Tören kapsamındaki panelde sektörün liderleri akıllı yaşama doğru yerli elektronik sanayisini konuştu.
TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nin 18’incisi TESİD YouTube kanalı üzerinden gerçekleştirildi. Ödül töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren TESİD Başkanı C. Müjdat Altay, Milli Teknoloji Hamlesi ile iyi bir noktaya gelindiğine dikkat çekerek, “Pandemi ile ciddi bir kırılma dönemine girdik. Yeni uygulamaların büyük çoğunluğu elektronik donanım ve yazılım temelli olacak. Elektronik sektöründe donanım ve yazılım ikiz kardeş. Bunları belli bir denge içinde doğru bir ArGe teşviki ile desteklememiz lazım. Bu nedenle elektronik sektörüne dünden daha fazla önem vermek zorundayız. Bunun yanı sıra, sektörde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, startupların desteklenmesi çok kritik. Su yolunu bulur, bizim çok yetenekli ve tutkulu gençlerimiz var, yeter ki onlara gerekli desteği verelim. Unutmayalım Türkiye’nin geleceği teknoloji geliştirmekten geçiyor” dedi.
Tören öncesinde, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ moderatörlüğünde “Akıllı Yaşama Doğru Yerli Elektronik Sanayi” paneli düzenlendi. Panele; TESİD Başkanı ve Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, TESİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Entes Yönetim Kurulu Başkanı Faik Erem, TESİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, TESİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karel CTO’su Yaman Tunaoğlu katıldı.
Teknolojiyi odağımıza, yerliliği kalbimize koyduk
“1967 yılından beri teknolojiyi odağımıza yerliliği kalbimize koyduk” diyerek panelde söz alan C. Müjdat Altay, “Türk insanı, Türk mühendisi kendisine hedef verildiği zaman bunu en iyi şekilde yapıyor” dedi. Altay şunları kaydetti;
“Pandemi döneminde tüm dünyada lojistik müthiş bir şekilde etkilendi. Avrupa Topluluğu lojistik sektöründe bu etki yüzde 60’larda. Bu dönemde, elektronik sektörü, hayatın düzgün gitmesini sağlayan sektör oldu. Yazılımın bir platform üzerinde koşması lazım. Bu platform da elektroniktir. Dolayısıyla, elektroniği üretmeniz gerekiyor. Pandemi, ülkeleri elektronik tasarım ve üretimi kendilerinin yapmasına yöneltti” şeklinde konuştu.
Ar-Ge’ye verilen destekleri Karadeniz’in çalgısı tuluma benzeten Altay, “Tulum içi doldurulmadan müzik vermez. ArGe de öyledir. Devamlı olarak tulumun içine üfleyeceksiniz, tulum şiştikten sonra müziği duyarsınız. Pandemide bu sesi duyduk. Şirketlerimiz bir ay gibi kısa bir süre içerisinde ülkemizin ihtiyacı olan solunum cihazlarını üretti. Bu mutluluk verici.
Cumhurbaşkanımız 2003 yılında yerlilik oranı yüzde 20 olan savunma sanayisine yüzde 50 hedefi koydu. 10 yıl içinde bu hedef yakalandı. Şu anda savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 70’e yakın. Biz de Netaş olarak hedef odaklı bir firmayız. 1967 yılından beri teknolojiyi odağımıza, yerliliği kalbimize koyduk. 1990’lı yıllara kadar yaptığımızı 2007 yılında yine yaparız dedik ve 3G baz istasyonların lisansı bile konuşulmuyordu. 2009 yılında lisansı verildi ve biz 2009 yılında yerli 4G baz istasyonunu tasarlamaya başladık. 2011 yılında ilk prototipi bitirdik. Devletimizle paylaştık. Devletimiz buna müthiş bir önem verdi ve bu çerçevede bir ULAK konsorsiyumu kuruldu. Bu konsorsiyum şirketleşti. Bugün ULAK Türkiye’nin gururudur. Bin tane baz istasyonu yanındaki yabancı baz istasyonlarıyla birlikte tıkır tıkır, aynı performansla çalışıyor. 3G ‘de ölçüldü yüzde 3-3.5 yerlilik vardı. Bugün bunun 7 misli yakalanmış oldu” dedi.
“Endüstriyel Elektronik sektöründeki gelişmelere değinen Entes Elektronik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Faik Erem ise tüm dünyada ama özellikle Avrupa topluluğunda KOBİ’ler ve gelişen KOBİ’lerin ihracatı omuzladığını belirtti. Bu nedenle KOBİ’lere verilen ArGe desteklerinin çok önemli olduğunun altını çizen Erem, girişimcilere tanınan imkanların arttırılması gerektiğini ifade ederek, özellikle ülkemizin orta ve büyük ölçekli şirketlerinin, teknoparklardaki girişimcilere el vermesi ve mentorluk etmesinin hayati önemine değindi.
Savunma sanayisindeki gelişimi değerlendiren HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, “Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası uygulanan silah ambargolarının ardından HAVELSAN, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ gibi şirketlerin kurulması, bu şirketlerin Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı çatısı altında toplanması, 1985 yılında bugünkü adıyla Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) kurulması başarının temellerini attı” dedi. Atalay, savunma sanayimizin yerlileşmesi için devletin tam bir koordinasyon içinde olduğunu belirtti.
TESİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karel CTO’su Yaman Tunaoğlu, 80’lerden bugüne girişimciliğin değişimine değindi, günümüzde fikrin en kısa sürede ürünleşmesinin fikir kadar değerli olduğunu belirtti. Tunaoğlu, bunun için yeterli büyüklükte bir eko sistem ve firmalar arası işbirliğinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
8 firma yenilikçi fikirleriyle ödül aldı
Büyük firma, KOBİ dalının yanı sıra TESİD 30. Yıl Özel Ödülü ve Jüri Özel Ödülü olmak üzere toplam sekiz teknoloji firması yaratıcı fikirleriyle ödül aldı. Büyük firma dalında ise Yenilikçi Ürün kategorisinde MS ve parkinson hastalarının kullandıkları ilaçların etkilerinin sürekli takibi ve analiz sistemi ile KAREL ödül alırken, Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi kategorisinde dijital vanalı su sayacı ile LUNA, Ürün Geliştirme Sürecinde Mars ile HAVELSAN ödül kazandı. KOBİ dalında Yenilikçi Ürün kategorisinde Single Monitör ile KRON, Yaratıcı Fikir kategorisinde LETTA SERCİAR, Ürün Geliştirme Süreci kategorisinde Self-Servis Kiosk ile ASİS ödüllerin sahibi oldu. TESİD 30. Yıl Ödülü’nü ağır ticari araçlar için yenilikçi gösterge panel tasarımı ile TAKOSAN, Jüri Özel Ödülü’nü ise ezAFM+ kompakt atomik kuvvet mikroskobu ile NANOMANYETİK Bilimsel Cihazlar aldı.