Çeyrek asır boyunca bilgi teknolojileri sektörünün çeşitli kademelerinde yöneticilik yapan ve “Professional Certified Coach-PCC” akreditasyonu sahibi Nuray Akmeriç; “Kariyerimde İkinci Bahar” isimli kitabında, kariyer yolculuğunu ve hayatını değiştiren kararları nasıl verdiğini, yalın ve içten bir dille paylaşıyor.
Bilgi teknolojileri sektörünün ender kadın ülke müdürlerinden birisi olarak, sektörünün “En Başarılı Kadın Yöneticisi” seçilen ve Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun (ICF), “Professional Certified Coach-PCC” akreditasyonuna sahip; ülkemizin önemli kariyer ve ilişki sistemi koçlarından Nuray Akmeriç’ten önemli bir kitap: “Kariyerimde İkinci Bahar”…
Çeyrek asırlık iş hayatı ve yöneticilik tecrübesini, kariyer ve ilişki sistemleri koçluğuna aktaran ve 2010 yılında kurduğu Akmeriç Koçluk Danışmanlık Eğitim Hizmetleri’nin yanı sıra; ülkemizin önemli STK’larının sosyal sorumluluk projelerindeki gönüllü hizmetleriyle tanınan Akmeriç; kitabında bilgi birikimini okuyucularla paylaşıyor.
“Ne yapmak istiyorum?” sorusunun yanıtı
“Kariyerimde İkinci Bahar” kitabında, yöneticilik yaptığı dönemin ekonomik durumu hakkında bilgiler de veren Akmeriç, kariyer yolculuğunu, özellikle çok uluslu şirketlerde çalışmanın zor ve keyifli yanlarını içeriden, özel bir bakış açısıyla paylaşıyor. Tüm bunları yaparken kullandığı dil, sadece profesyonel yöneticilerin değil; her kesimden okuyucunun ilgisini çekecek bir yalınlığı ve içtenliği taşıyor.
İş hayatında yükselmenin bazı bedelleri olduğunu belirten Nuray Akmeriç, bu bedellerin ve iyi ve kötü tecrübelerin insanları, “Ne yapmak istiyorum?” sorusunun yanıtına ulaştırdığını vurguluyor. İstenilen herhangi bir zamanda, herkesin kendisine yeni bir yol çizebileceğini özellikle belirten Akmeriç’in en önemli önerisi ise insanların, kendi güvenli bölgelerinden çıkarak, risk almaları…
Sonbaharın gücü
Pek çok kişinin aksine, ilkbahar ya da yazın değil, özellikle sonbaharın “başlangıç” gücüne daha fazla sahip olduğuna inanan Akmeriç; doğanın da kendi üstündeki yükü atarak dinlenmeye geçtiğini ve kendisini, ilkbahar ve yazın o hareketli günlerine hazırladığına dikkat çekiyor.
İnsanların da hayatlarında böyle dönemlere ihtiyaç duyduklarını belirterek; kendi iç yolculuğu ve kariyer yolculuğunun bir başka adımına geçmeden önce yaşadıklarını okuyucularıyla “Sevgiyle” paylaşıyor.
“Sanki ağaçlar da yılda birkaç ay gelişmek, güçlenmek, serpilip büyümek için içlerine dönüyor, yapraklarını dökerek, bir anlamda geçmişi geride bırakıyorlar. Tıpkı sırtlarındaki yükleri geçmişte bırakarak, yeniliklere yer açmak isteyen bizler gibi.”