Palo Alto Networks, çoklu bulut ve hibrit bulut ortamlarındaki tehditleri önlemek için geliştirdiği Zero Trust Ağ Güvenliği’ne yeni özellikler eklediğini duyurdu.
Salgında yaygınlaşan uzaktan bağlanma ve mobil çalışma modeli, dünya genelinde siber saldırganlar için yeni fırsat kapıları araladı. Bu süreçte, şirketler ise kurum içi güvenlik altyapılarını güçlendirmeye yönelik bilgi güvenliği teknolojilerine daha fazla odaklanmaya başladı. Grand View Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre küresel siber güvenlik pazarının büyüklüğü 2020’de 167 milyar dolara ulaştı. Pazarın 2021’den 2028’e kadar yıllık yüzde 10,9’luk büyümeyle hacmini genişletmesi bekleniyor. Siber güvenlik şirketleri de artan güvenlik ihtiyaçları için yaptıkları yeni ataklarla gündeme gelmeye devam ediyor. Son olarak dünyada lider güvenlik duvarı firması Palo Alto Networks, çoklu bulut ve hibrit bulut ortamlarındaki tehditleri önlemek için geliştirdiği Zero Trust Ağ Güvenliği ürününe yeni özellikler eklediğini duyurdu.
Her lokasyon ve cihazdan güvenli erişim mümkün olacak
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Exclusive Networks Genel Müdürü İbrahim Arslan, ”10 yıldır Palo Alto Networks’ün Türkiye dağıtıcılığını yapmaktayız. Buna ek olarak, yetkin ve konusunda uzman teknik ekibimizle eğitim merkezi olarak da, iş ortaklarımıza ve Palo Alto Networks kullanıcılarına hizmet sunuyoruz. Palo Alto Networks’ün yeni geliştirilen Zero Trust Ağ Güvenliği çözümü, şirketlerin kullanıcılarına daha güvenli bir deneyimi, kolay kullanım özelliği ve maliyet avantajı ile sunacak. Yeni PA-400 serisi ürün ailesi maliyet avantajı ve performansı bir arada sunarken, kullanıcılarına daha önce tespit edilmeyenler de dahil olmak üzere, tüm SaaS uygulamalarına güvenli bir şekilde erişim de sağlıyor. Cloud Identity Engine ile kimlik havuzlarının nerede olduğuna bakılmaksızın kurumsal ağlarda, bulutta ve uygulamalarda kullanıcılar kolayca doğrulanıp yetkilendirilirken Advanced URL Filtering lisansı ile de başka hiçbir çözümün tespit edemediği DNS saldırılarına karşı koruma sağlar. Tüm güvenlik duvarları ile entegre olacak şekilde tasarlanan bu yeni özellikler donanım, yazılım veya bulut üzerinden, kullanıcıların lokasyonlarına bakılmaksızın güvenli erişime olanak tanıyacak” dedi.
Gartner Magic Quadrant’ta 9 kez lider oldu
Söz konusu yeniliklerin mevcut güvenlik duvarı ürün ailesine ek olarak, geliştirilen makine öğrenimi destekli yeni nesil güvenlik duvarı modellerinde de bulunacağını söyleyen Arslan, “Günümüzde, çalışanların performansı ve şirketlerin iş sürekliliği, kullanıcıların diledikleri uygulama veya veriye, cihaz ve lokasyondan bağımsız olarak güvenli şekilde erişebilmesine bağlı. Bizler de dağınık lokasyonlu şubelere, küçük ve orta ölçekli işletmelere gelişmiş makine öğrenimi destekli yeni nesil güvenlik duvarı çözümünü sunuyoruz. Gartner Magic Quadrant’ın Ağ Güvenlik Duvarı kategorisinde 9 kez lider olan çözümümüz, bilinmeyen tehditlerin önlenmesini, IoT dahil, kullanımdaki her cihazın görülmesini, korunmasını ve otomatik politika önerileriyle hataların azaltılmasını sağlıyor. Zero Trust Ağ Güvenliği çözümüne eklediğimiz yeniliklerle, artık ölçeği ve geçiş süreci ne olursa olsun tüm şirketin siber güvenlik ihtiyaçlarına yanıt verebiliyoruz” diye konuştu.