Çok farklı sektörlerde, birbirinden farklı ihtiyaçları olan müşterilerimiz var. Sadece bu yıl Eylül ayının başına kadar, müşterilerimizin ihtiyaçlarını temel alarak mevcut hizmet ve çözümlerimize 634 yeni özellik ekledik.”
Amazon Web Services Müşteri Yöneticisi İlknur Okyay ile sohbetimizde üzerinde en çok durduğu şeylerden biri bu cümleydi.
Devam etti: “Sunduğumuz 70’ten fazla servis, sayısız sektör tarafından tıpkı bir yapboz gibi ihtiyaca uyum sağlayacak çözümler kurgulamak üzere sürekli yeniden yorumlanıyor. Bu da değişen piyasa koşulları veya dijitalleşme sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar nedeniyle çözümlerin yepyeni şekillerde yorumlanmasına neden oluyor. Bu yüzden ürünümüzü ürünlerimizin ideal hale gelmesinde müşterilerimizin çok büyük payı var.”
Amazon Web Services, bulut tabanlı hizmetler eşliğinde şirketlerin dijital çağa uyum sağlaması için çözümler sunan bir şirket. Çıkışı 2006 yılına uzanıyor. Dünyanın en büyük çevrimiçi perakende platformları arsında yer alan Amazon, her yıl milyarlarca kalem ürünü müşteriye ulaştırırken bir gün demiş, “Madem ben bu kadar büyük bir operasyonun altından kalkabilen bir altyapıya sahibim, neden o zaman bu altyapının kendisini de benzer ihtiyaçları olan şirketler için bir ürüne dönüştürmeyeyim?”
Sattığı onca ürünün üzerine bilgi birikimini, operasyonel tecrübesini ve altyapısını da eklemiş ve Amazon Web Services doğmuş.
İçinde pek çok servis var ve hepsi de günümüz iş dünyasının en büyük ihtiyacı olan kesintisiz hizmet verebilme ve esnek kapasite kullanımı üzerine kurulu. Kurulduklarından itibaren sundukları hizmet çeşitliliğini her yıl yüzde 40 oranında artırmışlar. Sonuçta ihtiyaca göre işlem gücü anında ölçeklenebilen sanal sunucular, veri depolama altyapıları, ağ servisleri, veri tabanları, nesnelerin interneti ve mobil servisleri de içine alan dev bir yapı çıkmış ortaya. Sadece kod yazarak ve yönetim panelleri üzerinden kontrolünü gerçekleştirerek kendi imparatorluğunuzu yaratabileceğiniz bir platform.
Üstelik bu yapıda hangi servislerden hangi süre aralığında ve hangi ölçeklerde yararlanacağınız da tamamen size bağlı. Bulut bilişimin temelini oluşturan prensiplere uygun olarak neyi ne kadar kullanacağınız tamamen sizin tercihlerinize ve ihtiyaçlarınıza göre belirleniyor. “Bu işin ekonomik yapısı o kadar detaylı ki anlatmaya kalksam 1 saatten fazla sürer” diyor Okyay. “Sistemi kullanmaya başladığınızda tasarruf yapabileceğiniz çok fazla sayıda seçenekle karşılaşıyorsunuz. Akşamları veya hafta sonları sanal sunucuyu kullanmadığınız zamanlarda harcadığı elektrikten düşen rakam bile müşterimize tasarruf olarak yansıtılıyor.”
Türkiye’deki referansları da hızla artıyormuş. Coca-Cola’nın SAP operasyonları Amazon Web Services üzerinde örneğin. Turizm sektöründe Metglobal, oyun sektöründen Peak Games müşterileri arasında. Türkiye’ye İrlanda ve Frankfurt veri merkezleri hizmet veriyor. Ama siz derseniz ki Amerika Birleşik Devletleri’nde iş yapacağım ve oranın veri merkezinden hizmet almak istiyorum, o da mümkün.
Son olarak sorduk, müşterileriniz verilerini size emanet ederken sahipliği konusunda bir endişe taşımıyor mu? “Bizde verinin tek sahibi müşteridir. Bazen müşterilerimiz sistemlerimizde saklanan veriler üzerinde çözüm için müdahale etmemizi istiyor. Bu koşullarda bile verilere el sürmüyoruz” diyor Okyay. “Zaten müşteriler de artık işin bu boyutunu geçmiş durumda. Bulut hizmetlerinin kullanımı ve faydaları üzerine belli bir bilinç var, herkes artık bir an önce ihtiyaç duyduğu çözüme odaklanıyor.”
Amazon Web Services Türkiye’nin web sayfasına bu adresten ulaşabilirsiniz.