Açık kaynak kodlu yazılımlar, ülkeler ve şirketler için dijital uçurumun kapanmasında çok önemli fırsatlar sunuyor.
İnternetin ve bulut teknolojilerinin gelişmesi ile işletmelerin veriye ve uygulamalara bağımlılığının hızla artmasıyla çeşitli alanlarda yazılım ihtiyaçları artıyor. Bunun sonucunda donanım yatırımlarının yerini, yazılım lisansları ve hizmetleri alıyor. Lisans ücretlerinin neredeyse yüzde 100’e varan oranda Amerikan Doları bazında olması sebebiyle şirketlerin üzerindeki lisans yükü de hızla artıyor.
Amerika ve Avrupa pazarlarında lisanslı yazılımların yerini alan ve çok geniş çapta kullanılan açık kaynak kodlu yazılımlarda çok hızlı artışlar gözlenirken Türkiye’de aynı hızın yakalanamadığını söyleyen Premier DC Veri Merkezi ve Sadece Hosting Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, “Özellikle kurumsal şirketler segmentinde açık kaynak kodlu yazılımları tercih edilmiyor ve lisanslara her ay çok yüksek paralar ödeniyor. Lisanslı yazılımların ülkemizde güvenli tercih olarak görülmesinin başlıca sebebi, açık kaynak kodlu yazılımlara gereken önemin verilmemesi ve aslında işin kolayına kaçılmasıdır. Halbuki özellikle bankalar, sigorta şirketleri gibi kurumların ve kamunun bu alana kaynak ayırmaları, hem kendi maliyetlerini aşağıya çekmelerine hem de ülkemize bu alanda yetişmiş eleman kazandırılmasına büyük katkı sağlar” dedi.
“Üst seviyede şeffaflık söz konusu”
ABD, Çin, Hindistan, Avustralya ve özellikle batıda yer alan Avrupa Birliği üyesi ülkelerde devletin açık kaynağı teşvik eden bir rol üstlendiğinin, Güney Amerika, Bulgaristan gibi ülkelerin de bu alanda çok önemli kararlar aldıklarını ve önemli atılımlar yaptıklarını belirten Sadi Abalı, “Açık kaynak kodu belki de adından kaynaklanan bir güvensizlik yaratsa da tam aksine oldukça güvenlidir. Güvenli olmayanların da hangi noktalarda güvenli olmadıkları çok açık şekilde bilinir. Çünkü bu yazılımlarda üst seviyede bir şeffaflık söz konusudur. Yazılımın geliştirilmesi bir tek şirketin ayırdığı kaynaklara ve sahip olduğu uzmanlığa bağlı olmayıp, yüzlerce geliştiricinin katkısıyla gerçekleşmekte ve güvenlik açıkları da yine yüzlerce hatta on binlerce kullanıcı tarafından test edilip giderilmektedir” şeklinde konuştu.
Açık kaynak kodlu yazılımlar servis sağlayıcı dünyasında da eşitliğin sağlanmasında önemli bir fırsat sunduğunu anlatan Abalı, sözlerine şöyle devam etti: “Lisans ödemelerinde büyüklüklerini kullanarak kendilerine avantaj sağlayacak yasal ya da yasal olmayan fırsatlar yaratan ve yazılımın sahibi olan üreticiler, denetimlerini kendilerinden uzak tutabilen telekomünikasyon operatörlerine karşı veri merkezlerinin rekabetçi hizmetlerini yasal yoldan sunabilmek için açık kaynak kodlu platformları tercih edebilirler. Aslında hiper ölçekli küresel hizmet sağlayıcılar tam olarak bunu yapıyor. Openstack, KVM, Xen gibi sanallaştırma ve yönetim platformlarını altyapılarında çok yaygın bir şekilde kullanmaya başladılar. Premier DC Veri Merkezi de rekabetçi ve geniş seçenekler sunan bir veri merkezi olma yolunda aynı stratejik kararı vererek lisanslı sanallaştırma platformlarıyla verdiği hizmetlerin yanı sıra açık kaynak kodlu platformlara da aynı derecede önem veriyor.”
“Openstack ve KVM tabanlı platformlar kurumsal pazarda yaygın”
Açık kaynak kodlu platformlarla sundukları hizmetleri bu yıl içerisinde Kubernetes ve Docker konteyner hizmetleriyle bir adım daha ileri götürmeyi amaçladıklarını söyleyen Premier DC Veri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Caner Can, Openstack ve KVM tabanlı platformların dünyada kurumsal pazarda da çok yaygın kabul gördüğünü ve veri güvenliği açısından hiçbir ek zafiyet getirmediğini belirtti.
Caner Can; Openstack KVM, Kubernetes, Docker gibi açık kaynak kodlu yazılımlara ek olarak müşterilerinden gelen MySQL, PostgreSQL gibi veri tabanları için destek taleplerini de karşıladıklarını belirterek, WEB Hosting dünyasında yaygın kullanılan WordPress, Joomla, Drupal gibi yazılımları ve Ubuntu, Centos gibi Linux türevlerini de sağladıkları açık kaynak kodlu yazılımlar arasında saymak gerektiğini ve Premier DC’nin stratejilerinde açık kaynak kodlu yazılımlarla kurumsal ve yüksek çalışabilirliğe sahip altyapı hizmetleri sunma amacının önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
“Devlet stratejisi haline gelmeli”
Türkiye’de bu alanda yetişmiş eleman eksikliğinin giderilebilmesi için açık kaynak kod kullanma, hatta bu açık kaynak kodlarının geliştirilmesinde rol oynamayı sağlayacak yazılım yetkinliklerinin ve kültürünün meslek liselerinde ve üniversitelerde yaygınlaştırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Premier DC Veri Merkezi ve Sadece Hosting Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, “Devletin de bu işe el atarak sanallaştırma, veri tabanı, CRM, yazılım geliştirme ve birçok diğer alandaki yazılımların kullanılması ve açık kaynak kodlu yazılımlarla ilgili yetkinliklere sahip mezunlar yetişmesi için büyük bir çaba göstermesi gerekiyor. Bu da açık kaynak kodlu yazılımların ivedilikle bir devlet stratejisi haline gelmesiyle mümkün. Aksi takdirde gelişmiş ülkeler ile ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler arasındaki dijital uçurum hızla artmaya devam edecek, altyapı maliyetleri işletmelerin dijitalleşmesinin önündeki önemli engellerden biri olarak kalıcı hale gelecek” diye ekledi.