Başarı çoğumuz için bir gizem, bir sır. Başarılı insanlara bakıp bunu nasıl yaptıklarını merak ediyoruz. Fizikçiler ise bunun tıpkı evrenin işleyişini belirleyen diğer kurallarda olduğu gibi basit bir formül ile ifade edilebileceğini düşünüyor. Formülü de bulmuşlar bile: S=Qr
Kütleler arası çekim gücü, maddenin enerji olarak karşılığı, evrende ulaşılabilecek en yüksek hız, suyun kaynama derecesi. Fizikçilerin etrafımızda olan biten hemen her şeyle ilgili bir formülü, bir açıklaması var. Peki başarı gibi soyut bir kavramı da formüllerle ifade edebilir misiniz? Bunu duyan Albert-László Barabási ‘şu bardağımı iki dakika tutar mısın’ demiş ve formülü yazmış: S=Qr
Dünyanın en zengin iş insanlarından en başarılı politikacılara kadar herkesin başarısını bu basit formülle açıklamak mümkün. Peki bu formül ne anlatıyor?
S, başarının İngilizce karşılığı olan Success’ten geliyor. Eşitlikteki r, hayata geçirilecek fikrin potansiyel değerine işaret ediyor. Q da kişinin söz konusu fikri hayata geçirebilme konusunda ortaya koyabildiği becerinin karşılığı.
Formülden de anlaşılacağı üzere başarının sırrı, değerli fikirlerin güçlü bir şekilde hayata geçirilmesinden ibaret. Fikir iyiyse ama hayata geçirme konusundaki beceriler yeterli değilse ortalama bir sonuçla baş başa kalıyorsunuz. Aynı şekilde gerçekleştirme beceriniz güçlüyse ama fikir zayıfsa iş yine vasata düşüyor.
Burada her iki değerin birbirinin çarpanı olduğunu da göz ardı etmemek lazım. Örneğin gerçekleştirme beceriniz yüksekse, başarı şansınız elinizdeki iyi fikirlerin sayısı oranında katlanıyor. Formül bir yandan da kişisel becerilerin ve niteliklerin başarıda önemli bir pay sahibi olduğunu hatırlatıyor. Başarı sizden bir nevi yıldız ışıltısına sahip olmanızı bekliyor.
Şu söyleyeceğim bazılarınızda hayal kırıklığı yaratabilir, ama Barabási’nin araştırması bireylerin kariyer yolcuğunun başından emekliğe kadar Q faktörünün değişmediğini gösteriyor. Yani ışık sizde yoksa sonradan kazanılmıyor, olmayınca olmuyor.
Bu noktada vasatla yetinmemek için belki de yeteneklerimiz, becerilerimiz ve tutkularımız konusunda hepimizin kendimize karşı daha dürüst olmamız lazım. Yeteneklerimizi, becerilerimizi, güçlü ve zayıf yönlerimizi, ulaşmak istediğimiz hedefleri, hayatta ulaşmak istediğimiz noktayı bir kez daha düşünmekte fayda var.
Belki bizim için başarı, bugüne dek hiç uğramadığımız karanlık bir kuytuda keşfedilmeyi bekliyordur.