yazılımı elde edebilmeleri hedefiyle tüm teknoloji ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. İşletmeler, özel yazılım geliştirme çözümü sayesinde tam olarak ihtiyaçlarına uygun yazılımlar elde ediyor ve bu sayede resesyon olasılığıyla giderek daha önemli hale gelen yatırım getirisini en yüksek seviyede alabiliyor. Spex olarak işletmelere ERP ve CRM çözümlerinin yanı sıra bulut yazılım, uygulama programlama arayüzü (API) geliştirme, sistem entegrasyonu, kurumsal uygulamalar, durum yönetimi ve denetim yazılımları da dahil olmak üzere pek çok kategoride özel yazılımlar sunabiliyoruz. Bu sayede yüksek verim ve güvenlik mümkün oluyor. 55 ülkeye uzanan 8 yıllık deneyimimiz ve müşteriyi önceleyen kaliteli hizmet anlayışımızla, müşterilerimizin kârlı işler yürütmeye odaklanabilmeleri için çalışıyoruz.”