Dijital dönüşümün bir zorunluluk haline geldiği günümüzde, bu dönüşümün baş rol oyuncusu olan yazılımların geliştirme sürelerinin uzunluğu, işletmelerin varlıklarının sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.
Dünyada hızla artan rekabet ortamı ve giderek yükselen maliyetler, her büyüklükteki işletmenin dijital dönüşüm yolculuğunu hızlandırdı. Dijital dönüşümün, işletmelerin sürdürülebilirliğinin anahtarı olduğunu vurgulayan Xpoda CEO’su Şenol Balo, “Özellikle e-ticaret, üretim, servis gibi iş süreçlerine sahip sektörlerde dijitalleşme artık seçim değil, hayati bir zorunluluk haline geldi. Bu sürecin gecikmesi maalesef işletmelerin yaşamlarının son bulmasına neden oluyor. Çok büyük kurumlar göreceli olarak bu projeleri daha önce başlattıkları için daha bilinçli ve seçici durumda ya da maaliyeti yüksek de olsa bir yolculuğun içerisinde. Ancak vakit nakittir perspektifi ile bir şirketin dijitalleşme süreçlerini dijitalle yönetmesi, hayati noktada!” diye belirtti.
“Dijital dönüşümün tek çözümü, No-Code & Low-Code platformlar”
Dijital dönüşümün bir zorunluluk haline gelmesi de yazılım sektörünün mesaisini artırıyor. Yazılım üretiminde kaynakların oldukça kısıtlı, buna karşın talebin bir o kadar yüksek olduğunu söyleyen Şenol Balo, konuya şu sözlerle açıklık getirdi: “Araştırmalar nitelikli yazılımcı ihtiyacının ancak %20’sini karşılayabildiğimizi gösteriyor. Bu da yazılım geliştirme maliyetini artırıyor. Hem yazılım geliştiricilerin azlığı hem de geliştirme sürelerinin uzunluğu, kurumların dijital dönüşüm süreçlerini ertelemelerine sebep oluyor. Kaynakları güçlü olan işletmeler ise ihtiyaç duydukları yazılımlara daha geç ulaşıyor. Bir yazılımcı, 4 yıllık üniversite eğitimi ve 3 yıllık iş tecrübesi ile yetişebiliyor. No-Code & Low-Code bilen bir yazılımcının 1 ay gibi kısa bir sürede 20 kat daha hızlı uygulama geliştirebildiğini düşünürsek, dijital dönüşümün tek çözümünün No-Code & Low-Code platformlar olduğunu söyleyebiliriz.”
KOBİ’ler, büyük ölçekli kurumlar ve start-up’lara yönelik farklı avantajlar sunuyor
KOBİ’ler, büyük ölçekli kurumlar ve start-up’lara yönelik farklı avantajlar sunduklarına dikkat çeken Şenol Balo, “KOBİ’ler özel yazılım ihtiyaçlarını bir Xpoda iş ortağından talep ediyor. İhtiyaçlarıyla %100 örtüşen özel yazılımlar, hızlı ve maliyet etkin bir şekilde Xpoda iş ortakları tarafından geliştiriliyor. Büyük ölçekli kurumlar ise kodlama yapmak yerine IT ekiplerine veya yeni çalışanlarına yönelik Xpoda eğitimleri talep ediyor, yıllar sürecek dönüşüm projelerini aylar içerisinde tamamlayarak kullanıma alıyor. Bu süreçte zamana zaman iş ortakları ile ortak proje geliştirmeleri de mümkün oluyor. Kendi girişimini kurmak isteyen start-up’lar da Xpoda’nın hızlı geliştirme platformu sayesinde fikirlerini hızla yazılıma çevirip piyasaya sunabiliyor, aynı zamanda Xpoda iş ortağı olarak firmaların özel yazılım ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor” ifadelerinde bulundu.
Dünyanın yazılım ihtiyacını karşılıyor
Xpoda’nın sektördeki öncü rolüyle dünyanın yazılım ihtiyacını karşıladığını kaydeden Şenol Balo, “Yaklaşık 200 şirkete özel geliştirilmiş, binlerce modül, on binlerce ekran ile birçok sektöre çözüm sunuyoruz. İngiltere, Rusya, Azerbaycan, Yunanistan, Dubai, Fas, Hollanda, Amerika gibi ülkelerde müşterilerimiz bulunuyor. Dünya ölçeğinde edindiğimiz deneyimle Türk yazılım sektörünün küresel yolculuğunu hızlandırıyoruz” diye sözlerine ekledi.