2004 yılında kurulan ve 2009 yılında MetroCity Alışveriş Merkezi’ndeki yerine taşınan Radore, 20 sunucuyla başlayan çalışmalarını 2016 rakamlarıyla 4 bin sunucuyla sürdürüyor. Şirketin gelecek planlarını konuştuk, neden herkes alışveriş merkezine giyim sinema fast food yatırımı yaparken veri merkezi kurduklarını sorduk.
2004 yılında Zeki Kubilay Akyol tarafından kurulan Radore, ilk veri merkezi yatırımını 2005 yılında gerçekleştirdi. 2009 yılında MetroCity Alışveriş Merkezi içindeki yerine geçen Radore, halen aynı yerde faaliyetlerini sürdürüyor. Şirketin vizyonunu, alışveriş merkezinde veri merkezi kurmanın artılarını eksilerini Radore Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol ile konuştuk.
Metro Hattının Ucunda, Alışveriş Merkezinin İçinde Bir Veri Merkezi
Alışveriş merkezi içinde ve metro hattında veri merkezi inşa etmenin getirisini önemine değinen Akyol, “Gördük ki ülkemizde alışveriş merkezleri potansiyel birer veri merkezi. Özellikle metro hattında yer alan AVM’ler fiber hattına yakın olması nedeniyle bizler için biçilmiş kaftan” dedi.
Bu işi fiberle bu işi yapmak zorunda olduklarını, veri merkezleri için fiberden daha uygun veri aktarımı çözümünün olmadığını söyleyen Akyol, “Buraya taşınırken en önemli kriterimiz internetti. Türk Telekom ana merkezi Gayrettepe’deydi ve biz de buraya yakın olmak istemiştik. O dönemde de bir arsa alıp tek başına veri merkezi kurmak mantıklı değildi. Bence metro bağlantısı ve yaşam kompleksi olan her yerde veri merkezi kurmak mantıklı. Bu size hem güvenlik hem kesintisizlik sağlıyor” dedi.
Deloitte Teknoloji Fast50 2012-2013-2014-2015 sonuçlarına göre arka arkaya dört yıl ‘Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Veri Merkezi’ unvanını aldıklarını belirten Akyol, “13 yıllık yolculuğumuzda bugün 70 civarı çalışana ulaştık. Ekiplerimiz 7 gün 24 saat çalışıyor. Biz müşterilerimize hizmet sürekliliği garantisi veriyoruz ve yüzde 99,99 hizmet sürekliliği garantisi sunuyoruz. Yılda birkaç dakikalık kesinti yaşanabiliyor. Bu rakam son dört yıldır neredeyse yüzde 100 diyebilirim. Yedekli altyapımız sayesinde soruna anında müdahale edip müşteri memnuniyetini artırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Akyol: “Bulunduğumuz Konum Hizmet Vermemizi Kolaylaştırıyor”
İşletmelerin dijital hizmetlerinin kalitesini yükseltirken, esnek modellemeleriyle değişen ihtiyaçlara hızlı bir şekilde cevap verebilme fırsatı sunduklarına vurgu yapan Akyol, şunları söyledi:
“Radore, sunucu barındırma, donanım ve sunucu kiralama, cloud servisleri, web hosting, alan adı, SSL, CDN, yönetim servisleri gibi veri merkezi hizmetleriyle işletmelere operasyonel maliyetlerini düşürme ve verimliliklerini artırma imkânı sağlıyor. Radore’nin profesyonel proje yöneticileri ve sistem mühendisleri tarafından, ihtiyaç ve taleplere uygun olarak hazırlanan farklı çözümler sayesinde işletmeler, teknolojik altyapı için harcanacak para, zaman ve iş gücünü minimuma indirirken, güvenlik sorularını da ortadan kaldırıyor. BT sistemlerini veri merkezinde barındırmak isteyen işletmeler için Radore Veri Merkezi, fiziki koşulları, enerji, iklimlendirme, ağ altyapısı ve fiziksel güvenlik kriterleri sürekli kontrol altında tutulan profesyonel bir ortam sağlıyoruz.”
İstanbul’daki 10 Saatlik Elektrik Kesintisi Sunuculara Diz Çöktüremedi
Radore bünyesindeki müşteri operasyonları bölümünün olası problemleri çözebilmek adına 7×24 çalıştıklarını kaydeden Akyol, bu konudaki çalışmalarını şu sözlerle aktardı:
“Bulunduğumuz alanın kapasitesi 10 bin sunucu. 3-4 yıl önce 200 bin web sitesi bizden hizmet alıyordu. Biz artık web hosting çok yapmıyoruz ama ajanslar ve büyük hosting şirketi bizden hizmet alıyor. Şu an yaklaşık 500 bin web sitesini barındırıyoruz. Bu rakam muhtemelen Türkiye’deki toplam sitelerin üçe biridir. Sunucuların bakımını yapan ve sistemleri ayakta tutan ekiplerimiz de var. Yedekli bir altyapımız var. Tier 3 yedeklememiz tamam. Çok kritik olmayan müşteriler için Tier 2 alanımız da var. Tier 2-3 arasında 1,5-2 kat arası kurulum, 1-1,2 kat işletme maliyeti bulunuyor. Sektörde yerli şirket olmanın getirdiği çeşitli avantajlar var. Hızla yaşanan dijital dönüşüm bizim için çok olumlu sonuçlar yaratıyor. Otonom robotlar ve IoT gibi başlıklar yoğun şekilde veri merkezi hizmetine ihtiyaç duyuyor. Servis sağlayanlarla doğrudan bağlantılarımız var, bunlar bize hız avantajı sağlıyor. Bu da uygulamalara hızlı ve kesintisiz ulaşmak anlamına geliyor. Tüm bunlar ışığında 2017 yılında yüzde 30-40 büyümeyi planlıyoruz.”
Veri merkezlerinde maliyetlerin büyük bölümünün iklimlendirme çalışmalarına ayrıldığını belirten Akyol, “Veri merkezlerinde radyatörün içinden geçen su ısındığında dışarıda su 13 dereceden azsa suyu soğutmak mümkün. Hava sıcaklığı 10 derecenin altındaysa veri merkezinin harcadığı gücün yarısına soğutma işini halledebiliyoruz. Soğutmanın veri merkezlerinin enerji giderlerindeki payı genelde bire birdir, optimize olmayanlarda bire ikiye kadar çıkar. Bu yüzden soğuk ülke ya da şehirlerde veri merkezi yatırımı yapmak daha mantıklı” dedi.
Türkiye’nin nispeten daha soğuk illerinde veri merkezi yatırımı yapmanın önünde altyapı ve nitelikli iş gücü sıkıntısı olduğunu söyleyen Akyol, Eskişehir’in veri merkezi kurulumu için iyi bir alternatif olabileceğini sözlerine ekledi.
Veri Merkezinde Yeni Akımın Adı: Yazılım Tabanlı Veri Merkezi
Yazılım tabanlı veri merkezi konusunun aslında bulutla ilgili bir kavram olduğunu belirten Akyol, bu konudaki düşüncelerini şöyle aktardı:
“Son dönemde her şeyi sanallaştırmaktan bahsediyoruz. Klasik depolama alanı almak yerine artık yazılımla bunu almak mümkün. A markasının yazılımı güzel, B markasından depolama almışsınız. Bulut tabanlı veri merkezi bu ikisini birleştiriyor. Yazılımları standart donanıma kurarak yazılım tabanlı veri merkezine dönüştürüyoruz. A’dan anahtar almak yerine boş kutu alıp A’nın yazılım anahtarını yüklüyorsunuz ve beğenemediğinizde değiştiriyorsunuz. Aynı zamanda sadece yazılımı değiştirerek altyapıyı değiştirebilmek de mümkün. Biz biraz daha web sitelerini barındıran sistemlerin barındırılmasına odaklanıyoruz. Sistemler geliştikçe KOBİ’lerin sistemlerini de üzerimize almaya ve buluta taşımaya başladık. Maliyet avantajı, güvenlik, yedekleme gibi alanlarda rahatlık sağlıyoruz. Büyük şirketler de altyapılarını burada tutuyorlar. İnternetin IP ve uygulama tarafına odaklandık ve o alanda büyümeye devam edeceğiz.”