Yeni Nesil Yazar Kasa Dönüşümünü Kaçıran KOBİ’leri Ne Bekliyor?

Yeni nesil yazar kasa dönüşümü için işletmelere tanınan süre doldu. Yasal düzenlemeye uyum sağlamayan işletmelerin ciddi cezalar ve operasyonel sorunlarla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken uzmanlar, dijitalleşmenin aciliyetini ve rekabet avantajlarını vurguluyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 507 sıra numaralı Genel Tebliği ve ilgili düzenlemelerle, yeme-içme ve ödeme sistemleri dünyasında önemli bir dönüşüm süreci başlatıldı. İşletmelerin dijitalleşmesini hızlandırmayı ve kayıt dışı ekonomiyi etkin bir şekilde azaltmayı hedefleyen bu düzenleme kapsamında, EFT-POS cihazları ile ödeme kaydedici cihaz (ÖKC) entegrasyonu zorunlu hale geldi. Tüm mükelleflerin “POS özellikli yeni nesil yazar kasa” olarak adlandırılan bu cihazlara veya Android tabanlı ÖKC yazılımlarına geçiş yapması yasa ile zorunlu hale getirildi.

Yasa zorunlu kıldı, peki işletmeler hazır mı?

VUK 507 tebliği ile getirilen bu yasal zorunluluğun başlangıç tarihi 1 Temmuz 2024 olarak belirlendi, işletmelere uyum için tanınan süre ise 10 Ocak 2025 tarihinde sona erdi. Bu tarihten itibaren, restoranların yasal düzenlemelere uygun, EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanma mecburiyeti başladı.

Bu düzenleme, işletmelerin kullandığı seyyar POS cihazları üzerinden yapılan tahsilatların şeffaf bir şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) bildirilmesini sağlayarak, vergi kayıp ve kaçaklarının önüne geçilmesini hedefliyor. Düzenlemeyle birlikte, fiziksel POS cihazı bulundurma zorunluluğunun kalkması ve Android tabanlı cihazlar üzerinden bile ödeme alınabilmesi gibi kolaylıklar sunulsa da sürenin dolmasına rağmen hala çok sayıda işletme yasal uyum için gerekli adımları atmış değil.

Yeni nesil yazar kasa dönüşümünü kaçıran KOBİ’leri ne bekliyor?

Yasal sürenin sona ermesiyle birlikte, yeni nesil yazar kasa dönüşümünü tamamlamayan ve eski tip cihazları kullanmaya devam eden işletmeler önemli risklerle karşı karşıya. Bu dönüşümün sadece teknik bir gereklilik olmadığını, aynı zamanda işletmelerin geleceği için stratejik bir adım olduğunu vurgulayan NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça, “10 Ocak 2025 tarihi, bu alandaki yasal uyum için net bir dönüm noktasıydı. Gördüğümüz kadarıyla, hala yüzbinlerce cihazın bu dönüşümü tamamlaması gerekiyor. Yasal düzenlemelere uyum sağlamayan işletmeler, ciddi usulsüzlük cezaları ile karşılaşma riski taşıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı bu konuda denetimlerini sıkılaştırmış durumda.” dedi.

Yeni nesil yazar kasa dönüşümünün işletmelerin çağın rekabet şartlarına ayak uydurması için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Akça, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijitalleşme adımlarını atmayan işletmeler, operasyonel verimlilikten, hata oranını düşürmekten, stoklarını doğru yönetmekten ve en önemlisi müşterilerine hızlı ve modern deneyimler sunmaktan uzak kalarak rekabette geriye düşüyorlar. Eski usul yöntemlerle çalışmaya devam etmek, hem yasal risk taşıyor hem de işletmelerin büyümesinin ve kârlılığının önünde ciddi bir engel oluşturuyor.”

Yeni nesil yazar kasa dönüşümünü işletmeler için dijitalleşmeyi bir bütün olarak ele alma fırsatı olarak tanımlayan Akça, “Yeni nesil ÖKC’ler, basit birer ödeme alma cihazı olarak görülmemeli. Doğru kurgulandığında, stok takibinden satış analizine, e-belge entegrasyonundan raporlamaya kadar işletmenin tüm süreçlerini dijitalleştirmek için bir başlangıç noktası olabilir.” dedi.

POS regülasyonuna uyumun ekonomiye etkisi

VUK 507 düzenlemesinin ve yeni nesil yazar kasaların yaygınlaşmasının, makro düzeyde ülke ekonomisi üzerinde de önemli etkileri olacak. Bu regülasyonlar, başta yeme-içme sektörü olmak üzere birçok alanda finansal işlemlerin daha şeffaf hale gelmesini sağlayarak kayıt dışı ekonominin daraltılmasına doğrudan katkıda bulunacak. Kayıt altına alınan işlemlerin artması, vergi tabanının genişlemesine ve dolayısıyla kamu gelirlerinin artmasına olanak tanıyacak.

Düzenlemenin şeffaflık ve refah üzerindeki etkisini vurgulayan Akça, “Bu dönüşüm, devletin vergi toplama etkinliğini artırmasının yanı sıra, sektörde haksız rekabeti azaltarak, kurallara uyan şeffaf işletmelerin önünü açıyor. Dijitalleşen ve yasal uyumu tam olan işletmeler, sadece kendi içlerinde verimlilik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha adil ve kayıtlı bir ekonomik yapıya da katkıda bulunuyorlar. Bu katkı, uzun vadede tüm sektörün ve ülke ekonomisinin yararına olacak bir gelişme.” şeklinde konuştu.

NarPOS ile dijital dönüşüm ve uyum süreci yönetimi

Vergi Usul Kanunu’nun getirdiği zorunlu dönüşüm sürecinde, işletmelerin doğru teknoloji iş ortağını seçmesi büyük önem taşıyor. Yiyecek-içecek ve konaklama sektörleri başta olmak üzere, yeme-içme ve hizmet sektörlerine yönelik uçtan uca dijital otomasyon çözümleri sunan NarPOS, VUK 507 uyumlu yeni nesil ÖKC ve POS çözümleriyle işletmelerin bu süreci sorunsuz atlatmasına yardımcı oluyor.

NarPOS’un yazarkasa POS, el terminali ve işletme yönetimini tek cihazda birleştiren hibrit yapısı sayesinde işletmeler; sipariş almaktan, anında resmi fiş kesmeye, ödeme kabul etmekten, stok takibine kadar tüm operasyonlarını yasal düzenlemelere uygun ve verimli bir şekilde yönetebiliyor. Banka ve finans kuruluşları ile entegre çalışabilen NarPOS çözümleri, işletmelerin yasal uyumu sağlarken aynı zamanda operasyonel verimliliklerini ve rekabet güçlerini artırmalarını mümkün kılıyor.

Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz mi var?