Dijital teknolojilerin hızla gelişmesi, hayata dair birçok kolaylık sağlarken aynı zamanda ciddi güvenlik tehditlerini de beraberinde getiriyor. Son dönemde, deepfake teknolojisi kullanılarak sahte video ve ses kayıtlarının çoğalması da bu tehditlerin en yakın örneği olarak öne çıkıyor. Siber güvenlik alanında öncü çalışmalara imza atan Kobil, bu tehdide karşı çözüm üretebilmek için Almanya’daki Darmstadt Teknik Üniversitesi bünyesindeki The System Security Lab ile güçlerini birleştirerek yapay zeka tabanlı tespit sistemleri geliştirdiğini duyurdu.
Son dönemde özellikle ses deepfake’leri, dolandırıcılık, sahtekarlık ve yanlış bilgilendirme amacıyla kullanılarak büyük riskler yaratıyor. Yapay zekanın hızlı bir şekilde gelişmesi siber risklerinde evrim geçirerek yeni teknolojilerde ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu gelişmelerin bir ürünü olan deepfake teknolojisi, sahte ses ve görüntü içerikleri oluşturma konusunda önemli bir rol oynuyor. Gerçeklikten ayırt edilemeyen içerikler üretme özelliğiyle dikkat çeken bu teknoloji, aynı zamanda ciddi tehditleri de beraberinde getiriyor. 100 milyondan fazla kullanıcının güvenliğini sağlayan Kobil, bu tehdide karşı çözüm üretebilmek için Almanya’daki Darmstadt Teknik Üniversitesi bünyesindeki The System Security Lab ile güçlerini birleştirerek yapay zeka tabanlı tespit sistemleri geliştirdiğini duyurdu.
The System Security Lab ile gerçekleştirdikleri iş birliğinin aşılamayan güvenlik duvarlarını daha da güçlendireceğini ifade eden Kobil Kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, ‘’Her geçen gün gelişen yapay zeka teknolojisi ile dolandırıcılık sektörünün de kendini güncellediğini görüyoruz. Deepfake teknolojisi de bu tehditlerden yalnızca bir tanesi. KOBIL olarak, bu tehdide karşı yenilikçi çözümler sunmak amacıyla Almanya’daki Darmstadt Teknik Üniversitesi bünyesindeki The System Security Lab ile iş birliği gerçekleştirdik. Bu çalışmamızı yapay zeka destekli iletişim sistemlerinde güveni sağlamaya yönelik önemli bir adım olarak görüyoruz” dedi.
VoiceRadar ile deepfake tespiti mümkün
Deepfake teknoloji ile geliştirilen siber tehditlerin etkisi çalışanları kandırarak sahte işlemleri onaylatmaktan, yakınlarını taklit ederek insanları dolandırmaya kadar birçok vakada rastlanıyor. Sentetik seslerin giderek daha gerçekçi hale gelmesi, sosyal mühendislik saldırılarının, finansal dolandırıcılığın ve itibar kaybının önünü açarken, güçlü tespit yöntemlerini her zamankinden daha kritik hale getiriyor.
The System Security Lab ile yakın zamanda VoiceRadar adını verdikleri yenilikçi ses deepfake tespit aracı geliştirdiklerini ifade eden Koyun, “VoiceRadar, deepfake seslerini tespit etmek için yapay zeka tabanlı bir yaklaşım kullanarak ses verilerindeki anormallikleri analiz ederek, gerçek sesle yapay olarak üretilmiş ses arasındaki farkları belirliyor. Bu teknoloji, sesin doğal akışındaki tutarsızlıkları, frekans değişimlerini ve diğer detayları yüksek doğrulukla tespit edebilecek şekilde tasarlandı. Bu çalışmamızın meyvelerini de toplamaya başladık. VoiceRadar, kısa süre önce dünyanın en prestijli dört güvenlik konferansından biri olan Network and Distributed System Security Symposium (NDSS) 2025’te “Best Distinguished Paper” ödülüne layık görüldü. Bu ödül, laboratuvarın ses deepfake’lerini tespit etme konusundaki başarısını küresel ölçekte kanıtlıyor’’ dedi.
Dijital güvenliğe yeni bir boyut kazandıracağız
İnsanların hayatını kolaylaştırmak, iş süreçlerini iyileştirmek amacıyla geliştirilen yapay zeka teknolojisinin etik dışı kullanılmasının çok ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken İsmet Koyun, “Artık gördüğümüze ve duyduğumuza bile inanmak için iki kere düşünülmesi gereken bir çağda yaşıyoruz. Deepfake, kötü niyetli kişilerin elinde oldukça tehlikeli bir araç haline gelebilir. Bireysel intikamlar, siyasal çıkarlar, finansal dolandırıcılık gibi farklı düzlemlerdeki kişi ve kurumlara büyük zararlar verebilir” değerlendirmesini yaptı.
Yapay zeka destekli tehditlerin hızla arttığı günümüzde, geleneksel güvenlik yöntemlerinin artık yeterli olmadığını ifade eden Koyun, sözlerine şöyle bitirdi:
‘’Deepfake gibi gelişmiş, ileri düzey saldırılar, klasik doğrulama süreçlerini aşabilen sahte kimlikler oluşturabiliyor. Bu nedenle, güvenliğin yeniden tanımlandığı bir çağda, gelişmiş yapay zeka tabanlı tespit ve koruma sistemleri geliştirmek ve kullanmak azami önem taşıyor. KOBIL’in Secure Identity System ve SuperApp çözümlerine entegre edilecek olan deepfake tespit teknolojisi ile dijital kimlik doğrulama süreçlerini güçlendirmek mümkün. Bu teknoloji sayesinde bireyler ve kurumlar, siber saldırılara karşı daha dirençli hale gelirken aynı zamanda güvenli ve kesintisiz bir dijital deneyim de yaşama imkanı elde edecek. KOBIL olarak, sunduğumuz yenilikçi güvenlik çözümleriyle, kullanıcılarımıza ve iş ortaklarımıza bu alanda güvenli bir gelecek vaat ediyoruz. Teknolojimiz ve bilgi birikimimizden aldığımız güçle dijital dünyanın geleceğini güvence altına almak için inovatif çözümler sunmaya devam edeceğiz.’’