2017 yılında İstanbul’da faaliyetlerine başlayan Robusta, şu anda 25 kişilik ekip ile İTÜ Maslak Teknokent Arı4 binasında faaliyet gösteriyor. Yurtdışı açılım için hareket geçen şirket, ilk lokasyon olarak ise Hollanda’yı belirledi.
Murat Dayanıklı ve Mustafa Orakçı tarafından kurulan ve Aydın Ersöz, Ümit Atalay gibi sektörün tanınan isimleri tarafından ciddi bir yatırımla desteklenen Robusta yurtdışına ofis açıyor. Şirket, ilk yurtdışı ofisi için ise Amsterdam’ı belirlemiş durumda.
Salgında akademi öne çıktı
Salgın dönemini beklenenden daha verimli şekilde geçirdiklerini ifade eden Robusta Genel Müdürü Murat Dayanıklı, “Evlerimizde olduğumuz dönemde hayata geçirdiğimiz iş ortaklığı modeli ile ekosistemimizi oldukça genişlettik. Kurduğumuz iş ortaklığı ağı ile çok daha fazla müşteriye temas etme şansımız oldu. Hem satış hem implementasyon süreçlerinde iş ortaklarımızın deneyimlerinden, uzmanlık alanlarından ve ekosisteminden faydalanabiliyoruz. Yine bu dönemde hayata geçirdiğimiz Robusta Akademi ile şu aşamada müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın faydalanabildiği bir e-learning platformu oluşturduk. Kısa zamanda tüm ekosistemin faydalanabileceği bir noktaya getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Salgının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir takım yeni normalleri ortaya çıkardığını ifaden eden Dayanıklı, şunları söyledi:
“Bazı sektör ve iş alanları hızla büyürken bazı iş alanları büyük bir sessizlik yaşadılar. İş hacminde artış yaşayan kurumlar RPA ile hızlı scale edebilme imkanını fark ettiler. Büyüyen iş hacmine insan bağımsız yanıt verebilme şansı olduğunu gördüler. Haziran ayında başlayan normalleşme süreci ile birlikte insan bağımlılığını ortadan kaldıran RPA (Robotic Process Automation-Robotik Süreç Otomasyonu) teknolojisine olan talep arttı diyebiliriz. Salgındaki ilk fazında kurumlar uzaktan çalışmaya imkan veren teknolojileri hayata geçirip iyileştirerek, çalışanların sağlığını koruyup ve çalışma koşullarında iyileştirmeler yaparak bu dönemi geçirdiler. Şu anda artık, ciroları artırma, masrafları aşağıya çekmek, karlılığa odaklanma ve maliyetleri düşürme, satın alma şartlarını iyileştirmeye odaklanacak yatırımlar yapıyorlar. Bundan sonraki dönemde bu gibi koşullara uygun ve dayanıklı hale getirmek üzerine kafa yoruyorlar. Şirketlerini dijital bir şekilde çalışmaya en uygun hale getirmek üzere planlamalar yapıyorlar. Elbetteki fiziki ofis ortamlarının önemli hale devam ederken salgın ile şirketlerin çalışanları için sunduğu dijital çalışma ortamları önem kazanmaya ve ön plana çıkmaya başladı. Kurumlar bunu bir zorunluluk olmakla birlikte bir prestij ögesi haline getirmeye de başladı.”
Kurumlar RPA kavramını keşfediyor
RPA’nın çalışanlara olan faydası en alt seviyeden en yukarıya kadar doğru bir şekilde aktarılmasının önemine değinen Murat Dayanıklı, “Süreç seçiminde de basit ve RPA’ya hızlıca taşınabilecek süreçlerden başlanılmasını öneriyoruz. Kazanımın ilgili birime ve yönetime kolayca ispat edilebilmesi, kurum içinde inancın artması, tüm birimlerin istekli olması, yönetimin desteğini almak açısından başlangıçta komplike süreçler seçilmemeli. Kurum içinde RPA kullanımını sahiplenip, RPA’yı şirketin tüm birimlerine entegre edecek bir birim oluşturulmalı.
RPA sadece dijital süreçlerin otomatize edilmesi olarak görülmemeli. Müşteri memnuniyeti ve karlılık artışı gibi alanlardaki faydasının yanı sıra şirketlerin rekabet gücünü artıran bir teknoloji olarak görülmeli” şeklinde konuştu.
Tüm bunlar ve daha fazlası için Robusta Genel Müdürü Murat Dayanıklı ile gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıdan izleyebilirsiniz.