Planlarda değişiklik: 5G’ye yolculuğunuzu yeniden planlayın.
Yazan: Özgür Erzincan, Nokia Türkiye Ülke Müdürü
Havaalanında uzun süredir planladığınız bir yolculuğa çıkmak üzere beklerken uçuşunuzun iptal edilmesinin nasıl bir his olduğunuzu bilirsiniz. Hedefinize ulaşmanın yeni bir yolunu bulmak için koşuşturursunuz. 5G’ye geçiş yönünde planlarını uygulamanın ortasında olan pek çok telekom operatörü de COVID-19 darbesi ile benzer bir deneyimi yaşadı – trafik hacimlerinin hızla artması ve daha önce benzeri görülmemiş abone davranışları karşısında, artık öngörülebilir gelecekte yeni normal olarak ortaya çıkacak duruma nasıl uyum sağlayacaklarını ve 5G yolculuklarını nasıl yeniden rayına sokacaklarını bulmaya çalışıyorlar.
COVID-19 nasıl her şeyi alt üst etti
Telekom operatörlerinin 5G planları ve stratejilerinin çoğunluğu iyi oluşturulmuş, öngörülebilir ağ trafik tahminlerine dayanıyordu. Ancak pandemi sürecinde, normal pik yükler ve trafiğin kaynaklandığı noktalar tamamen değişti. Bu şirketler, 5G altyapılarını yoğun kentsel bölgelerde ve bu alanlara gidip-gelen önemli transit yollar boyunca kapasite sunmaya odaklanmak için tasarlamışlardı. Yani kurumların eskiden çalıştıkları yöntemlere dayanarak 5G’nin sunduğu kurumsal fırsatlardan nasıl en iyi şekilde yararlanabileceğini düşünmeye önemli bir çaba harcanmıştı.
Şu anda, konut/banliyö alanlarında talep büyük bir hızla fırlarken, eskiden devasa trafik hacimlerinin ortaya çıktığı iş merkezlerinde, tren istasyonlarında ve diğer benzeri yerlerde ise kapasite yeterince kullanılmıyor. Üstelik “kurumsal ağ” artık tek bir ofis veya kampüse hapsolmuş durumda da değil; uzaktan çalışanlar arasında sınırsız bir dağıtıma dönüşüyor.
Telekom operatörleri, bu yeni trafik alışkanlıklarına yanıt vermek ve piyasanın beklentilerinden faydalanmak için operasyonlarında ve planlarında düzenlemeler yapmaya devam ediyor. İyi haber ise, sıfırdan başlamalarının ve kapsamlı ek fiziksel ağ yatırımları yapmalarının gerekmemesi.
Salgın öncesi yapılan ağ yatırımlarından maksimum fayda elde etmenin beş yolu
Telekom operatörleri, bu stratejileri benimseyerek mevcut ağ yatırımlarından en üst düzeyde yararlanabilir ve 5G yolculuklarını tekrar rayına sokmaya başlayabilirler.
• Sabit ağ kapasitesini maksimize edin. Telekom operatörleri daha fazla kullanıcıya, daha fazla bağlantı kapasitesi sunmak için, halihazırda sahip oldukları DSL ve bakır hat performanslarını, G.fast gibi protokoller veya vektoring teknolojilerini kullanarak artırabilirler. Mobil ve sabit hat bağlantılarını birleştiren hibrit erişim teknolojileri de mevcut ağlarının kapasitesini artırmaya yardımcı olabilir; bu, özellikle DSL veya fibere erişimi bulunan ancak sınırlı spektruma sahip mobil operatörler için etkili bir seçenektir.
• Kapsama odaklanın. Kapasite önemli olmakla birlikte, telekom operatörlerinin ayrıca bulundukları yerdeki müşterilere ulaşmak için doğru mobil ağ kapsamına sahip olduklarından emin olmaları gerekmektedir— ve COVID-19 gerçekliğinde, müşteriler muhtemelen evlerinde olacaklardır. Small Cell teknolojilerinin kullanılması, kapsam açıklarının doldurulmasına ve kapasitenin artırılmasına yardımcı olabilirken, kapsamı iyileştirmek amacıyla hücre erişimini daha da artırmak için massive MIMO kullanılabilir. Lisanslı destekli erişim (LAA) ile birlikte lisanslandırılmamış spektrumdan yararlanılması kapasitenin güçlendirilmesine yardımcı olabilir ve çok az yer kaplayan mikrodalga bağlantılarıyla birlikte yeni saha kurulumları kolayca banliyö ve kırsal kesimlere doğru genişletilebilir.
• Sunduğunuz hizmet çeşitlerini yeni normale göre uyarlayın. Telekom operatörlerinin, COVID-19 döneminde bağlantı hizmetlerini nasıl ücretlendirecekleri ve paraya dönüştürecekleri hakkında farklı bir şekilde düşünmeleri gerekmektedir. Kullanım miktarına dayandırılmış, gerçek zamanlı ücretlendirme ve faturalandırma platformuna sahiplerse, hızla ve kolayca müşterilerin güncel ihtiyaçlarını mevcut esneklik içermeyen veri planlarının sağlamadığı bir şekilde geçici kampanya ve promosyonlar ile karşılayabilirler. Bu kampanyalar sağlık veya video streaming hizmetlerine ücretsiz erişimi, mobil aboneler için artırılmış veri kullanım kotalarını veya hastaneler ve sağlık çalışanları gibi kritik hizmet sağlayıcıları için ücretsiz sesli görüşmeleri içerebilir.
• Kurumsal müşterilerinizin ihtiyaçları için bulutu düşünün. Pek çok işletme yeni uzaktan/hibrit çalışma ortamlarını benimsemeye başladı. Telekom operatörleri, önceden oluşturdukları bulut ortaklıklarından ve ekosistemlerinden daha fazla yararlanarak ve ürün ve hizmetlerinin daha da çoğunu sanallaştırarak, kurumsal müşterilerine nerede bulundukları fark etmeksizin ihtiyaç duydukları hizmetleri ve uygulamaları sunabilir.
• Ağ güvenliğine zeka ekleyin. Kurumsal işletmeler, ağ trafiğinin giriş ve çıkış yönlerinde yaşanan değişmeyle ve verilerine artık uzaktan erişilmesi ve kullanılmasıyla birlikte hassas kurumsal verileri için daha yüksek düzeyde güvenliğe ihtiyaç duyuyor. Tabii ki telekom operatörleri evden çalışanlar için kurumların merkezlerine sunduklarıyla aynı şekilde güvenlik duvarları veya başka ağ koruma altyapıları kuramazlar. Ancak otomatik, ağa dayalı izleme ve korumayı, yazılıma dayalı yapay zekayı ve makine öğrenimini kullanarak saldırıları etkin bir şekilde uçtan uca tespit ederek, müdahalede bulunabilirler. Bu yaklaşım, korumayı gerektikçe yukarı veya aşağı yönde ölçeklendirmeyi de kolaylaştırır.
Doğru yazılım ve doğru stratejilerle, tüm telekom operatörleri uzun vadeli hedeflerinden ödün vermeksizin mevcut duruma uyum sağlayabilir — ve daima ulaşmak istedikleri yere gidebilir. Pek çok belirsizlik varlığını sürdürse de bu yatırımlar iletişim hizmetleri sunan işletmelerin COVID-19 fırtınasını atlatmalarına ve 5G’ye doğru yolculuklarını sürdürmelerini sağlayacak sağlam bir zemin hazırlamalarına yardım edecektir.