Akıllı telefonlarla sürekli etkileşim halinde olmak, birçok kişide “beyin çürümesi” olarak adlandırılan bir duruma yol açıyor. Bu olgu derin düşünememe, dikkat eksikliği ve bilgi tüketiminde yüzeysellik olarak öne çıkıyor. New York Times’ın teknoloji yazarı da aynı dertten muzdarip olduğunu belirterek bu bağımlılıktan kurtulmak için ilginç bir deney gerçekleştirdi: Neredeyse hiçbir şey yapmayan, sadece temel işlevlere sahip bir telefon kullanmak.
Yazar, bir hafta boyunca Light Phone III adlı cihazı test etmiş. Bu sadeleştirilmiş telefon arama yapabiliyor, mesaj atabiliyor, harita üzerinden yön tarif edebiliyor, fotoğraf çekebiliyor ve müzik-podcast oynatabiliyor. Ancak web tarayıcısı, uygulama mağazası, sosyal medya, e-posta veya dijital servisler gibi hiçbir “modern kolaylık” sunmuyor.
Başlangıçta olumlu duygular uyandıran deneyim, zamanla stresli hale dönüşmüş. Bekleme anlarında telefon ekranına bakma dürtüsünden kurtulmak ve çevreye daha dikkatli olmak kullanıcıyı rahatlatsa da; şehir içi ulaşım, yeni yerler keşfetme, dijital anahtar kullanımı gibi pratik ihtiyaçların karşılanamaması ciddi zorluklar yaratmış.
Yazar, “Telefon görüşmeleri iyiydi, harita uygulaması görevini yerine getiriyordu. Ancak metro istasyonuna girememek, bir restoranın iyi olup olmadığını araştıramamak ya da garaj kapısını cebimden kontrol edememek beni daha stresli hale getirdi” diyerek deneyimin genel olarak hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor.
Deneyim, sadece Light Phone’un eksikleriyle değil, aynı zamanda çağdaş yaşamın gelişmiş akıllı telefonlara olan bağımlılığıyla da ilgili. Yazar, bu deneyimi “glamping” kavramına benzetiyor. Yani “Yüksek para ödeyerek yapay şekilde daha kötü bir deneyim yaşamak.”
Sonuç olarak, daha basit bir telefonun beyin yorgunluğunu azaltabileceği düşüncesi cezbedici olsa da, deneyin sonuçlarına göre modern hayatın karmaşıklığı içinde bu tür bir çözüm hem pahalı hem de sürdürülebilir olmaktan uzak görünüyor.
